Gizem TABAN/İZGAZETE- Türkiye’de 1 Temmuz itibarıyla başlayan normalleşme sürecinde 1 ay geride kaldı. Yasakların kaldırılması, tedbirlerin gevşetilmesi, denetimlerin yetersizliği, turizm sezonun açılması, aşılamada toplum bağışıklığın henüz kazanılamaması gibi etkenler vakalarda yeni artışa yol açtı. Uzmanlar, pandemi süreci başladığından bu yana 3 kez pik yaşayan Türkiye’de yakın zamanda 4’üncü bir pikin yaşanacağı yönünde görüşler belirtiyor. Ekonomi ve sağlık açısından derin yaralar açan salgın süreci için; yeniden kapanma ya da aşı olmayanlara kısıtlama getirilmesi gündeme geliyor. Pandemi boyunca özellikle ekonomik açıdan büyük mağduriyetler yaşayan esnaf ‘kapanırsak mahvoluruz’ derken süreçte her türlü fedakarlıkla virüsle savaşan sağlık emekçileri ise ‘yeni bir piki kaldıramayız’ diyor. Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şube Eş Başkanı Erkan Batmaz normalleşme süreci ve sonrası için değerlendirmelerini İz Gazete’ye anlattı.

‘ESNAF TOPARLANAMADI’

Esnafın halen toparlanamadığını belirten Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin, “Esnafın rahatlaması için geçmişi temize çekmesi lazım, bunun için de ciroların 3 kat olması lazım. Ancak istediğimiz cirolara ulaşamadık. İstediğimiz rahatlığa henüz eremedik. Açılmış olmamız, düğünler, gurbetçilerin geliyor olması bizim için bir avantaj ama bunu en iyi şekilde değerlendirmek aşılamayla ve insanların tedbirlere uymasıyla alakalı. Düğün, sünnet gibi alanlarla alakalı iş yapan arkadaşlarımız bir nebze de olsa rahatladı ama bayramda istediğimiz gibi iş olmadı. İnsanların hem kurban için para ayırması hem tatil uzun süreli olduğu için para ayırması gibi durumlar bizi etkiledi. Şu anki beklentimiz; gurbetçilerin gelmesi ve sonrasında da salgının kötüye gitmemesi. Öyle bir durumda hala iş yapma şansımız olur. Tek korkumuz kapatılmak” açıklamalarında bulundu.

‘İNSANLAR AYDINLATILMALI’

İnsanların aşı konusunda aydınlatılması gerektiğini söyleyen Girgin, “Yeterli denetimler olmadı. Eskiden denetleniyordu, ne oldu da birden her şey kalktı? Sadece turizmden gelir elde edilecek diye, içeriye bir para girsin diye sistem başımıza iş açtı. Aşılamanın olup olmaması insanların kafasındaki soru işaretlerinin bertaraf edilip edilmemesine bağlıydı. Şu anda bazı esnaf arkadaşlar; ‘aşılanmayanlar girmesin’ diyor ancak bunu nasıl denetleyeceğiz? Kolay bir şey değil. Küçük işletmeler belki bunu yapabilir ama yüksek oktavlı çalışan yerlerin bunu kontrol etmesi çok zor. O yüzden aşılanmanın gerekliliğinin insanlara iyi bir şekilde anlatılması, insanların aydınlatılması gerekiyor. Herkesin aşı olması lazım” dedi.

‘NEFESSİZ KALIRIZ’

Esnafın yeniden kapanması halinde ekonomik ve psikolojik olarak mahvolacağını vurgulayan Girgin, “Yeniden kapanırsak mahvoluruz, nefessiz kalırız, biteriz. Biz daha geçmişe ait olan borçları ödeyemedik. Yaptığımız cirolarla zaten bugün bile geçinemiyoruz. İnsanlar zaten şu an hayatta kalmak için savaşıyor, o da bir yere kadar. Esnaf evinin sattı, arabasını sattı, 1 buçuk yılını bir şekilde geçirdi. Esnaf daha neyini satacak?” diye konuştu.

‘AŞI KISITLAMASINI KABUL EDERİZ’

Aşı olmayanlara kısıtlama getirilip getirilmemesi yönündeki tartışmalara ilişkin konuşan Girgin, “Kapatılmamamız için bu teklif gelirse kabul ederiz. Bu şekilde bir aşılı-aşısız ayrımı olursa buna zaten devlet karar verecek, biz de uygularız. Yeter ki kapatılmayalım. Çünkü kapatılınca destek alamıyoruz. Tedbirler uygulansın, denetimler yapılsın ama kapanma olmasın” ifadelerini kullandı.

‘BU YÜKÜ KİMSE TAŞIYAMAZ’

Kapanma kararı alındığı takdirde devletin gerekli desteği vermeyeceğine dikkat çeken Girgin, “Kapanma yerine tedbirler artırılabilir, aşı olmayanlara kısıtlama getirilebilir. Bir çözüm bulunmalı. Herkes bunu söyler. Kapanma olduğunda devlet kiranı, faturanı ödemiyor, ‘ailene ben bakacağım’ demiyor ki. Bu yükü daha fazla kimse taşıyamaz” dedi.

