Aliağa Belediyesi Haziran ayı Olağan Meclis Toplantısı, belediyenin yeni hizmet binasında gerçekleştirildi. Aliağa Ekspres Gazetesi'nden Volkan Gündüz'ün haberine göre, memur kadro ihdası ile ilgili mahkeme kararının okutulmasının ardından konuyla ilgili söz alan Akp Meclis Grup Başkanı Kazım Ulaş, “Mahkeme kararına kimsenin söyleyeceği bir şey yok. Ancak ben şunu anlayamıyorum. Biz C10 belediyesi seviyesine ulaşmışız. Bize bu kadar memur çalıştırabilirsiniz deniliyor, kadro hakkı veriliyor. Burada özetle ret gerekçemize baktığınız zaman biz gerekçe sunmamışız. Ondan dolayı mahkeme tarafından reddedilmiş. Aslında 2014 seçimlerinden hemen sonra sizin meşhur 30 milyon TL borçlanma konusu ile bu memur kadrosu konusu sürekli önümüze geldi. Bununla ilgili mecliste çok konuştuk. Buna onay verilmeyeceğini, şundan dolayı onay verilmeyeceğini konuştuk. Ama baktığınız zaman onların hiçbirinde bize karar iade edilmiyor. Ancak 2016’da bir meclis toplantısında yine bu madde gündeme geldiğinde hiçbir şey söylenmeden oylamaya geçiliyor, biz de oylamada hayır diyoruz, ikinci defa meclise iade ediliyor, yine kararımızda ısrar ediyoruz. Dolayısıyla size de burada sadece mahkemeye gitmek kalıyor. Mahkeme gidiyorsunuz ve biz gerekçe sunmadığımız için bu konuda mahkeme sizi haklı buluyor. Şimdi biz bu karara uyacak mıyız, yasa karşısında boynumuz kıldan ince. Ancak biz şimdi buna yine ret diyeceğiz. Bu defa gerekçesini sunacağız. Bize ‘Gerekçe sunmamışsınız’ deniyor ama biz gerekçe çok sunduk.” diye konuştu.

Ulaş’ın bu açıklamalarına cevap veren Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, “Bende hak veriyorum size. Çünkü yıllarca belediye böyle yönetildi. Bizim de aynı şekilde yönetebileceğimizi tahmin ediyorsunuz. Ama bizde öyle bir yönetim tarzı yoktur. Bizde liyakat vardır. Bu kadroya alınan arkadaşlar uzunca süredir taşeron olarak çalıştırılıp güven duyulduğunda, işinin ehli olduğuna inanıldığında sözleşmeyle dahil edilir. Yoksa daha önceki uygulamalar gibi ‘Amcamın oğlu gelsin alayım, benim bir öğretmen arkadaşım var onu getireyim’ anlayışı bizde yok.” diye konuştu.

