GİZEM TABAN/ İZ GAZETE - İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Buğra Gökçe hakkında yalan haber yapan kişiye 1 yıl 15 gün hapis cezası verildi ve hükmün açıklanması geriye bırakıldı. Ardından Buğra Gökçe ve avukatları tazminat davası açtı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ‘basın özgürlüğü sınırları aşılmış’ kararını İstinaf Mahkemesi uygun bulmadı ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırdı.

Kararın ardından Buğra Gökçe Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunma kararı aldı.

Konuyla ilgili İz Gazete’ye açıklamalarda bulunan Genel Sekreter Buğra Gökçe’nin Avukatı Burak Güner, “Hain darbe girişiminden kısa bir süre sonra Buğra Bey ile ilgili çıkan haberler söz konusuydu. Darbe girişiminde bulunan subaylarla geçmiş tarihte çekilen fotoğraflar üzerinden sanki Buğra Bey onlarla hareket ediyormuş gibi göstermeye yönelik haberler yapılmıştı. Bu haberlerle ilgili düzeltme ve cevap yayınladık, noterlik vasıtasıyla gönderdik ancak yayımlanmadı. Onun üzerine hukuki olarak Suç Ceza Hakimliği’nden karar aldık, o da yayımlanmadı. Bu eylemlerin suç oluşturması bakımından Savcılığa şikayette bulunduk. Savcılık tarafından yürütülen soruşturma neticesinde dava açıldı, haberi yapan kişi hakkında 1 yıl 15 gün hapis cezasına hükmedildi ve hükmedilen cezanın açıklanması geriye bırakıldı. Yani haberi yapan kişi bir daha bu suçu işlediğinde hapis cezası geçerli olacak. Bunun ardından bir tazminat talebinde bulunduk, hukuk yargılamasında Asliye Hukuk Mahkemesi önce bizim lehimize karar verdi; ‘Burada hak ihlali olmuştur, basın özgürlüğü sınırları aşılmış, Buğra Bey’in kişilik hakların zarar verilmiştir’ denildi. Bu karar İstinaf Mahkemesi’ne taşındı, İstinaf Mahkemesi sadece tazminatla ilgili kısmı kaldırdı ve tazminata gerek olmadığına, basın özgürlüğünün ön plana çıktığına, hak ihlali olmadığına karar verdi. Ceza kararı duruyor, Bölge Adliye Mahkemesi sadece tazminatla ilgili bizim haklı bulunduğumuz kararı kaldırdı. Hukuken çelişkili olan; Ceza Mahkemesi’nin suç dediği bir olayla ilgili Hukuk Mahkemesi’nin ‘sizin giderilmesi gereken bir zararınız yoktur’ demesi gibi bir olayla karşılaştık. Bu kesin bir karar olduğu için bunun bir üst mahkemeye gitme imkanı yok. Biz de bu yüzden adil yargılanma hakkımızın ihlal edildiği, kişilik haklarımıza saldırının devlet tarafından giderilmediği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız” dedi.

Editör: Haber Merkezi