ÖZGÜR COŞKUN / İZ GAZETE - İzmir’in yeşili ile ünlü ilçesi Urla’da deyim yerindeyse ağaç katliamı yaşanıyor… Urla’nın cennet köşelerinden biri olan Altınköy Çiftlik Evleri sakinlerinin bahçelerinin çevresini kaplayan yüzlerce ağaç ve bitki örtüsü, site yolların içinde kaldığı gerekçesiyle kayyum tarafından yönetilen Urla Belediyesi’nce kesiliyor! Bahçelerini çevreleyen ağaç ve bitki örtüsünün 30 ve 50 santim aralıklarla yolun içinde kalması gerekçe gösterilerek kesilmesi, site sakinlerini isyan ettirdi. Yıllardır evlatları gibi bakıp büyüttükleri ağaç ve bitki örtüsünün sırf 30 santim yolda kaldığı gerekçesiyle kesilmesine tepki gösteren site sakinleri, “Bunun adı hizmet değil katliamdır. Sırf şikayet edildi diye bahçelerimiz site içindeki yollardan yer yer 30 ila 50 santim arasında içeri çektiriliyor. Burada sorun bahçelerimizin geri çekilmesi değil, çevresindeki yüzlerce ağacın ve bitki örtüsünün kesilmesidir. Urla’da yeşil katliamı yaşanıyor. Bunun bir an önce durdurulmasını istiyoruz” dedi.

‘DOĞA KATLİAMI’

Altınköy Çiftlik Evleri kurucularından Turgay Tanak, yaşananları şöyle anlattı: “Urla’nın en nadide sitelerinden biri olan Altınköy Çiftlik Evleri, üç tarafı deniz ile çevrili olan 270 tane hanenin bulunduğu denize sıfır bir yer. Buranın en önemli özelliği doğa ile barışık yaşaması. Yani mümkün olduğu kadar doğaya saygılı bir site. Bütün yolları, çevresi, bahçesi, her tarafı binlerce çeşit ağaç ile binlerce çeşit kuş ile çevrili olan bir yer. Burası yaklaşık 30 yıldır kullanılan bir site. 30 yıldır bu site gerek imarı ile gerek doğaya saygısı ile herkesin barış içinde yaşadığı bir site. Fakat uzun yıllardır çeşitli şikâyetler ile site içerisindeki insanların ve yerel yönetimlerin çekişmelerinden doğan sıkıntılar ile aşağı yukarı 8-9 tane belediye başkanı geçirmiş bir sitede şu anda maalesef çitlerin 30 cm ve 50 cm geri çekilmesi ile bir doğa katliamı yaşanıyor. Sitenin içerisinde yaşayan bir takım üyelerin de hatalarının sonucunda bu olay meydana geldi. Yollarda bugüne kadar yapılan bütün imar uygulamalarında, parsellerde gerekli yapılaşmalarda hiç kimsenin kendi özel mülkiyetinde olmayan yollara 30 cm, yarım metre, 1 metre gibi geri çekmeler ile bütün çit bitkileri, çit ağaçları hepsi bertaraf ediliyor.”

‘BURADA İŞGAL YOK’

Turgay Tanak, konuşmasının devamında, “Burada işgal var deniliyor… Bunu CİMER’e üyelerden birkaç tanesi şikâyette bulunmuş. Demişler ki; ‘işgal var.’ işgal ne demektir? İşgal, sen onun üzerine bir ev yaparsın, baraka yaparsın, çevirirsin, kapalı alan yaparsın. Bunlar bir işgal değil. Bu sitenin kurulduğundan beri müşterek herkesin kullandığı yollara taşmalar varmış. Ama bunu hiç kimse de bilmiyor. Zamanında nasıl yapıldıysa öyle devam ediyor. Bu alan zaten koruma altında. SİT’in göbeğinde olan özel bir yer. Burada önemli olan yeşili korumak. Binalar zaten hepsi kendi içerisinde ne kadar kullanılacaksa o kadar alanı işgal ediyor ve bunların hepsi tapulu resmi yerler. Bunlar ise gayri resmi olarak yolların zamanında kaldırımların yapılmasıyla kimi yerde yarım metre, kimi yerde 1,5 metre üzerine bitki örtüsü var. Başka hiçbir şey yok.  Bunların geri alınmasının ne oradaki evleri kullananlara faydası var, ne belediyeye faydası var. Hiç kimseye faydası yok. Sadece doğaya zararı var. Tamamen bir doğa katliamı. Biz de diyoruz ki mantıklı hareket edelim. Gelin burada yapılması gereken en doğru şey ne ise onu yapın. Bırakın sökmeyi. Sökmek, atmak, kırmak en kolay. Herkes yapar onu. Gelin orta yolu bulalım…” diye konuştu.

YANLIŞ BİLGİLENDİRME YAPILIYOR

Tamamen yanlış bilgilendirme olduğunu, olayın arkasında birkaç kişinin özel çekişmeleri olduğunu dile getiren Tanak, “Bunun zararını doğa, orada yaşayanlar, misafirler çekiyor. Ne oldu? 20 yıldır yeşillendirilen alanlar şu anda tamamen hepsi sökülüp atılıyor. Çok günah… Yanlışlık yapılıyor. 20 yıldır benim diktiğim, gözüm gibi baktığım ağaçları söküp atıyorlar. Bunun bir ortak yolu yok muydu? Vardı. Sen gel belediye olarak önce Urla’nın içerisinde Kuşçular’da, diğer köylerde yapılması gerekenleri yap. Ağaçlandır, yeşillendir. Urla’nın övündüğü ne? Yeşili, doğası. Bırakın, neden bozuyorsunuz ki? Bizim burada ki dileğimiz; yanlıştan biran önce dönülmesi” dedi.

KAYMAKAM’A ÇAĞRI

Şu anda sitenin yöneticisi olmadığını ama doğayı korumak için mücadele ettiğini belirten Tanak, “Doğa bu kadar basit bir şekilde harcanmamalı. Her şikâyetin sonucunda bir yerleri yıkmak, dökmek çözüm mü? Yapıcı olmak lazım. Siz önce dereyi ıslah edin, orada çevreyi düzenleyin, yolları yapın, insanlara yürüyüş yoları yapın, sahile tuvaletler yapın, duşa kabinler yapın, gölgelikler yapın. Bunları hep Altınköy Kıyı Koruma Derneği olarak biz yapıyoruz.”

YAZIK DEĞİL Mİ?

Site kurucularından Demirkanatlı Mutlu da isyanını şöyle dile getirdi: “Altınköy kooperatifini 1986 yılında 7 arkadaşla beraber kurduk. 30 yıldır ağaç dikeriz. Ayrıca kıyıları korumak için Akköy Çevre Derneği’ni kurduk. 30 yıldır yaptığımızı şimdi belediye bir anda yok ediyor. Yeşil alan ile ve site içi bazı yolların bir kısmı bahçelerin içinde kaldı diye ortalığı düşmanca darmadağın ediyorlar. Neymiş şikayet varmış? Yıllarca Kaymakamlık, Emniyet Müfettişliği ve Avukatlık yaptım. Her problemin çözüm yolları vardır. Belediyelerin görevi hizmet etmektir. Yeşil alanların bir kısmı hudutlarımız içinde kaldı. Yeşil alan olarak kullanmak kaydı ile belediyeye kira verelim dedik. Onu da reddettiler. Yazık değil mi o yeşile? Hakkımızı helal etmiyoruz. Belediye yönetimi Altınköy sakinlerine düşman gibi davranıyor.”
 

Editör: Haber Merkezi