Gizem TABAN/İZGAZETE- Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs ile mücadele Türkiye’de de devam ediyor. Salgının yayılım hızını düşürmek ve vaka sayılarının kontrol altına alınmasını sağlamak amacıyla geçtiğimiz aylarda sokağa çıkma kısıtlamaları, bazı işletmelerin kapatılması gibi tedbirler hayata geçirildi. Gelinen noktada; salgın sürecinde vaka sayılarının yüksekliğiyle sık sık gündeme gelen İzmir ile ilgili de önemli bir gelişme yaşandı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada İzmir’de vaka sayılarında yüzde 40 düşüş yaşandığını söyledi. Bakan Koca’nın açıklamalarını değerlendiren İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı pandeminin halen kontrol altına alınamadığını ve daha kapsamlı tedbirlere ihtiyaç olduğunu söyledi.
‘ŞEFFAFLIĞIN NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU GÖRDÜK’
Sürecin şeffaf yürütülmesinin pandemiyle mücadelede kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, “İzmir’de son 1 aydır vaka sayılarında önemli düşüşler oldu. Pandemi servislerinde yatan hasta sayılarında yüzde 50 azalma oldu, hatta bazı pandemi servisleri kapandı. Yoğun bakımlarda tam doluluk vardı ki sedye üzerinde acil servislerde yoğun bakımda yer açılmasını bekleyen 8-10 hasta görüyorduk hastanelerde. Bu durum ortadan kalktı, yoğun bakımlarda 3-5 tane de olsa boş yatak bulunuyor. Ama hala yoğun bakımlarda doluluk oranı yüzde 85-90. Covid-19 polikliniklerine, aile sağlığı merkezlerine başvurular azaldı. Aile hekimlerinin filyasyonda izolasyondaki hasta sayılarında düşüş var. Tüm bunlar çok sevindirici. Ama keşke çok daha önce bu tedbirler hayata geçirilseydi de bu kadar çok insan ölmeseydi, bu kadar çok hasta olmasaydı diye düşünüyoruz. O zamanda da bu tür tedbirlerin uygulanması talebinde bulunmuştuk ama hayata geçmemişti. Bu düşüşte; özellikle pandemiyi olduğundan küçük göstererek vatandaşı adeta rehavet havasına sokan açıklamalar yerine, nispeten gerçekçi sayıların açıklanmasından sonra vatandaşın adeta gönüllü karantinalar uyguladığını ve pandemi kurallarına çok daha katı uyduğunu gördük. Dolayısıyla başından beri söylediğimiz ‘sürecin şeffaf yürütülmesi pandemiyle mücadelenin temel şartıdır’ ifadelerinin ne kadar haklı olduğunu gördük. Ulusal çıkarlar bahane edilerek pandemiyle ilgili verilerin bazı verilerin adeta saklanmasının ve oluşturulan rehavet havasının ne kadar ciddi sıkıntılara yol açtığını, gerçekleri paylaşınca da panik olmadan durumun farkındalığının artmasıyla daha ciddi şekilde kurallara uyulmasının ne kadar önemli olduğunu gördük. Aynı şekilde restoran, kafe gibi fiziksel mesafe ve maske kurallarının çok da iyi uygulanamadığı yerlerin kapatılması vaka sayılarının düşmesi gerçekten etkili oldu. Bu konuda da defalarca uyarıda bulunmuştuk ama ne yazık ki geç gündeme geldi” açıklamalarında bulundu.
‘DAHA KAPSAMLI TEDBİRLERE İHTİYAÇ VAR’
Salgının hala kontrol altında alınamadığına dikkat çeken Dr. Çamlı, daha kapsamlı tedbirlere ihtiyaç olduğunun altını çizdi. Çamlı şunları söyledi: “Şu anda ki düşüşler çok sevindirici olmakla beraber hala test yapılan 100 kişinin 10’unda veya 15’inde test pozitif çıkıyor. Hala pandeminin kontrol altına alındığını söyleyemeyiz. Hala bu ülkede her akşam 200’e yakın kişi vefat ediyor. Dolayısıyla tam kontrol için daha kapsamlı tedbirlere hatta 14 günlük tam kapanmaya ihtiyaç olduğunu söyleyebiliriz. Hala pandemi servislerinde yatan hastalar, vefat edenler var. Her şey düzelmiş değil, kesinlikle rehavete kapılmamamız gerekiyor. Bu sınırlı tedbirlerle pandeminin tamamen kontrol altına alınabileceği konusunda kuşkularımız var. Daha kapsamlı tedbirlere ihtiyaç var.”
