Gizem TABAN/İZ GAZETE- İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) eylül ayı olağan ikinci meclis oturumunda konuşan Bayraklı Belediye Başkanı Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Serdar Sandal, 30 Ekim 2020’de kentte gerçekleşen depremde evleri yıkılan veya hasar alan depremzedelerin evlerinin inşası veya dönüşümü için ihtiyaç duyduğu kredi ile ilgili sorunun hükümet tarafından çözülmesi gerektiğini ifade etti. Başkan Sandal, depremzedeler için ‘elbirliğiyle hareket edelim’ çağrısında bulundu.

Mecliste konuşan Bayraklı Belediye Başkanı Sandal, şunları söyledi:

‘İŞİMİZ KAFA BULANDIRMAK DEĞİL’

Vatandaşın içinde olduğu durumu doğru anlamamız gerekiyor. Ekonomik kriz var, ardından gelen pandemi var, depremle birlikte varını yoğunu kaybeden yurttaşlar var. Bunun üzerinden algı üretmek, siyaset yapmak, imar artışların olabileceği ile ilgili algı oluşturmak, vatandaşın evlerinin inşa sürecini uzatmak anlamına gelir. Bu da vatandaşa vereceğimiz en büyük zararlardan biridir. Müteahhitlerin metrekare başı birim fiyat vermekten çekindikleri bir ortamda, 6 ay sonra ekonominin nereye gideceğini bilmediğimiz bir durumda vatandaşın kafasını bulandırmak, bizim meclisimizin, meclis üyelerimizin ve siyasilerin işi değil.

‘SORUNU DEVLET ÇÖZMELİ’

Mağdur olan yurttaşlarımızın sorunlarının devlet tarafından çözülmesi gerekiyor. Birileri kredi arıyorsa orada bir boşluk oluşmuştur, vatandaşın ihtiyacını çözmeyen bir kredi miktarı ve bir faiz oranı vardır. Büyükşehir Belediyemiz bu anlamda bir kredi arayışına girmiştir. Bu müzakereler varken merkezi hükümetin tamamının bu sürece destek olması gerekir. Vatandaşa vereceğiniz 200 bin TL krediyle, bu faiz oranlarıyla vatandaşın derdini çözemezsiniz. Vatandaş, ekonomik ve psikolojik olarak tükenmiş durumda.

‘MİKTARI DOĞRU BELİRLEYELİM’

Bizler, Büyükşehir Belediyemiz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, Sayın Cumhurbaşkanımız… Herkes bu işe el atsın. Önce vatandaşın ihtiyaç duyduğu kredinin miktarını doğru belirleyelim. Afet kapsamında 2 yıl faiz alınmasın, 18 yıl sıfır faiz ile ödemelerine devam etsinler. Bu merkezi hükümetin sorunu. Belediyelerin böyle bir görevi, sorumluluğu yok. Bu işi çözelim. Belediyelerin imar artışı ile ilgili kat artışı verip sorunu çözme imkanı yok. Bunun yeniden ısıtmak, olmayacak duaya amin demektir. Ben emsal artışı ile ilgili AKP il başkanını aradım, ve ‘bu mesele çözümsüz bir mesele, bunun odalardan, bakanlıktan dönme şansı çok yüksek. Bu noktada polemiğe girmeden vatandaşın sorununu çözelim’ dedim.  Depremzedeye gidip ‘binan 8 katlıysa 10 kat iznini belediye verir’ demek vatandaşı kandırmaktan başka bir şey değil.  Burada mesele şu; bitmiş, tükenmiş yurttaşlarımızın derdi var. Gelin, el birliğiyle kredi sorununu çözelim. Cumhurbaşkanımıza iletelim.

‘YA RİSKLİDİR YA DEĞİLDİR’

Başka bir garabet binaların hasar durumuyla ilgili. Ağır hasarlı ne demek, orta hasarlı demek, az hasarlı ne demek? Gözlemsel olarak yapılan bir işlem sonucu hasar durumunu vatandaşa söyleyip, bu işlemlerin kredisini verip vermemek ne anlama geliyor anlamıyorum. Bir bina ya risklidir ya değildir. Bu noktalarda orta hasarlı binaların güçlendirilmesi ile ilgili vatandaşa yasal olarak sunulan alternatifin aslında vatandaşı başka bir mağduriyete götürdüğünü ve bu anlamda yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu söylüyoruz.

Editör: Haber Merkezi