Gülsen Candemir - Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan soruşturmaya ve gittikçe artan faşizan uygulamalara karşı Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan kitlesel basın açıklamasında Tunceli’nin Ovacık ilçesi Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’da yer alıyordu. Komünist başkan ile açıklama sonrası İz Gazete olarak kısa bir sohbet gerçekleştirdik. Alandaki kalabalığın yoğun ilgi gösterdiği Komünist belediye başkanı, her şeye rağmen umudu olduğunu ve bu günleri de aşabilmek için Türkiye halkına güvendiğini ifade etti.
7 Haziran 2015 genel seçimlerinin ardından yaşanan iktidar baskısının tüm muhalif kesimlerde umutsuzluğa yol açtığı yorumları yapılıyor. Sokaklar ve eylemler de tenhalaşıyor gitgide. Siz bu umutsuzluk yorumlarına katılıyor musunuz?
Genel gidişat ile ilgili Türkiye kamuoyunda oluşan umutsuz algı hepimizi ürkütüyor gerçekten. Bizler demokrasi cephesi içerisinde halkın tamamının birlikte yaşayabilmesi kültürünü geliştirmek istiyoruz. Sınıfın mücadelesi içerisinde ezilenlere dair yoksullara dair artık Türkiye’nin bir çok yerinde, sokakta insanları birlikte yaşama kültürüne kaydırmanın zamanının geldiğini düşünüyorum. Ülkenin herhangi bir yerinde neler oluyorsa vicdanların da oraya akması gerektiğini düşünüyorum. Ben Türkiye halkına güveniyorum. Muhtemeldir, bu günler de geçecek. Direnen, mücadele eden insanların önderlik yapması durumunda, güçlükleri aşacağımızı düşünüyorum.
Bugünlerde yaşadıklarımız karabasan hep 12 Eylül ile karşılaştırılıyor ve zaman zaman daha da ileri bir faşizmin yaşandığı ileri sürülüyor. Bu değerlendirmeye katılıyor musunuz?
Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun emperyalizmin, kapitalizmin veya faşizmin yaşandığı ülkelerde tamamında zaman zaman burjuva demokrasisi gelişse de asıl olan sömürü düzeni devam ediyor. Ülkemizde 1980 ile 2016 arası hiçbir zaman dilimi değişmedi. O zamandan bu yana ezilen, yoksul yine aynı, öteki yine öteki, değişen bir şey olmadı. Zaman zaman biraz sertleşme ile biraz gülen yüzler oldu. Onun dışında asıl olan demokrasinin ve toplumsal alanın gelişmesidir. Gün geldiğinde sessizlik, gün geldiğinde güneş, gün geldiğinde bulutlar üzerinde siyasetin değiştiğini söylüyorlarsa bu doğru değil. O nedenle ülkede 1980 ile 2016 arasında bir fark göremiyorum.
Röportajımızı dinleyen bir İzmirli’nin “İzmir’de bir belediye başkanı olsaydınız ilk neyi değiştirmek isterdiniz?” sorusuna ise Maçoğlu çok kısa bir yanıt verdi: Hiçbir zaman başka bir belediye başkanı adına konuşmadım, konuşmam. Öyle bir ihtimal olsaydı eğer kendi programımızı anlatırdık sadece.
