Buca’da dershaneciliğe başladıklarını, etüt merkezi olarak yollarına devam ettiklerini kaydeden Yıldız, “FETÖ ile mücadele döneminde devlete anlattık, ‘merdiven altı yerler çoğalmaya başlıyor’ diye. Şu anda yeniden yetkililere sesleniyorum. Etüt merkezleri bir ihtiyaç. Bu kurumlar ailelere kaliteli vakit kalması açısından önemli. Yine de devletimiz sağ olsun biz mücadeleye devam ediyoruz” dedi.

Eğitim verdikleri iki kurumu anlatan Yıldız, “Okula destek maiyetinde kurslar açıyoruz yemek ve servis hizmetimiz var. Daha önce kurumun öz kaynaklarından bunları yapıyorduk şu an sistem değişti ama biz yine velilerimize bu imkanları sunmaya çalışıyoruz. Tamamlayıcı eğitim diyebiliriz aslında. Bu Japonya’da da Almanya’da da var. Geçen yıl Milli Eğitim Bakanı’na da izah ettik. Ben öğretmenim. Benim gibi 100 bin 200 bin civarında özel sektörde çalışan öğretmen var. Anlattık, bu öğretmenler için öğretmen evine giriş kartlarını düzenleyin, otobüs kartları gibi çalışmaları düzenleyin. Bunlar biraz daha gurur verici çalışmalar” ifadelerini kullandı. 90’lı yıllarda öğretmen olmayanları bu kadrolara alındıklarını ancak devrin değiştiğini ve yeni kuşaklara izin verilmesi gerektiğini kaydetti.

‘SADECE DERSHANELERE Mİ SIZDI?’

Eğitimcilerin moralinin yüksek olması gerektiğini bunun öğrencileri de etkilediğini kaydeden Barış Yıldız, “Dershane sürecinden sonra defalarca söyledik. FETÖ anaokullarına, sürücü kurslarına sızmadı mı? Sadece dershanelere mi sızdı? Valla bizim artık canımız acıyor. FETÖ’nün güçlenmesi için biz çalışmadık, biz sırtımızı sadece Atatürk’ün açtığı yolda gösterdiği hedefe yürümek ilkesine dayadık. Bunlardan rahatsız olanlar olabilir. Bu kurumların hepsi bakanlık altında toplanmalı. Merdiven altı olup olmadığını veli nereden bilecek? Pandemi döneminde kayıt paralarını alıp kaçanlar da oldu” şeklinde konuştu.

Buca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün tüm personelinin kendisini tanıdığını söyleyen Yıldız, kaçak eğitim kurumlarını devlete bildirmek için çok uğraştığını söyledi. Yıldız, “Burada öğretmenlerin, velilerin hakları gidiyor. Dinen de günah. Biz bu mücadeleyi yaptık. Milli Eğitim Bakanı ve Süleyman Soylu’da bu yönde çalışmalar yaptı ama kişisel gelişim merkezleri ve özel eğitim kursları gibi dağılmış yerler var. Bu ülkede hukukla hesabın sorulacağı günler de gelecek” dedi.

‘PANDEMİ YENİ BAŞLAMADI’

Pandemi döneminde eğitim sistemini de değerlendiren Yıldız, “Söylenen sistem farklı realite farklı. Tabletler daha yeni dağıtıldı ama biz pandemiye yeni yakalanmadık. Bir yıl oluyor neredeyse. Bu konularda devletin gücünü göstermesi gerekir. Çalışan anne babalar var. Çocuklar tabletten oyun oynuyor bunun kontrolü zor. Sözüm meclisten dışarı, ‘İnternetim yok’ deyip, ders yapmayan öğretmenler var. Ev alıp internet alt yapısının olmadığı anne babalar var. Devletimiz takviye tarzındaki kontrol altına almaları gerekir. Bu şekilde belki eğitim sistemi daha az yara alacaktı” şeklinde konuştu.

Şu an herkesin özel ders verdiğini iddia eden Yıldız, “Saati 150 TL civarında. Bu konuda ilgilileri göreve devam ediyorum, bu kanuna aykırıdır. Bu işi nasıl takip edelim diyorlar makamlardan. Şu an buradan söylüyorum bu yasal değil. Ancak bunu okul müdürleri bile bilmiyor. Biz sürücü kursu belgesi için kasaba gidiyor muyuz? Başka yere gitmemek lazım yani. Bu alanı boş bıraktılar. Abdülkadir Selvi bir köşe yazmış, kendisine sesleniyorum. Ben eğitimciyim ben bu ülkeye istihdam sağlıyorum. Ben bu ülkeye kötü bir şey yapmadım ki bu ülke benim canıma okumaya çalışıyor. FETÖ’ye hepimiz karşıyız ama bunun yolu dershanelerin hepsinin kapatılması değil” ifadelerine yer verdi.

‘İZMİR TİCARET ODASI BİZİ ARAMADI’

İzmir’de bir komisyon yetkilendirilmesi gerektiğini söyleyen Yıldız, “Ben biliyorsam FETÖ’cü nerede var, devletin polisi jandarması bilmiyor mu? Tabi ki biliyor. Zaten bilmiyorlarsa daha da sıkıntı. Ben yetkililere bildiriyorum araştırması bile olmuyor. Bugün yapılamayan işler yüzden yarın öbür gün daha büyük sıkıntılar yaşanır” diye konuştu. Anne babalara tavsiyelerde bulunan Yıldız, çalışan anne babalara seslenerek mutlaka akşamları çocuklarına 1 saat vakit ayırmaları gerektiğini belirtti.

Pandeminin ardından açıklanan devlet destek paketinden mutlu olmadıklarını bu konuda da kırgın olduklarını söyledi. İzmir Ticaret Odası'nda eğitimle ilgili bir heyet olduğunu ancak kendilerini ‘Bir Allah’ın kulunun aramadığını’ söyledi. Esnafın, küçük işletmelerin önemli olduğunu belirten Yıldız, “Bir ülke düşünün vatandaşa kredi verdiği için övünüyor. Aklımı kaybedecek gibi oluyorum. Ben ne yapacağım, ödeyemeyeceğim krediyi? Kira yardımı çok üzüntü verici. Sayın Cumhurbaşkanı gerçekten yanlış mı yönlendiriliyor, anlamıyorum. 5 ayrı yerden maaş alanlar gerçi bizim gibi işletmeleri düşünmezler. Sosyal devlet ilkesi bu demek değildir. İnsan ‘kapatıyorum ama kira vermeyeceksiniz’ der. Kredi vermek çözüm değil” dedi. Yıldız, son olarak ‘Türkiye’de cumhurbaşkanı seçimleri’ adlı kitabının tanıtımını yaptı.

Editör: Haber Merkezi