GİZEM TABAN/İZ GAZETE - Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Türkiye’de son dönemde yaşanan orman yangınlarına ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını TMMOB Orman Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sabahattin Bilge okudu. Açıklamada, orman yangınlarıyla mücadele için yapılması gerekenler hakkında 15 maddeden oluşan bir manifesto açıklandı. 

‘YANAN ALAN MİKTARINDA KRİTİK ARTIŞ’
Orman Genel Müdürlüğünün resmi verilerine göre; son beş yılda yıllık ortalama 2 bin 771 yangına karşılık 11 bin 819 hektar orman alanı yandığını, önceki beş yılda ise 2 bin 492 yangında 6 bin 372 hektar alan yandığını belirten Orman Mühendisleri Odası Başkanı Sabahattin Bilge, “Bu verilere göre; yıllık ortalama yangın sayısı yüzde 11,2 artarken yanan alan miktarı yüzde 85,5 artış kaydetmiştir” dedi. 

‘TEHLİKE HALA GEÇMEDİ’
Son dönemde Türkiye’nin birçok yerinde yaşanan orman yangınlarına ilişkin konuşan Bilge, “Daha hazırlıklı olabilir ormanlarımızın önemli bir bölümünü kurtarabilirdik. Yangınların boyutu büyüyünce, özellikle yer ekiplerindeki personel sayısı ile hava aracı sayısının yetersiz kaldığı herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Ülke tarihimizin en büyük yangınları oldu ancak tehlike henüz geçmiş değildir. Alarm durumu devam etmelidir” diye konuştu. 

SORUMLULARA TEDBİR ÇAĞRISI
Bilge ayrıca, “Birleşmiş milletler 10.08.2021 tarihinde yayınlanan yeni iklim raporunda; sıcaklık artışlarında meydana gelen anormal değişiklikler nedeniyle her ne olursa olsun, 1,5 derecelik sıcaklık artış eşiğine 2040'ta ulaşılacağı, karbon emisyonunun sınırlanmaması durumunda ise bu artışın 10 yıl içinde gerçekleşmiş olacağı belirtilmiştir. Bundan böyle ormansızlaşmaya tahammülümüz kalmamıştır. Ormanlar emanetimizdir, ormanlar teminatımızdır, ormanlar insanlığın ve dünyanın geleceğidir. Bu değerli varlığın daha etkin korunması yönünde tüm halkımızı ormanlara sahip çıkmaya, orman yangınları başta olmak üzere ormanlara zarar verecek tüm tehditlere karşı sorumluları daha etkin tedbirler almaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı. 

