CHP İzmir Milletvekili Seda Kâya Ösen, yaptığı yazılı açıklamada, nadir toprak elementleri için ABD ile görüşüldüğü iddialarına ilişkin değerlendirme yaptı.
Madenleri kapsayan yasanın neden geçmemesi ve Cumhurbaşkanına bu denli "süper yetkiler" verilmemesi gerektiğinini haziran ayındaki komisyon görüşmeleri sırasında köylülerle birlikte ifade ettiklerini belirten Ösen, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Komisyonda söylediklerimizi tekrar hatırlatalım. Bakın 19 Haziran 2025 günü bu yasa tasarısı için; 'Bir de stratejik madenler meselesi var, kurul tarafından belirleneceğiyle ilgili. Bu madenler, nadir toprak elementleri 'NTE' dediklerimiz mi? Dünyada çok önemli yer kaplayan, Çin'in ihracatına kısıtlama getirdiği otomotiv, savunma sanayisi sektörlerinde çok önemli bir faktör olan bu madenlerden mi bahsediyoruz? Kanun teklifiyle elementlerin geleceğine dair ilgili kurumların veya yetkililerin önüne geçilmesi mi planlanıyor? Bu maddede bu yetkilerin hepsi sadece Cumhurbaşkanına maden stoku yükümlülüğü belirleme yetkisi, acele kamulaştırma gibi süper yetkiler veriyor. Gerçi biz bu süper yetkilere tabii ki alışkınız ama bu kadar stratejik madenlerde bu kadar büyük bir izin uluslararası alanda ve Türkiye’nin dış güvenliğini tehlikeye atabilir. Bu acaba hiç düşünüldü mü yoksa bu da öyle yazılıp geçildi mi?'
O gün Muğla için direndik, bugün Eskişehir-Beylikova’da bulunan savunma ve yüksek teknoloji endüstrileri için kritik önemdeki ‘seryum, praseodim ve neodim’ elementlerine rastlandığını öğreniyoruz. Elementin yüzde 1’in üzerinde nadir toprak oksidi içerdiği; bunun da ticari üretim için yeterli olduğu ifade ediliyor ve bu bölgenin kaderi artık Cumhurbaşkanı’nın ağzından dökülecek kelimelerde. Eğer ülkenin yararına bir iş yapmak ve ülkemizi kalkındırmak istiyorsak, siyasi parti fark etmeksizin ülkede kimseye tek başına bu denli büyük yetkiler verilmemeli. Türkiye bu elementleri pazarda bulmuş gibi satmamalıdır. Bunlar dünya siyasetine yön veren elementler. Nadir toprak elementleri Türkiye tarafından işlenmeli, ortaya çıkan teknoloji ülkemizde kalmalı ve daha sonra hem madenci olarak hem de üretici olarak satışı yapılmalı. Velhasıl bu elementlerden maksimum faydayı elde etmemiz gerekiyor.”