Gizem TABAN/İZ GAZETE- Türkiye’de koronavirüs vaka sayılarının katlanarak yükselmesi endişe yaratırken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İzmir’in de yer aldığı 6 ilde yoğun bakımların doluluk oranının yüzde 80’e dayandığını açıkladı. Bakan Koca ayrıca, vaka artışlarından kimin sorumlu olduğuna yönelik de, “Sorumlu hepimiziz, 84 milyon” ifadelerini kullandı. İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, Bakan Koca’nın açıklamalarını değerlendirirken, iktidarın pandemi yönetimine ilişkin de eleştirilerde bulundu.

‘BU BİR İTİRAFTIR’

Sağlık Bakanı Koca’nın, İzmir’in de yer aldığı 6 ilde yoğun bakımların doluluk oranının yüzde 80 olduğuna yönelik açıklamasına ilişkin konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, “Yüzde 80’in üzerinde demek tamamen dolu demek. Dolayısıyla gelinen noktada şu an yoğun bakımlarda yatağımız yok. Bu açıklama, bunun bizzat Sağlık Bakanı tarafından itirafıdır. Bugünlere geleceğimiz belliydi. Bugünlerin yaşanacağını bizler haftalar öncesinden söyledik. Pandeminin yönetilemediğini, vakaların giderek artığını, bu vaka artışlarının ardından hastaneye olan talebin giderek artacağının ve hiçbir sağlık sisteminin böyle bir vaka artışını karşılayamayacağını söyledik” dedi.

‘CİDDİYETLE BAĞDAŞMIYOR’

Bakan Koca’nın vaka artışlarıyla ilgili, ‘Sorumlu hepimiziz, 84 milyon’ ifadelerini kullanması hakkında da değerlendirmelerde bulunan Dr. Çamlı, “Bizler, şubat ayının ortalarında başlayan vaka artışları için yeni tedbirler isterken, bilim insanları ‘vaka artışı bu şekilde devam ederse mart sonunda 3’üncü bir pik olabilir’ derken kontrollü normalleşme kararı alındı. Bizler tedbir beklerken bu ülkeyi yönetenler kontrollü normalleşme kararı aldı ve vakalar bir anda 5 katına çıktı. Tüm bunlara karşı, çıkıp da ‘84 milyonun sorumluluğu var’ denilmesini gerçekten anlayamıyoruz. Bütün bunların karşısında 84 milyonun sorumlu olduğunu açıklamak devlet adamı ciddiyetiyle bağdaşmıyor” diye konuştu.

‘İFLAS ETMİŞTİR’

Hükümetin 1 Mart 2021’de başlattığı kontrollü normalleşme sürecinin iflas ettiğini belirten Dr. Çamlı, “Bilim Kurulu geçtiğimiz gün toplantı yaptı, ne karar alındı bilmiyoruz. Çünkü bunlar hiçbir şekilde kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılmıyor. Neden bilmiyoruz? Çünkü bu kararlara, sonuçta uyulmuyor. Ve bu kararların ne olduğunu bilemediğimiz için de hükümetin aldığı kararlarda Bilim Kurulu’nun kararlarının ne ölçüde göz önüne alındığını yorumlayamıyoruz. Bilim Kurulu’ndaki üye bizzat; ‘Eğer pandemi Bilim Kurulu’nun tavsiyelerine göre yönetilseydi bu durumda olmazdık’ diyor. Şu an da kontrollü normalleşme süreci iflas etmiştir! Ve derhal, acilen birtakım tedbirler alınmadığı sürece bu şekilde vaka artışları, bu şekilde ağır hasta sayıları, yoğun bakım talepleri devam ederse bizi çok kötü günler bekleyecek” açıklamalarında bulundu.

‘HESAP VERMELİ’

Yoğun bakımlardaki doluluk hakkında açıklamalarda bulunan Dr. Çamlı, “İzmir’de şu an yoğun bakımlar dolu. Acil servisteki arkadaşlar, gelen yoğun bakımları, yer bulununcaya kadar geçici bir şekilde kritik bakım servislerinde ya da birtakım birinci basamak ikinci basamak gibi daha hafif yoğun bakım yerlerinde idare etmeye çalışıyorlar. Çünkü yoğun bakımlar kolay boşalmıyor. Çünkü yoğun bakımlara girildiğinde yatış süreleri uzun oluyor. Ya da vefatla boşalıyor. Dolayısıyla yatak boşalması çok kolay olmuyor. Hele ki solunum cihazı gerektiren yoğun bakımları sayıları sınırlı, bunları artırmak da çok kolay değil. Bütün bunların olacağı belliydi ve herkesin gözü önünde göstere göstere oldu. Bu ülkede her gün yüzlerce kişi vefat ediyor, bunların sorumluları hesap vermeli!” ifadelerini kullandı.

‘HASTA SEÇECEĞİZ’

Yoğun bakımlarda hiçbir şekilde yer bulunamayacak seviyeye gelinmesi durumunda nasıl bir tablonun ortaya çıkacağına dair değerlendirmelerde bulunan Dr. Çamlı, “Diğer ülkelerdeki gibi sağlık çalışanları hasta seçmek zorunda kalacak. İşin en acı yönü de bu olacak. Sağlık çalışanları, ‘Hastalardan hangisini yoğun bakıma almak zorundayım?’ gibi etik bir sınavdan geçecekler. Gidişat bunu gösteriyor. Ne kadar çok yatağınız olursa olsun, pandemiyi hastanede karşılamaya çalışırsanız, vaka artışını sınırlayamazsanız, birinci basamakta bulaş zincirini kıramazsanız, katlanarak artan vakalara bir süre sonra yataklarınız yetmez” dedi.

‘AKLA, MANTIĞA UYMUYOR’

Vaka artışının önlenmesinin önemini vurgulayan Dr. Çamlı, “Bunun için de filyasyon çalışmaların çok ciddi yapılması, izolasyon ve karantinaların çok yakından izlenmesi gerekir, ki filyasyon çalışmalarının çok düzgün yapılmadığını, pozitif temaslı takiplerinin yeterli seviyede yapılmadığını düşünüyorum. Bunlar yeterli derecede hayata geçseydi, bu kadar vaka artışı olmazdı. Ülkeyi yönetenler, bu artan vaka sayılarının nasıl düşürmeyi planlıyor? Vaka sayıları kendiliğinden mi düşecek? Bunu mu bekliyorlar? Cumartesi kısıtlaması getirildi, restoranlar paket servise geçecek. Bunlarla, bu seviyeye gelmiş bir pandeminin kontrol altına alınacağını mı düşünüyorlar? Niye pandeminin epidemiyolojik verilerin ışığında yürütülmesine izin verilmiyor? Neden yerel yönetimlerin, meslek örgütlerinin sürece dahil olmasına izin verilmiyor? Gerçekten akla mantığa uymayan bir süreç yaşıyoruz” dedi.

Editör: Haber Merkezi