15 MADDELİK MANİFESTO
Orman yangınları ile mücadele için yapılması gerekenler hakkında 15 madde sıralayan Bilge’nin açıklamaları şöyle:
1- Yıllar öncesinden beri söylenen ve realiteleye dönüşen küresel iklim krizi koşulları dikkate alınarak önümüzdeki dönemden itibaren başta ilgili kurumlar olmak üzere üniversiteler, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınarak yeniden bir ulusal yangın eylem planı hazırlanmalıdır. 
2- Orman yangınlarında uçak helikopter kullanımı tartışmasına son verilmeli, oluşturulacak ulusal yangın eylem planına göre mülkiyeti yetkili kurumda olmak üzere bir hava aracı filosu oluşturulmalıdır. 
3- Yer ekiplerinin personel eksikliği 6831 sayılı orman kanununa göre orman köyü haklarına sahip kişilerden olmak üzere objektif kriterlere göre acilen doldurulmalıdır. 
4- Personel çalıştırmaya dayalı ihale yöntemi ile orman yangını söndürme ekibi oluşturulmamalıdır. 
5- Ülkemizdeki ormanları ve doğal varlıkları yöneten kurumlar (OGM ve MPGM) siyasi iktidardan bağımsız, liyakatin özenle uygulandığı birer teknik genel müdürlük haline dönüştürülmelidir.
6- Orman yangını ile mücadele başta olmak üzere uzmanlık gerektiren birimlerde çalışan personel özendirilerek çalışması sağlanmalı, rotasyon ve benzeri uygulamalarla istek dışı yer değişimi yapılmamalı başka işlerde görevlendirilmemelidir. Sözleşmeli personel çalıştırma yönteminden derhal vazgeçilmelidir.
7- Geçtiğimiz yıllarda Buca Kaynaklar mahallesinde Orman yangınlarında görev yapan personelin eğitimi amacı ile orman içine tesis edilen bir süre amacı doğrultusunda kullanıldıktan sonra talep üzerine Dokuz Eylül Üniversitesine devredilen “Orman Yangınları Eğitim Merkezi” yapım amacı doğrultusunda kullanılmak üzere acilen Orman Genel Müdürlüğüne geri verilmelidir.
8- Manisa Muradiye’de 1954 yılında kurulan 100 hektarlık Orman Fidanlığı kapatılarak Otomobil fabrikası kurulmak üzere Manisa Organize Sanayi Bölgesine devredilmiştir. Orman Genel Müdürlüğünce yapılan ağaçlandırmalar için kullanılan fidanların önemli bir bölümünü karşılayan aynı zamanda soliter fidan (yaşlı fidan) üretiminde özel sektöre öncülük edecek birikim ve kapasiteye sahip yaklaşık 300 tür fidan yetiştirilen bu fidanlık acilen Orman Genel Müdürlüğüne geri verilmelidir. 
9- Orman içi köylerde yaşayan halkın kentlere göçünü engelleyici tedbirler alınmalı, orman halk ilişkilerinin geliştirilmesi bakımından üretim, bakım ve ağaçlandırma işlerinin köylüler tarafından sosyal güvenceli şekilde yaptırılması için mevzuat geliştirilmelidir. 
10- Yaşadığımız olağanüstü sürecin önümüzdeki dönemde hangi boyutlara ulaşacağı ve nereye doğru evirileceği henüz belli değildir. Bundan böyle piyasanın odun ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılamayı hedef alan, endüstriyel ağaçlandırma vb. uygulamalarla ormanlar üzerine kurulan üretim baskısına acilen son verilmelidir.
11- Yanan alanların doğal veya ağaçlandırma yolu ile rehabilitasyonu ve ağaçlandırılmasında Orman Genel Müdürlüğü oldukça donanımlı bir birikime sahip olduğu ve süresi içinde bu çalışmaları bitireceğinden emin olmakla birlikte gerek bu konuda uzman olmayan çevrelerin baskısı veya talebi doğrultusunda bu alanlara başta kızılçam olmak üzere yöresel doğal türler dışında zeytin, badem, incir vb. kültür bitkilerinin sahaya dikimine kesinlikle izin verilmemelidir.
12- Yangınlarda zarar gören orman köyü halkının maddi kayıpları merkezi hükümet tarafından karşılıksız olarak giderilmelidir.
13- Orman yangınları toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren aynı zamanda doğal bir afet olup, topyekün mücadele gerekmektedir. İllerde ilan edilen “Yangın Komisyon Kararları” doğrultusunda yangınlar tek merkezden yönetilmeli, yönetim merkezinden belli aralıklarla topluma doğru bilgi akışı sağlanmalı ve son yangınlarda görülen koordinasyon zafiyeti bir daha yaşanmamalıdır. 
14- Orman Yangınlarının Önlenmesi ve Söndürülmesine ilişkin uygulanmakta olan 285 sayılı tebliğin 4. Maddesinde yazılan ve her yıl İllerde Vali başkanlığında toplanan ve “Orman Yangınları ile Mücadele Komisyonu” kararları eksiksiz şekilde uygulanmalı, yerel yönetimler başta olmak üzere diğer kurumlar ile gönüllülerin olanaklarından azami ölçüde faydalanılmalı bu olanaklardan faydalanmada zafiyet yaşanmamalıdır.
15- Ülke genelinde orman yangınlarının yüzde 97 si insan kaynaklı olduğu kayıtlara geçtiği halde blok orman alanlarının parçalanmasına ve insan faaliyetinin artmasına neden olan başta özel ağaçlandırma olmak üzere turizm, madencilik, HES, RES vb. tesislere kesinlikle izin verilmemeli, ormanın varlığının tek başına üstün kamu yararı sayılması gerekmektedir. 

‘SORUMLUSU İKTİDARDIR’
TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir ise, “Yangın, sel derken faşist saldırılar da başladı. İzmir’de Deniz Poyraz’ın ölümüyle gördüğümüz olayın bir benzeri de Ankara Altındağ’da yaşandı. Devletin, her şeyi kontrol edebilecek gücü varken, orman yangınlarında, sellerde olduğu gibi hiçbir şey yapmadan bekliyor olması Altındağ’da yaşanmış olan olayın bir işaretidir. Bütün bilgiler devletin elindeyken, bunu önleme gücü varken bunu önlememiş olması bir çözülmenin başlangıcıdır. Bu ülke yönetilemiyor. Başımıza gelecek tüm felaketlerin sorumlusu mevcut iktidardır” dedi.

Editör: Haber Merkezi