Nevşehir'de oturan Ahmet Demirci 14 Eylül 2009 tarihinde baba oldu. Ancak 'Arif' adını verdiği oğlunun hem down sendromlu hem de bacak kemik yapısı eğri, kalp kapakçıkları sorunlu dünyaya gelmesi baba Demirci'ye üzüntülerin en büyüğünü yaşattı.

Ahmet Demirci, sağlık sorunları nedeniyle doğar doğmaz Kayseri'ye sevk edilen, ancak doktorların "Oraya bile varması zor, yolda ölür" dediği minik oğlu için mücadeleye başladı. Hastanede mücadele sürerken eşi kendisini ve minik oğlunu terk etti. Bu zor günlerde babaanne Zarif Demirci oğluna ve torununa kol kanat gerdi, ikisine de annelik yaptı. Mide kanaması geçiren, 3 kez kalp anjiyosu yapılan, karnından iki günde bir litre sıvı çekilen, eğri bacakları ameliyat edilip aparat takılan, göbek fıtığı olup doğru düzgün yemek yemeyen Arif'e Budd-chiari (hepatik ven trombozu- toplumda oldukça nadir görülen bir hastalık. Bu hastalığın altındaki temel mekanizma, karaciğerden venöz damar çıkışlarının bloke olması) tanısı koyuldu.

Kayseri'deki doktorları Arif'in bu hastalıktan kurtulması için karaciğer nakli olması gerektiğini söyledi. Baba Demirci, doktorların önerisiyle başvurdukları yakın merkezlerinin risk büyük olduğu için Arif'i kabul etmediğini öne sürerken, talihsiz çocuk İzmir'e getirildi.

Baba uygun çıkınca nakil Doç. Dr. Murat Kılıç ve Opr. Dr. Cahit Yılmaz başkanlığındaki iki ekip tarafından 25 Kasım 2014 tarihinde başarıyla gerçekleştirildi. Babasından karaciğer dokusu nakledilen Arif, 2'nci yıl kontrolü için geldiği Kent Hastanesi'nde sevimliliği hemşirelerin sevgilisi olurken, Doç.Dr. Kılıç, "Arif gibi çok kötü durumda nakil yaptığımız çocuklarımızın normal yaşamlarına dönmeleri, koşup oynamaları bize tüm yorgunluğumuzu unutturuyor" diye konuştu.

Baba Demirci, "Oğlum artık hastanelerden kurtuldu, doktorlarımıza çok teşekkür ediyorum" derken, torununa annesini aratmayan babaanne Demirci şunları söyledi: "Arif'i annesi terk etti ama ben etmem. 3 çocuk, 7 torunum var. Arif'in yeri ayrı. Onu pamuklar içinde baktım, büyüttüm. Ömrümüz hastanelerde geçti. Çok sağlık sorunu vardı. Nakil sonrası sanki mucize oldu, Arif yemeye içmeye, yürümeye ve konuşmaya başladı. Doğduğu gün yaşamaz denilen torunum için yepyeni bir hayat var artık, okula da başladı. Çok mutluyum."

Editör: Haber Merkezi