YUSUF BAŞAR/ İZ GAZETE - TMMOB’un ülkemizdeki ve dünyadaki açlık, yokluk ve yoksulluğu ortaya çıkarmanın yanında toplumsal sorumluklarını yerine getirdiğini söyleyen Toprak, “Koronavirüs salgını (Covid-19), insanların sağlık hakkı kadar, yeterli ve dengeli beslenme ile bağışıklık sisteminin güçlenerek sağlıklı yaşayabilmesi için temiz su ile yeterli ve sağlıklı gıdaya erişiminin gerekliliğini bir kez daha göstermiştir” dedi.

HER 9 KİŞİDEN BİRİ AÇ!

Uğur Toprak değişen iklimin, ormanların, sulak alanlarının tahrip edilmesini, tarım alanları ve meraların amaç dışı kullanılmasının yakın gelecekte su krizine, toprak kıtlığına yani gıda krizine neden olacağını belirterek,” Bugün dünyada 800 milyonun üzerinde insan yani her 9 kişiden biri yatağa aç girmektedir. Ülkemizde ise insanlarımızın %22`si yeterli gıdaya ulaşamamakta %8,5`u ise açlık sınırında yaşamaktadır” ifadelerini kullandı.

Pandemi yasakları nedeniyle mevsimlik işçi bulmada ve gıdaya erişiminde yaşanan aksaklıklar salgından daha tehlikeli yol alacağını belirten Toprak, bu durum tüm ülkelerin tarım politikalarını yeniden gözden geçirmelerini zorunlu kıldığını söyleyerek ülkemizde laf dışında üretimi ve üreticiyi korumaya yönelik politikaların uygulanmadığını vurguladı.

Ülkemizde tarımsal alanda yaşanan sorunlara çözümler bulunmadan, salgınla beraber bunlara her gün yenisinin eklendiğini ve tarladaki fiyat enflasyonun altında fakat marketteki fiyatın ise enflasyonun üstünde olduğunu ve bu sebeple çiftçinin kazanamayıp, vatandaşın da pahalıya aldığını belirten Toprak, Yılda yaklaşık 1,3 milyar ton gıda çöpe giderek heba olurken, sadece bu tüketilmeyen ya da tüketilemeyen ve çöp olarak son bulan üretim fazlasıyla bile açlık çeken 821 milyon insanı doyurabilmek mümkündür. Gıda kaybı ve israfının ülke ekonomilerindeki büyük yükü pandemi sürecinde artmış ve gıdaya erişim imkanını daha da kısıtlamıştır” ifadelerini kullandı.

Bir zamanlar ülkemizin kendi kendine yettiğini söyleyen Toprak, ülkemiz gıda ve tarım alanında büyük oranda dışa bağımlı ve bu kötü gidişata bir dur demek zorunda olduklarını ve her koşulda üretmeye devam etmek zorunda olduğumuzu söyleyerek,” parçacı bölgesel projeler yerine ülke düzeyinde “Tarımsal Üretim Seferberliği” ilan edilmelidir. Tarımsal kamu yönetimi güçlendirilmeli, tarım ve gıda sektörü tümüyle özel sektörün inisiyatifine bırakılmamalı, üretici ve tüketicilerin üretim, ürün işleme, ürün satış, satın alma ve eğitim konularında güçlenmesi için kooperatifleşmesi desteklenmelidir” şeklinde konuştu.

Toprak, neoliberal politikaların insanları mutlu etmediğini ve bir avuç topluluğun hegemonya yaratıp tüm dünyayı sömürdüğünü, açlık, yoksulluk, kamu yararı ve toplum çıkarlarından yana mücadelelerine her zaman devam edeceklerini söyleyerek sözlerini noktaladı.

'AKP'NİN BİR GIDA PRGRAMI YOK'

Toplantıda söz alan TMMOB İzmir İl Kordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri Aykut Akdemir, ‘’Tarımdan bağımsız bir gıda kavramının kullanılamaz olduğunu, gıda maddelerinin hepsinin tarımsal üretim faaliyetleri sonucunda gerçekleştiğini söyleyerek ”Tarım ve gıda sektörü bir arada olduğu kadar tarım ve üretim sektörü de bir aradadır. Tarımla inşaat sektörü yan yana gelmesi muhtemel değildir. İnşaat sektörü ile turizm sektörü yan yana gelir. Sağlık turizminden tutun da kumar turizmine kadar yan yana gelir” ifadelerini kullandı.

Partilerin gıda ve tarım hakkındaki programlarını incelediklerini söyleyen Akdemir, İyi Parti, CHP, MHP, HDP’nin gıda ve tarım ile alakalı programlarını okudu. AKP’nin ise gıda ve tarım ile alakalı bir programı olmadığını belirtti.

Geçtiğimiz günlerde ‘TBB ile diğer meslek odalarına da ayar çekilmesi lazım hadlerini aşıyorlar’ diyen Bahçeli’nin bu sözlerine isim vermeden cevap veren Aykut Akdemir, “Bu ülkedeki demokratik yapısının en önemli kurumlarından birisi TBB, TMMOB ve diğer akademik meslek odalarıdır. Bu sözü söyleyen kişi bütün mühendis ve mimarlara hakaret etmiştir suç işlemiştir” dedi.

Editör: Haber Merkezi