İZMİR HABERLERİ

Çok sayıda tutsak açlık grevinde: Kuyu tipi hapishaneler kapatılsın

Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi avukatları, ‘Kuyu tipi hapishanelerinin kapatılması’ üzerine bir çağrıda bulunurken bazı mahkumların açlık grevine devam ettiklerini ve sağlık sorunlarının arttığını belirtti.

Abone Ol

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubesi avukatları, şube binasında bir araya gelerek basın açıklaması düzenledi. Kuyu tipi hapishanelerin ağırlaştırılmış tecrit koşullarının yanı sıra tutuklananların ‘sosyalliğe dair’ her türlü olanaklarının elinden alındığı anlatıldı. Konuyla ilgili açıklama yapan Av Şule Arslan Hızal, kuyu tipi hapishanelerinin kapatılması gerektiğine vurgu yaparken birçok tutuklunun açlık grevinin devam ettiğini ve bu sebeple de hastalıklarının artığına değindi. Av. Hızal, “Kuyu tipi hapishaneler; ağırlaştırılmış tecrit koşulları temelinde şekillenen, "sosyal bir varlık" olan insanın sosyalliğe dair her türlü olanağının elinden alındığı hapishanelerdir. Kuyu Tipi hapishanelerini ağırlaştırılmış tecrit hapishaneleri olarak nitelememizin sebebi; hapishanenin mimarisi ve hapishanelerdeki uygulamalarının tamamen tecrit üzerine şekillenmiş olmasıdır. Kuyu tipi hapishaneler üç katlı olarak inşa edilmektedir. Hapishanede tek kişilik ve üç kişilik olmak üzere iki farklı hücre tipi bulunmaktadır. Siyasi tutsaklar çoğunlukla tek kişilik hücrelerde tutulurken, üç kişilik hücrelerde ise yatağı ve tuvalet kapısını gören kameralar bulunmaktadır.

Kuyu tipi hapishanelerde üç kişilik hücrelerde tutulan tutsaklara, sürekli biçimde kendilerini izleyen kamerayı kapattıkları takdirde gardiyanlar ve hapishane idaresi tarafından tekli hücrelere alınacakları tehdidi yapılmaktadır. Kuyu tipi hapishanelerde Adalet Bakanlığı'nın 45/1 sayılı Genelgesi'yle kabul edilen sohbet hakkı ya kullandırılmamakta ya da çok sınırlı olarak kullandırılmaktadır” ifadelerini ekledi.

23 saat güneşsiz ortam

Av. Hızal, açıklamasının devamında tutuklunun yaklaşık 23 saat boyunca havasız ve güneşsiz bir ortamda kaldığını belirterek “Kuyu tiplerinde F tipi hapishanelerin aksine havalandırma bulunmamaktadır. F Tiplerinde sabahtan akşama kadar havalandırma kapısı açıkken, kuyu tipi hapishanelerde tutsaklar bir ya da bir buçuk saatliğine hücrelerinden alınarak ayrı bölümdeki bir havalandırmaya çıkartılırlar. Lavabo ihtiyacı olan ya da herhangi bir sebeple hücresine gitmesi gereken tutsak hücreye girdikten sonra havalandırmaya tekrar çıkartılmaz. Dolayısıyla bir tutsak; günün 22,5-23 saatini havanın, güneşin girmediği hücresinde geçirmektedir. Güneşten, temiz havadan uzak kalınmasının sonucu olarak da tutsaklarda bağışıklık sisteminde düşüklük, hastalıklara yatkınlık gelişmektedir. Üç kattan oluşan kuyu tipi hapishanelerin genelinde en alt kat güneş almayacak şekilde tasarlanmıştır. İkinci katına az bir miktar güneş gelirken, üçüncü katta tutulanlar güneş görmek için biraz daha imkana sahiptir. Kuyu Tipi hapishanelerde hücrenin ‘penceresi’ bir parmağın girmeyeceği sıklıkta tellerle kapatılmıştır. Bu nedenle içeriye güneş ışığı, temiz hava girmemektedir” dedi.

‘İnsan haklarına aykırı’

Bu uygulamaların en temel insan haklarına aykırı olduğuna değinen ÇHD’den Av. Hızal, “Tüm bu uygulamaların en temel insan haklarına aykırı olduğu açıktır. Kuyu Tipi hapishanelerin amacı; ağırlaştırılmış tecrit koşullarında tutsağın hiçbir insanla temas etmemesini sağlayarak onu tecrit etmek, yalnızlaştırmak, bireyselleştirip politik düşüncelerini teslim almaktır. Hücreye bunun için bir diyafon konulmuş ve gardiyanla dahi temasın azaltılması amaçlanmıştır. Seslenmelerini engellemek için kimi kuyu tipi hapishanelerinde tüm koridor boşaltılmıştır, tutsak koca bir koridorda yalnız başına hücresinde tutulmaktadır. Yine tecrit hapishaneleri olan F Tiplerinden de alışık olduğumuz üzere kuyu tipi hapishaneleri, şehrin en uzak noktalarına inşa edilmiştir. Tutsak evlatlarını ziyaret etmek isteyen aileler, farklı bir şehre gittikleri yetmezmiş gibi ekstra ulaşım/taksi ücreti ödemek zorundadır. Biz, yani avukatlar için de durum bu şekildedir. Dolayısıyla savunma hakkına erişim de engellenmektedir” şeklinde konuştu.


Süresiz açlık grevleri

Avukat Şule Arslan Hızal, birçok kuyu tipi hapishanelerinde ‘süresiz açlık grevleri’ olduğunu ve bu grevlerin devam ettiğinin altını çizdi. Av. Hızal, açlık grevlerinin devam etmesiyle sağlık sorunlarının da artığının altını çizerek “Birçok kuyu tipi hapishanede şu anda süresiz açlık grevleri sürdürülmektedir. Devrimci tutsaklar kuyu tipi hapishanelerin kapatılması, kendilerinin ve arkadaşlarının kuyu tipi olmayan bir hapishaneye sevk edilmesi için açlık grevlerine devam etmektedir. Bu açlık grevleri de kritik aşamayı geçmiştir” diyerek açlık grevinde olanların hastalıklarla karşılaştığını belirtti. Av. Hızal, “Buca YGC Kuyu Tipi Hapishanesi'nden Kırıklar 1 No'lu F Tipi Hapishanesine sevk edilen Sercan Ahmet Arslan, arkadaşının da sevk edilmesi için açlık grevine devam etmektedir.

Sercan Ahmet Arslan bugün itibariyle açlık grevinin 219.günündedir. Açlık grevinde ilerleyen günleri sebebiyle Sercan Ahmet Arslan'ın burunda geçmeyen yaralar ve ağız içinde yaralar bulunmaktadır. Ek olarak ayaklarda ağrı ve şişlik artmış, uykuda da zorluk yaşamaktadır.

Antalya YGC Kuyu Tipi Hapishanesi'nde tutulan tutsaklardan Serkan Onur Yılmaz açlık grevinin 197. gününde, aynı hapishanede tutulan Ayberk Demirdöğen ise 77. günündedir.
Serkan Onur Yılmaz'ın ağız içinde yaralar çıkmış, denge problemleri yaşamaktadır. 78 kiloyken süresiz açlık grevine başlayan Serkan Onur Yılmaz şu ana kadar 24 kilo vermiştir; verdiği kiloların ve denge problemlerinin sonucu olarak, avukat ve aile görüşüne tekerlekli sandalye ile getirilmektedir” şeklinde dile getirdi.

Açlık greviyle artan hastalıklar

Av. Hızal, “Sincan 2 No'lu YGC Kuyu Tipi Hapishanesi'nde tutulan Bakican Işık açlık grevinin 158.günündedir. Ağız içinde, sırtında ve yüzünde yaralar oluşan Bakican Işık da ciddi şekilde kilo vermiştir” diyerek açlık grevini sürdüren tutsakların yaşadığı hastalıkları şöyle sıraladı:

“*Oğlu Bakican'ın sevk edilmesini isteyen Yurdagül Gümüş de açlık grevinin 144. günündedir. Yurdagül Gümüş'ün de ayaklarında ağrı, uykuya dalmakta güçlük ve denge problemleri devam etmektedir.

*Yine Sincan 2 No' lu YGC Kuyu Tipi Hapishanesi'nde tutulan Mithat Öztürk açlık grevinin 102.günündedir. Sincan 1 No'lu YGC kuyu Tipi Hapishanesi'nde tutulan Grup Yorum üyesi Ali Aracı ve Ali Hasan Akgül, açlık grevlerinin 97.günündedir. Ali Aracı ve Ali Hasan Akgül'ün aynı hücrede kaldığı Ufuk Keskin de ağır şeker, çölyak ve laktoz alerjisi hastasıdır. Ufuk Keskin'in hapishanede tek başına kalamayacağına ilişkin rapor bulunmaktadır.

*Çorlu Karatepe YGC Kuyu Tipi Hapishanesi'nde tutulan Fikret Akar açlık grevinin 57. günündedir. Açlık grevlerinde günleri hayli ilerleyen tutsaklar bulunmaktadır. Tutsakların ağız içlerinde
yaralar çıkmış, denge kaybı başlamış, el ve ayak ağrıları artmıştır. Ağırlaştırılmış tecride karşı direnen tutsakların taleplerinin takipçisiyiz. İnsan haklarına aykırı olan bu hapishaneler kapatılmalı, sevk talepleri derhal kabul edilmelidir.”