İZ GAZETE-  Aliağa’da sayısı hızla artan cüruf depolama ve bertaraf tesislerinden birinin daha ÇED raporu onaylandı. Yöre halkı Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından raporun onaylanmasına tepki göstererek, ALÇEP çağrısıyla toplandı. Yapılan açıklamada, "Her yurttaş gibi temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamak istiyoruz. Anayasamızın 56. maddesiyle güvence altında bulunan sağlıklı çevrede yaşama hakkının temel bir insan hakkı olduğunu bir kez daha vurguluyor ve bu bilincin bütün hemşerilerimizin ortak paydası olarak belirleyiciliğini ilan etmesini temenni ediyoruz. İnanıyoruz ki biz istemezsek yapamazlar.  Biz karşı çıkarsak, biz itiraz edersek Aliağa’yı çölleştirmeye cüret edemezler" ifadeleri kullanıldı. 

Yapılan açıklamada, "Biliyorsunuz, Aliağamız yeni bir çevre tehdidi altında. Bu tehdidi bugünden bertaraf edemezsek telafisi mümkün olmayan bir sonuçla karşı karşıya kalacağız. Takip etmiş olduğunuza eminim. Foça Ilıpınar Mevkiinde cüruf dağlarının durumu ortadayken şimdi de, Aliağa Şehitkamil Mahallesi Akçekise bölgesinde Batı Ege ve Güney Marmara Endüstriyel Atık (Cüruf) Berteraf tesisi ve Cüruf Depolama Ve Geri Kazanım tesisi adı altında bir tesis açmak için yaptığı ÇED başvurusu yöre halkının, sivil toplum kuruluşlarının karşı çıkmasına rağmen 05.10.2022 tarihinde Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığından ÇED olumlu raporu aldı. Yöre halkı ve sivil toplum kuruluşları olarak Aliağamıza daha da yaşanmaz hale getirecek bu tesise itirazlarımızı her platformda dile getirmemize rağmen Bakanlık itirazlarımızı dikkate almadan vermiş olduğu bu karırı tanımamız mümkün değildir. Aliağa’ da yaşayan herkes bu tesislere karşıdır ve her zeminde yasal haklarımızı sonuna kadar kullanmaya kararlıdır. Geçen hafta Aliağamızdan  12 mahalle muhtarı ve yörede yaşayan insanlardan oluşan 50 kişi bu kararın yürütmesinin durdurulması ve tamamen iptal edilmesi için EGEÇEP’in üstlendiği dava sürecinin başlatmış olması bu kararlığımızın bir göstergesidir" ifadeleri kullanıldı. 

'AKLIMIZLA ALAY EDEREK...'

"Bu firma yapacakları işin boyutunu gizlemek içinde aklımızla alay ederek “Cüruf” kelimesini parantez içine alarak; 7 ilin endüstriyel atığını da İlçemize getirmeyi planlıyor" denilen açıklamada, "Bunun ne anlama geldiği açık. Kendi kirliliğimiz yetmezmiş gibi dışarıdan endüstriyel atıklar getirerek daha da çok çevre kirliliğine neden olacaklar. Aliağamızın havasına bir kez daha kast ediliyor. Gemi söküm tesisleriyle, hurda tesisleriyle, asbestli gemilerle, hava kirliliği sınırlarını çoktan aşan Aliağa’yı bi rkez daha firmaların karı uğruna kıyılıyor. Yani bilerek ve isteyerek hayatımız yok ediliyor.  Elbette kıyılan, kast edilen bizlerin hayatıdır, çocuklarımızın geleceğidir, yeşil alanlardır, su kaynaklarımız, göletlerimiz, bal ormanlarımızdır. Çevre Mühendisleri Odası 2020 Hava Kirliliği Raporu ve enson İzmir Büyükşehir Belediyesinin hazırlamış olduğu raporlarda “Doğrudan akciğerlere ulaşan ve alt solunum yolu enfeksiyonu, akciğer hastalıklarına yol açan partikül madde verileri baz alındığında Aliağamızın durumunun hiç de iç açıcı olmadığı görülecektir. Ne yazık ki İzmir’in havası en kirli ilçesi durumundayız. Bu karanlık tablo yetmiyormuş gibi şimdi de endüstriyel atık ve geri kazanım tesisi adı altında bir çok  yeni tesis kurulmak isteniyor" ifadeleri kullanıldı. 

'ALİAĞA'YI ÇÖLLEŞTİRMEYE CÜRET EDEMEZLER'

Yapılan açıklamada son olarak, "Biz Aliağalılar, yeraltı su kaynaklarımızı, tarım alanlarımızı, zeytinlerimizi, göletlerimizi, Bal Ormanımızı kirletecek tesisleri istemiyoruz. Alaiağa’da yeni kirletici tesislerin kurulmasını kabul etmiyoruz. Söz konusu projelerin ÇED olumlu raporunun yürütmeyi durdurularak tamamen iptal edilmesini talep ediyoruz. Her yurttaş gibi temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamak istiyoruz. Anayasamızın 56. maddesiyle güvence altında bulunan sağlıklı çevrede yaşama hakkının temel bir insan hakkı olduğunu bir kez daha vurguluyor ve bu bilincin bütün hemşerilerimizin ortak paydası olarak belirleyiciliğini ilan etmesini temenni ediyoruz. İnanıyoruz ki biz istemezsek yapamazlar.  Biz karşı çıkarsak, biz itiraz edersek Aliağa’yı çölleştirmeye cüret edemezler. Biz izin vermezsek bütün bir hayatı paraya tahvil edemezler. Biz istemezsek gerçekten de yapamazlar. Nasıl ki Zehir gemisi Nae Sou Poulo ‘yu birlikte durdurduk bu tesisleri de durduracağız. Bu nedenle safımızı ve sesimizi çoğaltmalıyız" denildi.

Editör: Haber Merkezi