İzmir Körfezi'nin otoyol ve raylı sistemle geçişini öngören Körfez Geçişi Projesine karşı açılan davada bugün bilirkişi keşfi yapılacak. "İzmir körfezinin iki yakası arasında ulaşım bütünlüğünün sağlanması, Çiğli’nin İnciraltı’na bağlanması" amacıyla yapılacağı belirtilen projeye TMMOB, ekoloji örgütleri ve bilim insanları önemli ekolojik sorunlara yol açacağı ve gereksiz kaynak israfına neden olacağı gibi bir dizi gerekçe ile karşı çıkıyorlar. 

Balçova, Çiğli, Narlıdere, Karşıyaka ilçesi sınırları içerisinde yapılması planlanan İzmir Körfez Geçişi Projesi’nin nihai ÇED Raporuna Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen ÇED olumlu kararına karşı TMMOB, EGEÇEP, Doğa derneği ve bireysel olarak yurttaşlar tarafından dava açılmıştı. İzmir 3. İdare Mahkemesi'nde görülen davada bilirkişi keşfine karar veren mahkeme heyeti çeşitli alanlardan uzman ve akademisyen 11 kişilik bilirkişi heyeti belirledi.  

KEŞİF GÜNÜ KİTLESEL BASIN AÇIKLAMASI

Evrensel gazetesinden Özer Akdemir'in aktardığına göre, körfezin her iki tarafında da gerçekleştirilmesi planlanan keşifte denizde de incelemeler yapılacak. Projenin İzmir açısından yol açacağı sorunlara karşı geçtiğimiz gün bir araya gelen çeşitli siyasi parti, dernek ve meslek örgütlerinden oluşan 38 kurum "İzmir'e Sahip Çık Platformu" kuruldu. Platformun kuruluşunda Körfez Geçişi Projesi için yapılacak bilirkişi keşfi günü, otoyolun geçmesi planlanan Gediz Deltasında kitlesel bir basın açıklaması çağrısı yapıldı. Çağrıda, İstanbul ve Ankara'nın rantını tüketen sermayenin gözünü İzmir'e diktiği, Körfez Geçişi Projesinin bu yağma ve talan planının önemli bir unsuru olduğu dile getirilerek İzmirlilere ortak mücadele çağrısı yapıldı. 

İzmir Körfezi Geçiş Projesine göre Kuzey Çevre yolu Çiğli Sasalı kavşağından başlıyor. Körfez ortalarına kadar gidecek olan yol burada yapılacak yapay bir ada ile deniz altına girecek ve sonrası tünel olarak devam edecek. Yol, Narlıdere’de İzmir Çeşme otoyoluna bağlanan kavşakla sona erecek. Proje 12 km. otoyol, 16 km. raylı sistem tramvay olarak öngörülüyor. Bunun 4.2. km'si ayaklar üzerinde köprü, 800 m'si yapay ada ve 1.9 km.si ise batırma tüp tünel olması planlanıyor. 

ŞPO, BU SORULARIN YANIT BULMASINI İSTİYOR

TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi'nin İzmir Körfez Geçiş Projesi ile ilgili bilirkişi heyetinin yanıtlaması istemiyle dosyaya sunduğu sorulardan bazıları şöyle;  

* Körfez Geçişi kentiçi yolculukların arzu hatlarına uygun mudur? 

* Bu kadar büyük maliyetli yatırımın İzmir’in gerçek ulaşım sorunlarının çözümünde kullanılması daha doğru değil midir?

* Körfez Geçişi kentte en yoğun yolculuk talebinin oluştuğu kent merkezine yönelen iş ve diğer yolculuklarda kullanılabilir mi? 

* Bu kadar yüksek maliyetli ve olumsuz etkileri çok olan bir projenin hizmet vereceği yolculukların sayısı bu yatırımı fizibilitesinin pozitif olması mümkün müdür? 

* Bu proje ile aslında çevre yolunu kullanması gereken trafiği kent içine çekmeyecek midir?

* Günün her saatinde ağır vasıta oranlarının yüksek olacak Körfez Geçiş trafiği gürültüsü ve egzoz gazları ile yerleşim alanlarını olumsuz etkilemeyecek midir?

* Araba vapurları bu koridordaki talebi zaten karşılamaktadır. Bir toplutaşım türü olan vapurların tamamen kaldırılmasına sebep olacak ve otomobil kullanımını teşvik edecek bu proje dünyanın benimsediği sürdürülebilir ulaşım ilkelerine ve politikalarına aykırı değil midir?

* Yolcu garantisi ile yapılacağı belirtilen bu projede de beklenen talep oluşmayacağından İzmit Körfez Geçişi ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi sürekli açık veren bir kara delik olmayacak mıdır?

* Bu yanlış projenin bedelinin İzmirlilere ve hatta tüm ülkeye ödetilmesi yanlış değil midir?

* Kent ulaşım sorunlarının çözülmesine hiçbir katkı sağlamayacak bu proje çevre yolundaki ağır taşıt oranları yüksek transit trafiği yerleşik alana çekerek mevcut yollar ve kavşaklar üzerinde daha büyük yoğunluklar yaratmayacak mıdır?

* İzmir Körfez Geçişi Projesi, kentin CO2 salımına etkisi nasıl olacaktır? 

* 3,5 milyar TL lik bir yatırımla yapılacağı öngörülen İzmir Körfez Geçişi proesi yerine kentin ihtiyacı olan ve Ulaşım Ana Planı ile belirlenen raylı sistem yatırımlarına öncelik verilmesi kent için daha faydalı olmayacak mıdır?

Editör: Haber Merkezi