Ege Üniversitesi’nde 20 Şubat 2015 tarihinde Fırat Çakıroğlu’nun ölümü ile başlayan OHAL devam ediyor. Yüzlerce üniversiteliye açılan soruşturma ve verilen cezalar ile üniversiteden yükselen muhalif sesi bastırmaya çalışan üniversite yönetimi bahar dönemine de cezalar ile başladı.

Okul giriş-çıkışlarına koyulan ve cezaevi turnikelerini anımsatan turnikeleri 25 Mayıs 2016 tarihinde cam sil, sarı bezler ve oyuncak kamyon ile protesto eden Öğrenci Kolektifleri darp edilerek gözaltına alınmıştı. Okul yönetimi tarafından başlatılan soruşturmada 10 üniversiteye ceza verildi. 7 üniversiteli 1 hafta uzaklaştırma cezası verilirken 3 üniversiteli hakkında 6 ay uzaklaştırma cezası verildi.

AKP’nin 17 Kasım gecesi meclise sunduğu tecavüz yasasına karşı Ege Üniversitesi’nde “Tecavüzü Meşrulaştıramazsınız” diyen üniversitelilere “bu yaptığınız yasal değil” diyerek özel güvenlik ve polis müdahale etti. 7 üniversiteli darp edilerek gözaltına alındı. Okul yönetimi tarafından açılan soruşturmada 4 Kolektifçiye 1 ay,3 Kolektifçiye 6 ay uzaklaştırma cezası verildi.

Yılbaşında IŞİD’in ’da gerçekleştirdiği katliamın ardından İstanbul Okmeydanı’nda gericiliğe karşı laikliği savunan ve katliamlara alışmayacağız diyen Halkevi üyelerinin tutuklandı. Laikliği savunan Halkevcilerin sözlerini yineleyen ve “Gençlik laiklik istiyor” dedi. Twitter üzerinden Veysel Kaçmaz adlı kişi Halkevi üyelerini hedef gösterdiği gibi üniversitelileride  “Ege Üniversitesi rektörü ve tüm rektörler bu provokatörlerden ve sonuçlardan mesüldür!” ifadelerini kullanarak hedef gösterdi. Ege Üniversitesi rektörü Cumhuriyet Başsavclığı’na şikayette bulundu ve okul yönetimi tarafından soruşturma açıldı. Ege Üniversitesi yönetimi tarafından diyen 2 Kolektifçiye de 6 ay uzaklaştırma ve 1 Kolektifçiye kınama cezası verildi.

Ege Üniversitesi’nde yeni dönem uzaklaştırmalar ile başlarken üç soruşturmadan 8 ay uzaklaştırma cezası alan Ege Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1.sınıf öğrencisi Tuana Uğuz “Kadın düşmanı bir iktidarın her gün kadın bedeni üzerinden söylemleri ile karşı karşıyayız. Ensar Vakfı’nda 45 çocuğa tecavüz edenler için “Bir kereden bir şey olmaz” diyerek aklamaya çalışanlardan, tekmecileri koruyanlara karşı yaşamı savunacağız. Kürtaj yasasına hayır diyen kadınlarız. Tecavüz yasasını meclisten geçirmeye çalışanlara karşı “Tecavüz meşrulaştırılamaz” diyerek yasası geri çektiren üniversite kadınlarız. Kampüslerden sokaklara gericiliğe karşı laikliği, kadın düşmanlarına karşı direnişi büyüteceğiz. Üniversite yönetimi “Tecavüzü meşrulaştıramazsınız” diyen üniversitelilere müdahale ederek ve bizlere ceza vererek bu zihniyeti korumaktadır” dedi

Üç soruşturmadan toplam 18 ay uzaklaştırma cezası alan Ege Üniversitesi Deri Mühendisliği 1.sınıf öğrencisi Emine Akbaba ise “Üniversiteyi polis ve özel güvenlik ablukasına alan üniversite yönetimi yıllardır muhalif herkese soruşturma ve cezalar ile baskı altına almaya çalışıyor. Turnikeler ile üniversitelilerin bir araya gelmesini engelleyen üniversite yönetimi barıştan, emekten, kardeşlikten, eşitlik ve özgürlükten yana hiçbir sese tahammül edemiyor. Sarayın rektörü olanlar bugün üniversitenin gerçek sahiplerine uzaklaştırma cezaları veriyor. Katliamlara karşı yaşamı, yasaklara karşı özgürlüğü, savaşa karşı barışı, gericiliğe karşı laikliği savunacağız. Yasaklar, cezalar ile sindirmeye çalıştıkları bizler özerk- demokratik üniversite için mücadele edeceğiz. KHK’lar ile hocalarımızı uzaklaştıranlara karşı üniversiteden direnişin sesi yükseliyor. Cebeci’den, Ege’den, İstanbul Üniversite’den yükselen bu ses “Akademi biat etmez” sesidir. Saraydaki hesap kampüste tutmaz. Üniversite saraya sığmaz.” dedi.

 

 

Editör: Haber Merkezi