İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik olarak başlatılan "yolsuzluk ve usulsüzlük" soruşturması kapsamında geçtiğimiz günlerde tutuklanan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, yeni bir açıklama yayınladı.
"İçeriden Dışarıya: Bir Yol Arkadaşının Notları..." başlıklı açıklamasında Aslanoğlu, CHP'li belediyelere yönelik operasyonlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Aslanoğlu'nun açıklaması şöyle:
"Gülümse, hadi gülümse,
Bulutlar gitsin.
Yoksa ben nasıl yenilenirim,
Hadi Gülümse.
Belki şehre bir film gelir,
Bir güzel orman olur yazılarda,
İklim değişir, Akdeniz olur, gülümse.
Gülümseyin yoldaşlarım. Gülmek devrimci bir eylemdir. En çok direnenlere yakışır. Zulmü arşı zalimlerin yüzüne yüzüne gülümseyin. Bizi baskıları ile tecritleri ile alt edeceklerini düşünenlere inat gülümseyin.
Bugün 8. Gün Terör örgütü lideri gibi yüksek güvenlikli bir cezaevinde tutsak bulunan CHP örgüt lideri olarak yazıyorum. 250 bin üyesi olan Cumhuriyet Halk Partisi İzmir örgütünün başkanıyım doğru. Bu doğru da ne CHP ülke güvenliği için tehlike ne de cezaevlerini doldurduğunuz Ekrem Başkan, Zeydan Başkan, Muhittin Başkan, Abdurrahman Başkan, Tunç Başkan, ne de ben bu ülkede tehdidiz."
"Vatandaşlarımızın yanında biz vardık"
Aslanoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Bizler kalbi bu ülkenin aydınlık yarınlarına ulaşması için canla başla çalışan hayatından ödün veren, ailesinden veren, çoluk çocuklarından veren vatanseverleriz. Bu ülkede kimin canı yansa onun yanına koşanlarız. 9 Şubat depreminde kim neredeydi bilmiyorum. Bizi içeri alanlar neredeydi bilmiyorum. Ama ben bir gün sonra Gaziantep'te İslahiye’deydim. Zeydan Başkanla, Ekrem Başkan Hatay’daydı. Tunç Başkan Osmaniye’de. Muhittin Başkan Maraş’taydı. Tutdere canı gibi sevdiği Adıyaman’da. Milletvekili idi Tutdere. Halk onu o kadar sevdi ki, tarikatların merkezi olan Adıyaman’da onu belediye başkanı seçtiler. Çünkü depremdelerin yanında bizi hapise tıkanlar değil, bizler vardık halkımızın yanında. Şimdi bizlerin beline vurdukça, hepimizin beli kırılacak sanıyorlar.
Biliyorum üzülüyorsunuz. Hepimizin çocukları var. Okuyan çocuklarımız var. Onlara üzülüyorsunuz. Kımımız doğan çocuğunu göremedi, kiminizin eşi hamile, yanında değil. Onlara üzülüyorsunuz. Genç yoldaşlarımıza üzülüyorsunuz. Kim bilir belki sizin gibi belediye çalışanı gençlerin cezaevlerinde olması yüreklerinizi dağlıyor. Ama bu gözü dönmüşlere verilecek en iyi cevap gülümsemek. Bir araya gelmek ve tek vücut olmak.
2 yıldır sizlerle birlikte olduğum zamanlar ne zaman elime mikrofon alsam dedim ki fırtına geliyor, Belli. Tek adam rejimi baskıyı ve şiddeti arttıracak, Buna karşı koymanın tek yolu birlik olmak. Birbirinizi sevin. Birbirinizi küçük şeyler için kırmayın. Geçmişte mahallede yaşadığınız parti içi küçük çekişmeleri unutun. Fırtına büyük, Birbirimize sarılmazsak çok üzülür, çok yırpanırız. Birbirinize sarılın ve gülün celladın yüzüne. Yılgınlık yok. Direniş var.
Sizi kahkahalarımız ile yeneceğiz..."