Kazım Ulaş’ın açıklamalarına yönelik çıkışını sürdüren Başkan Acar, “Sayın Ulaş, açıkçası bunları yürekten mi söylüyorsunuz tam emin değilim. İnşallah yürekten söylemiyorsunuzdur. Yürekten söylediyseniz durum daha vahim. Ben fikirlerinize de saygı duyuyorum. Şu an vereceğiniz karara da saygı duyuyorum. Açıkçası umurumda değil. İster kabul edin, ister reddedin. Bunu ben polemik olsun diye de meclise getirmiyorum. Bir mahkeme kararı geldiyse benim bunu sizin önünüze koymam lazım. Bu ocak ayında gelseydi de, belki reddolsaydı da koyacaktım buraya. Neticede biz davada haklı bulunmuşuz. Kaldı ki biz bunun temyizini dahi yaptık. Hukuk servisimize bu kararı temyiz de edin dedim. Ben şunu da diyebilirdim; ‘Gerekçe yok, burada kamu yararı da var, kamu zararına sebebiyet verecek bir durum da yok’ ama hukuk servisimiz bana bu kararla geldiğinde ‘Gidin temyiz edin’ dedim. Bunu meclisten geçirmişsiniz, geçirmemişsiniz, o sizin insafınıza kalmış bir şey. Ama zorlandığım konu şu, bize bu makamı millet takdir etti. Bütün hukuksal sorumluluk başkanda, cezai sorumluluk başkanda, siyasi sorumluluk başkanda, diyorsun ki hayır sen kadronu kuramazsın. Sen bir önceki dönem kimler başkan yardımcısı olduysa, bir önceki dönemin iktidarı kimleri müdür yaptıysa, diyorsun ki bunlarla çalış. Nerede bunun adaleti. Millet bize niye oy verdi. Dedi ki ben bu adamı görmek istiyorum, bu adamın ekibini ben görmek istiyorum. Sen diyorsun ki hayır git onunla çalış. Zaten milletin takdiriyle siyaseten denmiş ki siz bir oturun. Şimdi buraya görev verdik. Bu arkadaşı deneyeceğiz. Kendinizi benim yerime koyun. Siz yarın nasip oldu göreve geldiniz. Demeyecek misiniz, ya benim kendi ekibimle çalışmam lazım. Size ben çıkıp da hayır benim ekibimle çalışacaksınız diyebilir miyim. Bu nasıl adalet. Bu nasıl hakkaniyet, neyi savunuyoruz.” dedi.

Muhalefetin verdikleri ret kararlarıyla Aliağa’ya yazık ettiğini vurgulayan Acar, “Ben bu milletin parasını gıdım gıdım hesaplarım. Ben almadım ama istesem alırdım, 5 tane kadroyu dolduramayacak ne var. Ama diyorum ki liyakat, test edin, sakın direkt almayın. Babamın oğlu bile olsa. İşine bakın, düzgün çalışıyorsa alın. Yalnız şunu karıştırmayalım. Bu belediyede şu an İçişleri Bakanlığı dönüp Aliağa’nın şu anki potansiyelini koymuş ortaya, demiş ki Aliağa C/10 derecesinde bir ilçe. Bu ilçede mevcut müdürlükler yetersiz. 3 tane daha müdürlük açılması lazım bu ilçenin yürüyebilmesi için. Kentsel tasarım müdürlüğüne acil ihtiyaç var. İmar bu sorunları çözemiyor. Böyle çevre sorunlarının olduğu bir ilçede çevre ve ruhsat tek müdürlük. İkisinin de devasa işi var. Vatandaş mağdur oluyor. Müteahhitler projeye aykırı yapılar yapıp evleri satıyor, daha sonra ruhsat alamıyor ve vatandaş mağdur oluyor. Bunların baştan itibaren denetimi gerekiyor. Bu inşaat sırasında yapı denetimin hiç durmaması lazım. Ama bizde yapı denetimi için 1 tane memur görevli. Benim ayrı bir yapı denetim müdürlüğüne ihtiyacım var. Bu şimdi kimin sorunu. Hepimizin sorunu. Aliağa’nın ihtiyacı. Bu Serkan’ın ihtiyacı değil, yanlış anlamayın. Bu Aliağa’nın ihtiyacı. Şu anda da tabi ki reddetme hakkınız var. Hiç umurumda değil. Ama Aliağa’ya yazık ediyoruz.” dedi.

Konuyla ilgili söz alan CHP Meclis Grup Başkanı Erol Güngör ise, “Her gelen kendisine müdür çıkarırsa, her gelen onları bir torbaya koyup bir kenarı korsa, Aliağa Belediyesi’nde kaç tane müdür bir torbanın içerisinde duracak bir kenarda. Biz de diyoruz ki bu müdürler atıl durmasın. Bir yerde bunları değerlendirelim. Bizim gerekçemiz de elimizde yeterli kadro var. Bu kadroları değerlendirin, yine yer değiştirebilirsiniz. Bu sizin yetkinizde olan bir şey.” dedi. Başkan Acar ise, Güngör’ün bu sözleri üzerine, “Sizin müdür dediğiniz insanlar, siyaseten getirilmiş insanlar. Okuldan öğretmeni alıp müdürlüğe getirmişler. Şimdi bana dönüp ‘bizim siyasi olarak birlikte hareket ettiğimiz adamlarla beraber yönet’ demek kadar ayıp bir şey yok. Diyorsunuz ki gel kardeşim belediyeyi beraber yönetelim, ben de yönetmeyeceğim seninle belediyeyi. Bu kadar basit.” diye konuştu. Konuşmaların ardından konuyla ilgili gündem maddesi yine oyçokluğuyla reddedildi.