‘KISIR DÖNGÜNE GİRDİK’

Temmuz ayı itibarıyla başlayan normalleşme sürecini değerlendiren SES İzmir Şube Eş Başkanı Erkan Batmaz, “1 Temmuz itibarıyla açıklanan, tüm yasakların kalktığı normalleşme süreci için biz uyarmıştık. Pandeminin henüz geçmediğini, aşılamada toplumsal bağışıklığın hala kazanılmadığını söylemiştik. Hem aşılama oranı açısından hem de o süreçteki vaka sayısı ortalaması açısından baktığımızda tamamen açılmanın hata olduğunu dile getirmiştik. Fakat ekonomik kaygılar yine halk sağlığının önüne geçti. Elbette ki toplum olarak yorulduk, işsiz kaldık, evlere tıkıldık, sosyal ve psikolojik anlamda çok bunaldık. Sağlık emekçileri zaten her pikte ailesiyle bir ayrılık yaşıyor, iş yükü her geçen gün artıyor. Pandemi dışında kronik hastaların hastanelere ulaşamaması söz konusu oldu. Bunların hepsi birer kısır döngüne girdi” açıklamalarında bulundu.

‘GİDİŞAT YENİ PİKİ GÖSTERİYOR’

Mevcut tablonun yeni bir piki işaret ettiğini söyleyen Batmaz, “Dördüncü piki söylerken hep dilimizi ısırarak söylüyorduk, ‘umarım olmaz’ diyorduk ama şu anki tabloya baktığımızda gidişat o yönde. Sağlık Bakanı sürekli uyarıyor ama bunun önlemini alıyorlar mı? Çünkü bu kadar artışın, göz göre göre bu gidişatın hepimiz farkındaydık. Açılım başladığında aşılamada çok düşük bir seviyedeydik. Bizim hep altını çizdiğimiz bilimsel ve epidemiyolojik verilere bağlı kalmadan neye göre tamamen açıldığımızı hep soruyoruz. Nitekim yine bilimden yana olmayan görüşler bize yine dördüncü piki yaşatacak” dedi.

‘DAYANACAK GÜCÜMÜZ YOK’

Dördüncü bir piki hem sağlık çalışanlarının hem de sağlık sisteminin kaldıramayacağını vurgulayan Batmaz, “Sağlık emekçileri olarak gerçekten dördüncü piki kaldıracak ne enerjimiz ne motivasyonumuz ne umudumuz ne dayanacak gücümüz kaldı. Özellikle sağlık çalışanları ve toplum sağlığı açısından bir ilerleme kaydetmişken tekrardan başa dönmek tüm emeklerimizi çöpe atmış oluyor. İş yükü kısmını bir tarafa bıraksak bile bu süreç bizi bir umutsuzluğa bir tükenmişliğe doğru itiyor. Hem 2002’de başlayan Sağlıkta Dönüşüm Projesi ile sağlık sisteminin piyasalaştığı bir durum söz konusuyken hem de sağlık hizmetinin halk sağlığı açısından önleyici, koruyucu hizmetlerinin yok sayıldığı bir dönemdeyken yeni bir piki ne sağlık sistemi ne sağlık emekçileri kaldırabilir” diye konuştu.

‘DESTEKSİZ KAPANMA OLMAMALI’

Yeniden kapanma kararı alınması ihtimalini değerlendiren Batmaz, “Turizm sürecindeyiz, bayram süreci yaşandı, hareketliliğin inanılmaz arttığı bir dönem oldu. Şehirlerarası ulaşım çok fazla oldu, yabancı turistlerin ülkemize girişi oldu. Bu dönemde virüs çok rahat yayılabiliyor. Delta varyantının en yoğun olduğu, aşılanma oranının düşük olduğu Rusya’dan ülkemize çok sayıda turist geldi. Ülkemize gelen turistlerin sadece bir test ile geçiştirilmemesi, karantina uygulanması lazımdı. Ama bu yapılmadı. Şehirlerarası, bayram gezmeleri için önlem alınabilirdi. Bu da olmadı. Elbette ki sosyal bir destek olmadan, esnaflara, işsizlere destek verilmeden ‘kapanma olsun’ diyemeyiz Ekonomik desteksiz kapanmayı asla önermiyoruz. Mutlaka ekonomik desteği gündeme alarak bir kapanma ya da kısıtlama kararı olması gerekir” dedi.

‘SORU İŞARETLERİ GİDERİLMELİ’

Aşı olmayanlara kısıtlama getirilip getirilmemesi yönündeki tartışmalar hakkında konuşan Batmaz, “Bu hassas bir konu ancak şunu söyleyebilirim; herkese aşının ne kadar doğru olduğunu anlatmak gerekiyor. Toplumda aşı konusundaki soru işaretlerini ortadan kaldırmak için lokasyon bazlı çalışma yapılması lazım. Sağlık Bakanlığı, aşılanmanın az olduğu illeri, ilçeleri, mahalleleri, sokakları görebiliyor. Burada halkın da bildiği, güvendiği, mahalli önderlerle (muhtarlar, yerel yönetimler, kanaat önderleri) ortak çalışarak aşının ne kadar gerekli ve önemli olduğunu, aşıyla ilgili konuşulan bilim dışı söylemlerin ne kadar yanlış olduğunun anlatılması gerekiyor. Bu şekilde aşılanmanın hızının artabileceğini düşünüyoruz. Bu bağlamda maalesef bir sonraki aşama aşı olmayanların kısıtlanmasına doğru gidiyor. Ancak bizim önerimiz; bu kısıtlamadansa aşının yerelde çok yoğun bir şekilde anlatılması, kaygıların ve soru işaretlerinin giderilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi