Memleketi Manisa'da seçim çalışmalarına devam eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Soma'da partisince düzenlenen mitingte ÇEDES projesini eleştirdi. Bu projenin tehlikeli olduğunu vurgulayan Özel, şöyle konuştu:

"ÇEDES diye bir proje var. Laikliğe karşı, Atatürk'e karşı ne kadar adam varsa hepsi ÇEDES'i savunuyor, biz de bu projenin kadar tehlikeli olduğunu söylüyoruz. Ne oldu biliyor musunuz? Daha dün İzmir il müftüsü ÇEDES projesi kapsamında küçücük çocukları aldı ve bir mezar ziyaretine götürdü. Kimin mezarına götürdü biliyor musunuz? Esat Erbilli'nin mezarına götürdü. Esat Erbilli kim, Menemen'de asteğmen Kubilay'ı katledip, kafasını kesip Menemen'de gezdirenler var ya onların içinde olup da yaşı yüksek olduğu için infaz edilmeyip müebbet hapse çarptırılan, suçu sabit olan Kubilay'ın katilinin mezarına çocukları götürmüşler. Şimdi bütün Atatürkçülerden sadece CHP'lilerden değil, MHP'liler diyor 'biz de Atatürk'ü seviyoruz', AK Parti seçmeninin içinde Atatürk sevgisi olan yok mu, çok. Herkese diyoruz ki bakın kardeşim 'bunlar gemi azıya' aldılar. Asteğmen Kubilay'ın kafasını kesen adamın mezarına çocuğu götürenlerden bu memlekete fayda gelmez. Ben diyorum Atatürk bize bunu öğütlüyor bana diyorlar 'sen Atatürk'le nasıl konuşuyorsun, Atatürk öldü'. Devlet Bahçeli'ye söyledim. Atatürk, Devlet Bahçeli için öldü ama bizim için ölmedi buramızda yaşıyor."

Erdoğan diyor ki, 'emekliye para yok' siz de 'sana oy yok' deyin!

Soma’da, emeklilere sesleyen Özel, "Tayyip Erdoğan diyor ki emekliye para yok. Ben Tayyip Erdoğan'ın söylediğini söyleyeyim. Siz de sana da oy yok deyin. Belki duyar. Erdoğan diyor ki emekliye para yok. Oy yok, oy yok. Duyar da, duyar da bir şey yapar mı? Yapmaz. Çünkü o garibanın sesini, ezilenin sesini, yoksulun sesini duymaz. Onun duyduğu ses hep zenginlerin sesi, hep fabrikatörlerin sesi, hep patronların sesi. Ama ona sesimizi 31 Mart günü duyuracağız hep beraber.

"Tek çare var o da Türkiye İttifakı"

Soma olmuş, ders gibi. Biri diyor 3600 ek gösterge. Biri diyor motorum var mazotum yok. Biri diyor taşerondaydım, kadromu alamadım. Bir tanesi söylüyor. On lirayı gösteriyor cebimde bu kaldı diyor, ben emekliyim diyor. Cebimde bu kaldı diyor. Bu çarelerin, bu sorunların hepsinin çaresi vallahi ne bende, ne bir başkasında. Çaresi sizde, çaresi sandıkta. Şimdi bundan sonra hep birlikte yapacağımız bir şey var. 31 Mart tarihinde sandık başına gittiğimizde Cumhuriyet Halk Partisi'nin adaylarına oy vereceğiz. Ama bu adaylar CHP'nin adayları değil. Bu adaylar büyük bir ittifakın adayları. Bu ittifakın adı Soma'da Soma ittifakı. Manisa'da Manisa ittifakı Türkiye'de Türkiye ittifakı. Bu ittifakın rengi kırmızıyla beyaz. Ay yıldızlı al bayraktan alıyor rengini. İçinde sosyal demokratlar var. Milliyetçi demokratlar var. Muhafazakar demokratlar var. Bu partiye oy versin diye kimseyi ayırmıyoruz. Türk'ünü, Kürt'ünü, Laz'ını, Çerkez'ini, Karadenizlisini, doğulusunu, güneydekini, Manisa'dakini ayırmıyoruz. Soma'mızda, Karadeniz'den olanlar var. Güneydoğu'dan olanlar var, İç Anadolu'dan olanlar var. Buraların yerli olanları var. Ama herkes var. Sorun var. Ama, çözümde bir tek çare var. O da birleşmek, birlikte olmak. O yüzden biz buna Türkiye İttifakı diyoruz. Türkiye İttifakı kimden oy bekler. Türkiye İttifakı, milli takım gol atınca kim ayağa kalkıyorsa onlardan oy bekler. Türkiye İttifakı, Filenin Sultanları kazandığında kim gözyaşı döküyorsa onlardan oy bekler. Kimin karnı açsa, kimin maaşı yetmezse, kimin iş güvencesi yoksa, kimin çocuğu yurt dışına gitmek istiyor ve endişeleniyorsa onlar Türkiye ittifakındadırlar. Türkiye ittifakının renkleri bayrağımızın renkleridir. Kırmızı ve beyaz. Türkiye’yi sevenlerden oy istiyoruz. Öyle bedelli askerliğe kaçanlardan değil, gerekirse bu vatan için canını vermeye razı olanlardan oy istiyoruz. Zenginler bir yanda dururken, emeği sömürülen işçiden, fukaralardan, garibanlardan, emeklilerden, emekçilerden, genciyle, yaşlısıyla, bu memleketin güzel insanlarından oy istiyoruz. 31 Mart günü, Soma’yı Sercan Okur’a, Manisa’yı Ferdi Zeyrek’e. Bu iki genç adayımız, yaşları birbirine denk, ikisi de birbirinden yakışıklı, ikisi de birbirinden çalışkan, ikisi de birbirinden namuslu, bu iki evladımızı, bu iki kardeşimizi sizlere emanet ediyorum. Onları 1 Nisan sabahının belediye başkanları yapmaya söz mü? Size güveniyorum, size inanıyorum. Onları size, sizi de allaha emanet ediyorum.”

Kaynak: ANKA