Prof. Dr. Ahmet Karataş, Yrd. Doç. Erol Kesici ve Doğa Derneği Koruma Programı Koordinatörü Itri Levent Erkol'un hazırladığı rapora göre Türkiye'nin en büyük yüz ölçümüne sahip kıyı sulak alanlarından biri ve flamingoların yuvası olan İzmir'in Gediz Deltası, UNESCO'nun Dünya Doğa Mirası ile ilgili dört kriterinin tamamını sağlıyor ve bu özelliği ile dünyadaki nadir alanlardan biri.

Gediz Deltası, 158 yıldır bilimsel olarak araştırılıyor ve 1998 yılından bu yana Ramsar Sözleşmesi kapsamında Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alan statüsüne sahip.

"AMAZON YAĞMUR ORMANLARI KADAR DEĞERLİ" 

Doğa Derneği Genel Koordinatörü Dicle Tuba Kılıç raporla ilgili açıklamasında "Gediz Deltası'nın eşsizliği onlarca yıldır akademisyenler, kamu kurumları, sivil toplum kurumları ve deltada yaşayanlar tarafından dile getiriliyor" dedi ve ekledi:

"Akademisyenlerin hazırladığı bu yeni rapor, yıllardır bilinen bilgileri UNESCO'nun belirlediği kriterlere göre değerlendiriyor ve Gediz Deltası'nın Dünya Doğa Mirası unvanını fazlasıyla hak ettiğini ortaya koyuyor. 1979 yılında Grand Canyon, 2000 yılında Amazon Yağmur Ormanları ve geçtiğimiz yıllarda daha birçok doğal alan bulundukları ülkelerde UNESCO Dünya Doğa Mirası ilan edildi. Bu nedenle dünyaca bilinirlikleri arttı.

"İzmir'in Gediz Deltası ise hak ettiği bu unvanı almak şöyle dursun İzmir Körfez Otobanı gibi yıkım projeleri ile karşı karşıya geliyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun da ifade ettiği gibi otoban projesi körfezdeki su sirkülasyonunu daha da azaltarak bölgedeki doğal döngülere zarar verecek.

"KÖRFEZ GEÇİŞ PROJESİ İPTAL EDİLMELİ"

"Başkan Kocaoğlu'nun Otoban Projesi nedeniyle Körfez tarama projesini erteleme kararını destekliyoruz ve Gediz Deltası'nın UNESCO Dünya Doğa Mirası olması için bizlerle birlikte harekete geçmesini diliyoruz.

"İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve diğer ilgili kurumlardan talebimiz Gediz Deltası'nın ivedi olarak UNESCO listesine alınması ve Körfez Geçiş Otobanı projesinin iptal edilmesi. Gediz Deltası, İzmir'in ve Türkiye'nin değerini tüm dünya ölçeğinde anlatan eşsiz bir doğa mirası. Böylesine değerli bir doğal alan, hiçbir zarar gelmeden yaşatılmalı, İzmir halkına, Türkiye'ye ve gelecek nesillere UNESCO Dünya Doğa Mirası olarak taşınmalı" dedi.

GEDİZ DELTASI'NIN TAMAMLADIĞI 4 KRİTER

Doğal sit alanı olarak da korunan İzmir'in Gediz Deltası, UNESCO'nun eşsiz doğal güzelliklere ve estetik öneme sahip olmak; önemli fizyografik özellikler göstermek; kara, tatlı su, kıyı ve deniz ekosistemleri ile canlı topluluklarının gelişiminde önem taşımak ve son olarak tehlike altındaki türleri içeren yaşam alanlarına sahip olmak konulu dört UNESCO kriterini ayrı ayrı sağlıyor.

 Üstün doğal görüngelere veya eşsiz doğal güzelliklere ve estetik öneme sahip alanları içermesi.

Yaşamın kaydı, yer şekillerinin oluşumunda devam eden önemli jeolojik süreçler veya önemli jeomorfik veya fizyografik özellikler dahil dünya tarihinin önemli aşamalarını temsil eden istisnai örnekler olması.

Kara, tatlısu, kıyı ve deniz ekosistemleri ve hayvan ve bitki topluluklarının evrim ve gelişiminde devam eden önemli ekolojik ve biyolojik süreçleri sunan istisnai örnekler olması.

Bilim veya koruma açısından istisnai evrensel değere sahip tehlike altındaki türleri içeren yerler de dahil, biyolojik çeşitliliğin yerinde korunması için en önemli ve dikkat çeken doğal habitatları içermesi.

15-20 BİN ÇİFT FLAMİNGO BARINDIRIYOR

Karşıyaka'nın batısında uzanan Gediz Deltası, 15-20 bin çift flamingonun beslenme ve yavrulama alanı. Kış aylarında ise 20 ilâ 30 bin flamingo İzmir Körfezi'nin kıyılarında, bu alanda kışlıyor.

Delta ayrıca; kuşların yanı sıra Akdeniz foku, sazkedisi, su samuru, benekli kaplumbağa ve endemik Ladigesocypris irideus türü balığa ait popülasyonlara doğal yaşama ortamı sağlaması sebebiyle uluslararası öneme sahip bir doğa alanı.

BİA

Editör: Haber Merkezi