İZMİR HABERLERİ

Bu semt bir zamanlar suları ile ünlüydü: İzmir'in kayıp gölü

İzmir'de bir zamanlar göl ve içindeki balıklarla ünlü bir semti bulunuyor. Üstelik bu semtte o kadar çok kaynak suyu varmış ki, bunu engellemek için bir büyücü devreye girmiş. İşte Halkapınar'ın efsanelere konu olan hikayesi...

Abone Ol

İzmir'de Halkapınar denilince şimdilerde akıllara aktarma istasyonu geliyor. Her gün binlerce kişi metro ve İZBAN ile aktarma yaparak istediği yere ulaşmaya çalışıyor. Kış aylarında soğuk olması ile de ünlenen Halkapınar, eskilerde ise sulak bölge olması ile biliniyormuş.

Bir zamanlar burada bir göl ve gölün içinde yüzen binlere balık varmış. Yaz aylarında vatandaşlar gölde yüzerek serinler, çevresinde piknik yaparmış. Halkapınar'daki tek su kaynağı da bu değilmiş. O zamanlar çok sayıda çay bulunur ve ördeklerin konaklama yeri bu çaylar olurmuş.

Bir zamanlar yine şimdiki gibi susuzlukla karşılaşan İzmirlinin suyu buradan karşılanmış. İZSU’nun web sitesindeki anlatımına göre “Halkapınar tesisleri 1897 yılından 1973 yılına kadar 76 yıl süre ile kullanılmış, bu tarihten sonra açılan yeni kuyular nedeniyle önce pınarların doğal boşalımları sonra da bu pınarlar sayesinde var olan Halkapınar gölü ortadan kalkmış, yeni pompa ve su tesisleri devreye girmiştir.”

Bir diğer bilgiye göre ise Halkapınar’dan fışkıran su kaynakları, Nif Dağı’ndan gelen sularla beslenmekteydi. Ancak buradan gelen suların büyük bir kısmının Bornova’ya içme suyu olarak verilmek üzere alınması Halkapınar’ı besleyen yer altı sularının tükenmesine ve kaynakların kurumasına yol açmış. Bu da Halkapınar'daki gölün ve diğer su kaynaklarının kurumasına neden olmuş.

Bir de bölgenin hızla yapılaşması artık buraların su tutma özelliğinin yok olmasına neden olmuş.

Halkapınar adı nereden geliyor?

Halkapınar, İlk Çağ'dan bu yana su kaynakları ve bataklıkları ile ünlüymüş. Evliya Çelebi de bölgeden "Halkalı pınar" olarak söz etmiş. Efsaneye göre ilk çağlarda çok sayıda su kaynağı varmış. Bu kaynakların çok olması nedeniyle yerleşim yerleri zarar görmeye başlamış.

Daha sonra bir büyücü bu kaynağın ağzına bir demir kapı koymuş ve bu kapıyı bir halka ile kapatarak suyu durdurmuş. O günden sonra da buradan Halkalı Pınar olarak söz edilmeye başlanmış.

Sonraki yıllarda buradan elde edilen su ile İzmir'in suyu karşılanmış. Bu yüzden bazı kaynaklarda buranın adı Halk ve Pınar sözcüklerinin kaynaştırılması ile "Halkın suyunu sağladığı yer" anlamında kullanılmış.