İZMİR HABERLERİ

Gazeteci Gökmen’den çarpıcı değerlendirme: İzmir’i ülke gündemine böyle taşımamalıydık

Ülke ve kent gündemine dair değerlendirmelerde bulunan Gazeteci Mehlika Gökmen, “İstanbul’un bu kadar ağır baskı gördüğü, Ankara’nın sessizliğe gömüldüğü bir dönemde, İzmir önderlik etmeliydi. Türkiye’nin gündemine böyle taşımamalıydık” dedi.

Abone Ol

İzmir’in son dönemde olumsuz haberlerle ülke gündeminde yer aldığını söyleyen Gökmen, “İşten çıkarılan işçiler, sendikayla olan kavga, tutuklamalar… Yani İzmir, Türkiye’nin gündemine böyle mi gelmeliydi? İstanbul’un bu kadar ağır baskı gördüğü, Ankara’nın sessizliğe gömüldüğü ve işlerini biraz daha yolunda götürmeye çalıştığı bir dönemde, İzmir parlayan, önderlik eden kent olmalıydı. İzmir’i Türkiye’nin gündemine böyle taşımamalıydık. İzmir bunu hak etmiyor” dedi.
Gazeteci Gökmen’den çarpıcı değerlendirme: İzmir’i ülke gündemine böyle taşımamalıydık
İzTV’de yayınlanan Nil Kahramanoğlu ile Gündem Özel’in konuğu İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Mehlika Gökmen oldu. Gökmen, ülke ve İzmir gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.

‘Duygusallığa yer yok’

İzmir Büyükşehir Belediyesi soruşturmasında eski ve yeni yönetimin kavgalı görüntüsünün büyük bir olumsuzluk yarattığını dile getiren Gökmen, “Eski belediye başkanı ve yeni belediye başkanı arasındaki köprü çok önceden atılmaya başlanmıştı. Kurultay süreçlerinde ne yaşandıysa yaşandı. Normal olan, eskiye el uzatmak. Tunç Soyer ve Cemil Tugay arasındaki bu iletişimsizlik, ‘düşman hukuku’ diyebileceğimiz nefret duygusu, belediyedeki birçok işin sürdürülebilirliğini de olumsuz etkiledi. Keşke kurultayda yaşananlar bu kadar içselleştirilmeseydi. Aynı partiden başkasına geçmiş bir belediyede, köprülerin böyle atılması bana profesyonelce değil duygusalca geliyor. Siyasette bu kadar duygusallığa yer yok. Belli bir mesafe çerçevesinde, eski ve yeni başkan seçimden sonra ‘Neler yapılabilir?’ diye konuşmayı başarabilmeliydi” yorumunda bulundu.

‘Önderlik etmeliydi’

Son dönemde İzmir’in ülke gündeminde olumsuzluklarla yer aldığını hatırlatan Gökmen, “Türkiye’nin geneline baktığımız zaman, ben İzmir için hep ‘kurtarılmış şehir’ tabirini kullanırım. İzmir, bu iktidar döneminde ağır baskının hüküm sürdüğü, yaşam biçimine müdahalenin, mahalle baskısının daha fazla hissedildiği yerlerin aksine, daha özgür, daha yaşanabilir bir şehir oldu. İşten çıkarılan işçiler, sendikayla olan kavga, tutuklamalar… İzmir, Türkiye’nin gündemine böyle mi gelmeliydi? İstanbul’un bu kadar ağır baskı gördüğü, Ankara’nın sessizliğe gömüldüğü ve işlerini biraz daha yolunda götürmeye çalıştığı bir dönemde, İzmir parlayan, önderlik eden, muhalefetiyle Türkiye’ye farklı bir ışık saçan kent olmalıydı diye düşünüyorum. Biz, İzmir’i Türkiye’nin gündemine böyle taşımamalıydık. İzmir bunu hak etmiyor” şeklinde konuştu.

AKP’nin iktidarını sağlamlaştırmak için 23 yıldır farklı stratejiler izlediğini ifade eden Gökmen, “Son yerel seçimlere kadar varlığının kalıcılığına emin olmuştu. Seçimleri kaybetmiş olması, muhalefete bir bedel ödetmesi gereğini ortaya koydu. O zamandan bu yana, o bedel özellikle CHP’ye ödetilmeye çalışılıyor. İktidar, panikle ve korkuyla koltuğunu koruma kavgası içinde” dedi.