Birinci Derece Arkeolojik SİT olan Allianoi antik kenti henüz daha %30'u gün yüzüne çıkarılamadan ömrü 40-50 yıl olacağı söylenen Yortanlı Barajının suları altına gömüldü. Başta antik kentte kazılar yapan Trakya Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ahmet Yaraş ve arkeolog ekibi olmak üzere, dünya kültür mirasının bu önemli eserinin yok olmasına gönlü razı olmayan onlarca yurttaş ve kurum Allioni'yi yok oluşa götürecek sürece engel olmak için yıllarca mücadele verdi. Açılan davalar, yapılan eylemler, uluslararası çağrılar bir işe yaramadı ve  2011 yılında su tutan Yortanlı Barajı kısa sürede antik kenti tamamen sular altında bıraktı.

BARAJ SULARI TAMAMEN YUTTU

Antik kentin 1998 yılında bulunuşu ve kurtarma kazıları boyunca barajın su tutmasına kadar geçen yıllar içerisinde açılan davalarda 1. derece arkeolojik SİT statüsü bulunan Allianoi'nin bu şekilde vahşice yok edilmesine karşı yasalar, anayasa ve uluslararası yasalarca engel olunması amaçlandı. Açılan davalardan birisi antik kentin sular altında kalmasını önleyebilmek için Yortanlı Barajı'nın aks yerinin ve göl alanının değiştirilmesi için DSİ'ye yapılan itirazlarla ilgili davaydı. Bir diğer dava Allianoi'yi 1. derece SİT ilan eden, ardından AKP iktidarının siyasi baskılarına boyun eğerek bu kararından çark eden İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun "Kille örtülerek Allianoi suya gömülebilir" kararına karşı açılmıştı. Baraj su tuttuktan sonra bile yıllarca devam eden bu davalardan sonuç çıkmayınca antik kent sulara gömüldü. Yoranlı Barajının tamamen yuttuğu antik kentin artık izi kalmamışken, onu koruma mücadelesi verenler hukuki açıdan mücadele sürecini sonuna kadar devam ettirmekte kararlı olduklarını, Allianoi'yi kurtarmaya dönük açılan iki dava için Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yaparak gösterdiler. EGEÇEP Derneği ve 100'ün üzerinde yurttaş adına AYM'ye başvuran EGEÇEP Hukuk Komisyonu üyesi Av. Arif Ali Cangı, Allianoi'yi hukuksuz ve vicdansızca suya gömmüş olsalar da hukuki mücadelenin devam ettiğini söyledi.

ANADOLU MOZAİNİN EN GÜZEL PARÇALARINDAN BİRİYDİ

Allianoi antik kalıntılarının, Bergama’nın 18 km. kuzeydoğusunda, Yortanlı Barajı gölet alanın tam ortasında bulunduğunu belirten Cangı, sulara gömülen Allianoi'nin Anadolu mozaiğinin en güzel parçalarından birisi, ülkemizde sağlam kalmış halen kullanılabilecek sıcak suyu ile en büyük sağlık merkezi, aynı zamanda dünyanın doğa tarafından en iyi korunmuş ve en sağlam kalabilmiş sağlık yurtlarından birisi olduğunu kaydetti. Bu özellikleriyle “İnsanlığın ortak kültür mirası” nitelemesini çoktan hak etmiş  olan Allianoi’nin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması için yurttaşlar, dernekler ve meslek odalarından oluşturulan Allianoi Girişim Grubu adlı örgütlenme ile toplumsal ve hukuksal mücadele yürütüldüğünü aktaran Cangı, antik kentle ilgili verilen yargı sürecinin tamamlanmasının ardından hukuk mücadelesinin devamı için konunun AYM'ye taşıdıklarını dile getirdi.

AYM BAŞVURU GEREKÇELERİ

Cangı'nın AYM'ye gönderdiği başvuru dilekçesinde şu gerekçelerden bazıları şunlar;  

1.) 30. 12. 2010'da açılın 20.01. 2016 yılında sonuçlanan dava da adil yargılanma hakkı ihlal edilmiştir.  Yargılamada makul süre aşılmıştır. Makul süre aşıldığı için ören yeri kumla kaplanmış, barajda su tutulmasına izin verilmesi üzerine de su tutma işlemine girişilmiş ve Allianoi suya gömülmüştür.

2.) Teknik değerlendirme içeren bilirkişi raporunun dikkate alınmaması ciddi bir adil yargılanma hakkı ihlalidir. Yerel Mahkemenin oyçokluğu ile verilen davanın esastan reddi kararında, dava dosyasında yapılan bilirkişi incelemesine dayanılmaktadır. Bilirkişi heyetindeki azınlık görüşü, mahkeme kararında çoğunluk görüşü halini alarak, tek kişinin oyu ile karar verilmiştir.

3.) Temyiz aşamasında duruşma isteminin karşılanmaması da adil yargılanma hakkının ihlalidir;

4. ) Kültürel mirasın korunmasına ilişkin anayasa, uluslararası sözleşmeler ile AİHS'nin 8. ve 13.maddeleri ihlal edilmiştir.

Özer Akdemir

Editör: Haber Merkezi