İBRAHİM KIR/İZ GAZETE - Polonya’dan proje için Türkiye’ye gelen Barbara Abramowska: Şimdi ülkeme dönüp kendime yakından baktığımda bu süreç boyunca ne kadar değiştiğimi görüyorum ve davranışlarımdan dolayı biraz Türkleştiğimi düşünüyorum.

“DİL VE İLETİŞİM KONUSUNDA HIRSLI BİRİYİM”

Kısaca kendini tanıtır mısın?

Ben Barbara,28 yaşındayım ve Türkiye’ye Polonya’dan geldim. Ülkemden Avrupa Dayanışma Birliği’nin projesi için bir yıla yakın bir zaman önce geldim. Uygulamalı Dil Bilimleri okudum (İngilizce ve Fransızca) nitelikli bir tercüman ve dil öğretmeniyim. Ancak mezun olduktan 3 yıl sonra ESC projesine katıldım. Uluslararası büyük şirketlerin İnsan Kaynaklarında çalıştım. Dil ve İletişim konusunda hırslı biriyim. Yeni insanlarla tanışmak ve yeni yerler, kültürler keşfetmeyi seviyorum. 10 yılı aşkın süredir sivil toplum kuruluşların farklı faaliyetlerinde yer alıyorum. Organizasyonda tanıştığım kişiler beni motive ediyor ve bana ilham veriyorlar.

“Pİ GENÇLİK HARİKA BİR EŞLEŞME GİBİ GÖRÜNÜYORDU”

Proje için Türkiye’ye gelmeye ne zaman karar verdin?

Başlangıçta Almanya’da proje bulmayı planlıyordum. O zamanlar yoğun şekilde Almanca öğreniyordum. Fakat kısa bir süre sonra projenin kendisinin gideceğim ülkeden daha önemli olduğunu fark ettim. Sonra İzmir’de Pi Gençlik Derneği’ne rastladım ve harika bir eşleşme gibi görünüyordu. Zaten Türkiye’yi o yılın başlarında birkaç gün ziyaret etmiştim (İstanbul’da Gençlik ve Çalışma Ortaklığı Konferansı) ve ilham veren birçok insanla tanıştım bu yüzden kendime Türkiye’nin harika bir yer olduğunu söyledim.

BİRAZ TÜRKLEŞTİĞİMİ DÜŞÜNÜYORUM

Buranın kültürüne alışmak zor oldu mu?Burada kendimi evimde gibi hissetmem biraz zaman aldı. Burada çok farklı şeyler vardı. Dışarıda insanların nasıl davranacağı (Ülkemden daha gürültülü ayrıca insanlar birbirlerine karşı daha açıklar) trafikte nasıllar en popüler boş zaman aktiviteleri neler ve insanlar ne müzik dinler fakat hepsi nüans ve hepsine alıştım. Aralık ayında, birkaç günlük seyahatin ardından İzmir'e döndüğümde, eve geleceğimi hissettim. Şimdi ülkeme dönüp kendime yakından baktığımda bu süreç boyunca ne kadar değiştiğimi görüyorum ve davranışlarımdan dolayı biraz Türkleştiğimi düşünüyorum.

İNSANLARIN DOĞAL OLMASI BENİ OLUMLU YÖNDE ŞAŞIRTTI

Türkiye’de seni en çok şaşırtan neydi?

Türk insanlarının birbirine çok güvendiğini hissettim. Dükkanların çoğu ürünlerini sokakta sergiliyor ve birinin onları çalacağından endişe etmenize gerek yok. Görünüşe göre bu durum yaygın değil. Dahası insanların çok rahat ve doğal olmaları beni olumlu yönde şaşırttı. Ev şortunuzla uzun yürüyüşlere çıkmak çok normal. İnsanlar ailesi veya arkadaşları ile deniz kenarında çok fazla vakit geçirirler.

Çok fazla ekipman olmadan kampa gidiliyor ve anın tadı çıkarılıyor. Bunun tersine alışmak biraz zordu çünkü uzun süreli planlar kuramıyorsun, işlemiyor. Bu yüzden akışına bırakmaya alışmak zorundasın.

İZMİR TEK KELİMEYLE “GÜZEL”

İzmir de yaşamak nasıldı keyifli 1 yıl geçirdiğini düşünüyor musun?

İzmir Türkiye’de yaşayan insanlardan da duyduğum kadarıyla Türkiye’deki yaşanabilecek en iyi şehirlerden biri. Çoğu insan küçük İstanbul gibi olduğunu söylüyor, İstanbul gibi şehrin deniz kıyısı oldukça güzel ancak gürültülü ve kalabalık değil. Benim fikirlerime gelirsek ben oldukça sevdim iklim hafif ve keyif verici, insanlar arkadaş canlısı ve samimi ve şehir tek kelimeyle güzel. Kesinlikle çok özleyeceğim.

KESİNLİKLE YENİDEN ZİYARET EDECEĞİM

İzmir de kalıcı olarak yaşamayı ister miydin?

Birkaç hafta önce geri dönüş biletimi almadan bunu düşünüyordum ama şu an değil. Bütün artılarına rağmen İzmir bana çok fazla iş olanağı sunmuyor. Ve en azından birkaç aylığına geri dönmem gerekiyor. Ama müsait olduğum an kesinlikle yeniden ziyaret edeceğim.

TÜRKİYE’DE ÇOK YER GÖREBİLMEK İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPTIM

Türkiye’de başka nereleri ziyaret ettin?

Gezmeyi seven biri olarak Türkiye’de çok yer görebilmek adına elimden geleni yaptım. İzmir’in içinde çok güzel alanlar(ilçeler) keşfettim-Efes, Şirince, Bergama, Çeşme, Foça, Alaçatı, Urla, Özdere... Gittiğim diğer şehirler ise Adana, Mersin, Ankara, Ürgüp ve Göreme, Kapadokya ve geçen hafta Türkiye’nin doğusunu geziyordum. Antakya (Hatay), Nemrut Dağı Midyat, Mardin, Göbekli Tepe, Urfa ve Gaziantep. Kesinlikle harika bir deneyimdi. Koronavirüs pandemisinden dolayı para biriktirebildim ve bu sayede biriktirdiğim parayı gezmek için harcadım.

BENİM İÇİN ÖZEL YERLER…

Türkiye de birçok yeri ziyaret etmişsin seni en çok etkileyen neresi oldu?

Ben her zaman geri dönmek istediğim etkileyici yerleri keşfediyorum. Ve bu sadece nefes kesen manzaralara sahip turistik gezi yerleri olmasından kaynaklanmıyor. Benim için, özel yerler harika insanlarla tanıştığım yerler. Benim için, bu alan doğal olarak İzmir ve Özdere, çok güzel karşılandığım ve samimiyeti bulduğum alanlar oldu.

Editör: Haber Merkezi