Güngör’ün CHP Grubu adına verdiği bu soru önergeleri, mecliste tansiyonu biraz daha yükseltti. Belediye Başkanı Serkan Acar, verilen bu soru önergelerine esprili bir dille, “Abi benim sorum da size. Siz ne kullanıyorsunuz. Satış oldu mu siz biliyorsunuz, biz bilmiyoruz. Varsa bildiğiniz bir şey söyleyin.” şeklinde cevap verdi.

Güngör’ün verdiği soru önergelerine sinirlenen Belediye Başkanı Serkan Acar, “Biliyorsunuz belediyeyi 35 trilyon borçla devraldık. O zaman hiç haciz yoktu, bizim zamanımızda haciz oldu. 35 trilyon borç yapan birisinin haciz, borç demesi bana garip geliyor. İkinci konu bizim olmayan yeri biz birisine veremeyiz. Gidip başka bir kuruma tahsis edeceksiniz demek ayıptır. Milli Emlak’ın yerini ben nasıl tahsis ederim. Böyle soru mu olur? Diyorsunuz ki biz böyle bir duyum aldık. Akşama kadar oturalım, biz böyle bir duyum aldık diye konuşalım. Bu ayıptır, bunların hepsi ayıptır. Bu saydıklarınızla ilgili bir tane benim açıklamamı söyler misiniz şuraya taşınacağız diye? Yeni Mahalle benim seçim beyannamemde var. Doğru söylemiyorsunuz, benim böyle bir beyanatım yok. Nereden okuyorsunuz bunları. İki tane yerel gazete. Oturuyorsunuz beraberce CHP İlçe Başkanı’nın gazetesinde yazıyor, siz de bunu yayıyorsunuz. Böyle bir hayat yok.” diye konuştu.

Konuşması sırasında Erol Güngör’e sert bir üslupla yüklenen Başkan Acar, “Ben bunlara niye açıklama yapayım yahu. Ben size laf mı yetiştireceğim. Her gün bir şey uyduruyorsunuz. Arkadaş, sen dedikodu yayıyorsun, ben niye açıklama yapayım. Ben işi gücü bırakacağım, bunlarla uğraşacağım. Benim işim var kardeşim, sen şunu dedin, ben bunu dedim ile uğraşamam. Sen koskoca meclis üyesi olmuşsun, arkadaş şunları sorarken bir bak yahu. Sorarken ‘ulan burası kimin. Bu adam burayı birisine verebilir mi? Burası kime ait de ben bunu bu adama soruyorum.’ de. Sen kahvede oturmuyorsun, belediye meclisindesin. Milli Emlak’tan Emniyet gidip demiş ki ben burayı istiyorum, ben buna nasıl engel olurum? Siz ne müzesinden söz ediyorsunuz? Hangi ruhsatı alınmış, kim imzalamış? Kim oradan para götürmüş? Niye bunları anlatmıyorsunuz? Müze adı altında milletin dünya kadar parasını götürdünüz. Ona gelince ‘ben bilmem.’ Ayıptır. Sorduğunuz soruların bir aklı mantığı olsun. Sırf polemik olsun, şov olsun, artistlik olsun diye soru soruyorsunuz. Tahsis denen şeyin belediye meclisi kararıyla olduğunu bilmiyor musun, ben nasıl tahsis edeyim?” dedi.

Yaşanan gerginliğin ardından meclis gündeminde yer alan ve komisyonlara havale edilen bazı maddelerin görüşülmesi için ikinci oturumun yarın akşam (Cuma) aynı saatte gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı.

Editör: Haber Merkezi