İZ GAZETE/ Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda yüz yüze sınav yapacağını belirtikten sonra kamuoyundan tepki aldı. Geçtiğimiz günlerde Bakan Selçuk, “Olağanüstü bir süreçten geçiyoruz. Süreç hızlı değişiyor; kararlar uzun değerlendirmeler doğrultusunda alınıyor" ifadelerini kullanarak yüz yüze sınavı ertelediklerini belirtmişti. Öğretmen Necip Vardal, MEB’in öğrencileri eleme ve yarıştırma konusunda ısrarcı olduğunu, uzaktan eğitime erişemeyen milyonlarca öğrencinin yaşadığı mağduriyeti yok saydığını, süreci yoksul öğrencilerin aleyhine sürdürmeyi devam ettiğini kaydetti.
‘ÖĞRENCİLERİN MAĞDURİYETİ YOK SAYILDI’
Eğitim-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 4 Ocak 2021 tarihinde okullarda yüz yüze sınav uygulamasından kamuoyunun baskısından dolayı vazgeçtiğini, ancak öğrencileri eleme ve yarıştırma konusunda MEB’in ısrarcı olduğunu belirtti. Vardal, MEB’in uzaktan eğitime erişemeyen milyonlarca öğrencinin yaşadığı mağduriyeti yok saydığını, süreci yoksul öğrencilerin aleyhine sürdürmeyi devam ettiğini kaydetti Vardal, “MEB Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde ‘31 Aralık 2020 tarihinde değişiklik yapılarak Ek 2. maddenin 5. fıkrasının son cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlükten kaldırılan cümle Ancak uzaktan eğitimde puanla değerlendirme yapılamaz.’ şeklindedir. Bu değişiklikle liselerde dönem sonunda verilecek performans notlarına hukuki dayanak oluşturulmuş oldu. Ayrıca bu değişiklikle uzaktan eğitimde puanla değerlendirmenin yasal zemini de oluşmuş oldu” ifadelerini kullandı.
PİYASALAŞMIŞ EĞİTİM
Söz konusu değişiklikle özel okullar başta olmak üzere kimi ortaöğretim kurumlarının uzaktan yapacağı ölçme ve değerlendirme uygulamalarının hukuki bir statü kazandığını dile getiren öğretmen Vardal, “Uzun süreden bu yana devam eden eğitimin bireyselleşmesi ve piyasalaşması sürecinde böylece bir adım daha atılmış ve uzaktan eğitimde sınavların, puanla değerlendirmenin önü açılmış oldu. Uzaktan eğitime erişemeyen milyonlarca öğrencinin var olduğu koşullarda öğrencilere performans notu verilmesinin istenmesinin kabul edilebilir bir tarafı yoktur. Biz, eğitim emekçileri, öğrencilerimizi eleyen, yarıştıran, rekabet ettiren eğitim sistemlerine karşı mücadele etmeyi öncelikli görevimiz ve sorumluluğumuz olarak görmekteyiz. Eğitimi, kamusal bir hizmet ve hak olarak değil de, alınıp satılır bir mal olarak sunmaya çalışan piyasacı yaklaşıma karşı öğrencilerimizin hakları için mücadeleye devam edeceğiz. Eğitim emekçileri performans notları ile yaratılmaya çalışılan eşitsizliğe karşı öğrencilerinin haklarını koruyacaktır" diye konuştu.
