İzmir Kuş Cenneti’nin İzmir’in 25 km kuzeybatısında, Gediz nehrinin eskiden denize döküldüğü yerde, tuzlu ve tatlı su bataklıkları, koylar, tuzla havuzları ve lagünlerden oluşan 20 bin 400 hektar alana sahip geniş bir kıyı sulak alanı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mehmet Sıkı, “ Alanda tuzlu su ekosistemini oluşturan dalyanlar ve tuzla havuzları, tatlı su ekosistemini oluşturan sazlıklar, otlaklar ve tepelik kısımlar olmak üzere 4 tip farklı ekosistem bulunmaktadır. Ayrıca tatlı ve tuzlu suların geçiş yaptığı kısımlarda da acı su ekosistemine de rastlanmaktadır. Sığ sularla örtülü olan dalyanlar ve tuzla havuzları tüm yıl boyunca çok değişik su kuşlarının barınmasına ve beslenmesine imkan sağlamaktadır. Dalyanlarda bulunan çok sayıdaki adacıklar güvenli olması nedeni ile kuşların kuluçkaya yatabildiği önemli yerlerdir” dedi.

İzmir Kuş Cenneti; Türkiye’de gözlemlenen 486 kuş türünden Gediz Deltasında gözlenen 294 kuş turu ile çok sayıda kuşa barınma imkanı vermesi nedeniyle Uluslararası önemde “A Sınıfı” sulak alanlardan  biri olduğuna vurgu yapan  Prof. Dr. Sıkı,  “Burada tespit edilen 294 kuş türünden 63’ü yerli 54’ü yaz göçmeni, 47’si kış göçmeni ve 30 tür de transit geçen türlerdendir. İzmir Kuş Cennetinde değişik familyalara dahil 83 kuş türü kuluçkaya yatıyor. İzmir Kuş Cennetinde gözlenen ve korunmakta olan türlerden 115’i “A sınıfı” tehlike derecesinde ve 27 türün B tehlike derecesinde olması buranın soyları tehlikede olan kuş türleri açısından ne kadar önemli olduğunu açıkça gösteriyor. Burada tespit edilen 294 kuş türünden 93 tür su kuşunu ve yaşama ortamlarını Uluslararası RAMSAR (1998),143 tür kuşu ve kuluçkaya yatan 42 türü BERN (1984), diğer taraftan 131 göçmen kuşa ve kuluçkaya yatan 59 türe de her türlü yardımda bulunacağımızı Paris Sözleşmesi (1966)ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak taahhüt altına alınmıştır” dedi.

Prof. Dr. Sıkı, “Dünya’da soyları günden güne azalan türlerden Tepeli Pelikan’ın İzmir Kuş Cennetinde 141 çiftin kuluçkaya yatması, Küçük Kerkenez’in civar yerleşim yerlerinde kuluçkaya yatıp burayı beslenme alanı olarak kullanması ve Küçük Karabatak’ın kışın 400 birey ile beslenmek-barınmak amacı ile burada bulunması İzmir Kuş Cennetine  uluslararası önem kazandırıyor. Flamingoların Türkiye’de kuluçkaya yatabildiği 2.yer ve 1996 yılında Sandviç Denizkırlangıcı’nın Türkiye’de kuluçkaya yatabildiği tek yer İzmir Kuş Cenneti’dir. Flamingolar Türkiye’de sadece Tuz Gölü’nde ve İzmir Kuş Cenneti’nde kuluçkaya yatıyor. Diğer taraftan soyları dünya üzerinde azalmakta olan Tepeli Pelikanların İzmir Kuş Cenneti’nde daha fazla üremelerini sağlamak için mevcut kuluçka yerlerine yuva malzemesi atılması, kuluçka odalarının büyütülmesi düşünülmekte ve ergin bireylerin avcı ve balıkçılar tarafından öldürülmemeleri için insanların bilinçlendirmesi çalışmaları yapılıyor” diye konuştu.

İzmir Kuş Cenneti’nde tür çeşitliliği ile ilgili önemli bilgiler veren Prof. Dr. Sıkı “ Önemli bir kısmını su kuşları oluşturmaktadır. Bölgede yüksek sayılarda üreyen, kışlayan ve göç sırasında konaklayan su kuşları, kuş cennetinin pek çok ender tür bazında uluslararası kriterlere uyan “Önemli Kuş Alanı” olarak kabul edilmesini sağlamaktadır” dedi.

Prof. Dr. Sıkı,  İzmir Kuş Cenneti kuşların ana göç yolları üzerinde olmamasına karşın Avrupa ve Asya ülkelerinden göç sırasında veya kışın buraya kuşların geldiğini belirterek “Markalı elde edilen kuşlardan Flamingoların İran Fransa ve İspanya’dan; Tepeli Pelikanların Bulgaristan, Yunanistan ve Rusya’dan; Sığırcık ve Büyük Ak Balıkçıllardan Rusya’dan; Küçük Kum Kuşlarının Finlandiya ve Çek Cumhuriyeti’nden geldikleri saptanmıştır” diye konuştu. 

Editör: Haber Merkezi