Yaşar Üniversitesi Denizcilik Topluluğu öğrencileri tarafından düzenlenen “İzmir Körfezi Liman Su Yolu Derinlik ve Temizlik Çalışması" konulu panele İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Kaptan Mihri Çelik, Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Beşiktepe, Catoni Grup İzmir Şube Müdürü Kazım Burak Şar konuşmacı olarak katıldı. Yaşar Üniversitesi MYO Ulaştırma Hizmetleri Bölüm Başkanı Öğretim Görevlisi Can Karaosmanoğlu'nun moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde TCDD Genel Müdürlüğü ile İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ortaklaşa gerçekleştireceği projenin bölge ekonomisi ve çevreye sağlayacağı katkılar ele alındı. 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan ÇED onayını alan projenin İzmir ve Ege Bölgesi için hayati öneme sahip olduğunu belirten İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Kaptan Mihri Çelik, şunları söyledi: 

“Bölgemizde 22 liman var. Bizim için her metre rıhtım çok değerli. Alsancak Limanı'nın ise çok büyük önemi var. Her tür mal elleçlemeye (gümrüklü malların yerinin değiştirilmesi) uygun ve 365 gün hizmet veren bir limana sahibiz. Körfez tarama projesini 10 yılı aşkın süredir konuşuyoruz. Artık geç kalıyoruz. Yeni liman inşa etmek yerine elimizdeki limanları en optimum şekilde kullanmalıyız. Geçmişte 900 bin TEU yük elleçleyen Alsancak Limanı, bugün 650 bin TEU yük hacmine geriledi. Eğer körfezi rehabilite edip, Alsancak Limanı'na yatırım yaparsak kapasiteyi 2 milyon TEU'ya çıkarabiliriz. Günümüzde ticaretin yönünü lojistik maliyetler belirliyor. Alsancak, sadece İzmir'e değil Antalya dahil olmak üzere Ege ve Batı Akdeniz'e hizmet veriyor. Çünkü limanın tüm bölgeyle bağlantıları var. Ticareti artırmak için rekabetçi limanlar yaratmak zorundayız. Bu da Alsancak Limanı ile mümkün. Ege deniz ticaret erbabının markası olan bu limanı güçlendirmek zorundayız. Bu nedenle proje bir an önce başlamalı. Ya körfezi tarayıp İzmir'i liman-kent olarak gelecek yüzyıllara taşıyacağız ya da kentin denizle bağlantısı yani hayat damarları kopacak. Tercih biz İzmirlilerin" dedi. 

4. yüzyılda limanın dolmasıyla tarih sahnesinden silinen Efes'i hatırlatan Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Beşiktepe de projenin İzmir halkına iyi anlatılması gerektiğini savundu. Beşiktepe, “İzmir Körfezi'nde besin maddelerinin çoğalması anlamına gelen ötrofikasyon, su basmaları ve gemilerin kullandığı navigasyon kanalının kapanması olmak üzere 3 önemli tehlike mevcut Körfezin kapanması tehlikesi 18. Yüzyılın ortalarından itibaren devam eden bir sorun. Karşımızda 300 yıllık bir problem var. İzmir Körfezi'ni ya olduğu gibi bırakırsınız ya da müdahale edersiniz. İzmir'i istiyorsak bu sorunu çözmeliyiz. Çözüm oldukça basit. Eksi 14 metre derinlik ve 250 metre genişlikte navigasyon kanalını açmak ve körfezde su akışını sağlayacak sirkülasyon kanalı oluşturmak. Bu taramadan 40 milyon metreküp malzeme yapılacak. Malzemeler ile körfezde iki adet doğal yaşam adası oluşturulacak. Saniyede 1000 metreküp olan akıntı, yüzde 40 iyileşme ile saniyede 1500 metreküpe çıkacak. Körfezi tarama maliyeti çok büyük değil. Körfezden çıkacak 40 milyon metreküplük çıkacak malzeme, Ankara-Konya demiryolu projesinden çıkan malzemeye eşit. 10 milyar metreküplük hafriyatı olacak İstanbul Kanalı projesinden ise çok daha az. 4 milyon insanın yaşadığı bir şehri kurtarmaktan bahsediyoruz" diye konuştu. 

Catoni Grup İzmir Şube Müdürü Kazım Burak Şar ise İzmir Alsancak Limanı'nın ticari önemine değindi. Şar, “Bölgemizde ekonomik ve ticari faaliyetlerin devamı için İzmir Alsancak Limanı çok önemli. Gemilerin Marmara'ya gitmesi bölgemiz açısından kayıp anlamına geliyor. İzmir'de tüm kurumlar bir araya gelerek, liman için dayanışma sergilemelidir. Bugün küresel denizcilik sektöründe çok büyük gelişmeler yaşanıyor. Gemi kapasiteleri rekabet nedeniyle çok hızlı büyüyor. Tarama yapılamadığı için İzmir Körfezi'ne büyük gemiler giremiyor. Bu da yarışta geri kalmamıza neden oluyor. İleri gitmenin yolu körfeze büyük kapasiteli gemileri getirebilmek. Eğer bu gemiler gelmezse yükler Marmara'ya gider" dedi. 

Editör: Haber Merkezi