CHP İzmir Milletvekili Deniz Yücel, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında yaptığı açıklamada, Ekrem İmamoğlu’na yönelik yürütülen soruşturmalara, İstanbul’daki ulaşım araçlarında uygulanan yayın yasaklarına ve Hakimler Savcılar Kurulu seçimlerine sert tepki gösterdi. Yücel, “Ekrem İmamoğlu korkusu öyle bir boyuta ulaştı ki, masumiyet karinesi bile ayaklar altına alındı” dedi.
"Helal diplomasını iptal ettiler"
Yücel, Ekrem İmamoğlu'nun Beylikdüzü ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde AKP’yi dört kez yenmesinin ardından sistematik bir sindirme kampanyası başlatıldığını ifade etti. Yücel, “Adil ve demokratik bir yarışa girmektense, asılsız iddialarla, uyduruk delillerle Ekrem başkanı oyun dışına çıkarmaya çalışıyorlar. Ekrem İmamoğlu korkusu öyle bir boyuta ulaştı ki; 35 yıl sonra yetkisiz bir kurul eliyle anasının ak sütü gibi helal diplomasını iptal ettiler. Bir kişiyi oyun dışına atmak uğruna; 28 kişinin diplomasını daha iptal ettiler, İnsanların hayatlarını kararttılar” sözleriyle sürece tepki gösterdi.
"Başsavcısının böyle bir yetkisi yok"
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, İBB’ye ait ulaşım araçlarında Ekrem İmamoğlu’nun ses, görüntü ve fotoğraflarının yasaklanmasını eleştiren Yücel, “İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı metro, metrobüs, otobüs ve vapur gibi toplu taşıma araçlarında, İstanbul C. Başsavcılığını talimatıyla Sayın İmamoğlu’nun fotoğraf, video ve ses kayıtlarının kullanılması yasaklanmış… Bakın İstanbul Başsavcısının böyle bir yetkisi yok. Böyle bir talimat veremez. Geçmişte Sn. Erdoğan’ın da danışmanlığını yapan, şu anda yürürlükteki Türk Ceza Kanununu kaleme alan Ceza Hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç’in bununla ilgili açıklaması var. Anayasamıza ve yasalarımıza göre “Hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmayan herkes masumdur”. İstanbul Başsavcılığının masumiyet karinesini, lekelenmeme hakkını ihlal eden bu yetkisiz ve hukuksuz kararına karşı Hakimler Savcılar kuruluna başvuruda bulunacağız” diye konuştu.
"Olmayan bir usul icat edilmiş"
Yücel, TBMM’de gerçekleştirilen Hâkimler ve Savcılar Kurulu seçimlerini de eleştirerek, “2017 yılında yapılan değişiklikle sözde azami düzeyde uzlaşmanın düzenlendiği Hakimler Savcılar Kurulu seçimleri TBMM'de yapıldı. Ne bir uzlaşma vardı... Ne de uzlaşma niyeti... Komisyon aşamasından Genel Kurula kadar sürecin tamamı bir oldu bittiye getirildi. Yapılan, önceden belirlendiği ayan beyan ortada olan isimlerin ilanından başka bir şey değildir! HSK, hakim ve savcıların mesleğe kabulünden, atamalarına ve yaptıkları bütün yargısal işlemleri denetleyen bir kurumdur. Denetleme görevi olan HSK’nın da haliyle bağımsız ve tarafsız üyelerden oluşması beklenmektedir. Fakat HSK seçimlerinde her türlü müdahale ve tepkimize rağmen ne yazık ki liyakat değil parti aidiyeti gözetilerek bir seçim gerçekleşmiştir. Olmayan bir usul icat edilmiş, Anayasanın öngörmediği bir biçimde 3’üncü tur oylaması gerçekleştirilmiştir! Dolayısıyla açıkça Anayasa ihlal edilmiştir” açıklamasında bulundu.
Selin Sayek Böke'yi tebrik etti
İstanbul’da düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı’nda alınan karara dikkat çeken Yücel, İmamoğlu’nun tutukluluğunun hiçbir yasal dayanağı olmadığını ve bu durumun halkın iradesine antidemokratik bir müdahale olduğunu vurguladı. Yücel “Konsey, Sayın İmamoğlu’nun bir an önce serbest bırakılması ve görevine iade edilmesi için çağrı yaptı” dedi. Yücel, hükümete uluslararası çağrılara kulak verme çağrısı yaparak sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin hukuk sicilini yerle bir eden bu uygulamalara son verilmeli. Kadın Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcılığı’na seçilen Selin Sayek Böke’yi de tebrik ediyoruz.”