Gizem TABAN ŞEBER/İZGAZETE- İzmir Sağlık Platformu, ‘Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü’ kapsamında basın açıklaması gerçekleştirdi. İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde yapılan açıklamada İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Süleyman Kaynak ve oda yöneticileri, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir 1 No’lu Şube Eş Başkanı Hava Akcan, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER) İzmir Temsilcisi Ertuğrul Özarslan ve sağlık emekçileri yer aldı. Ortak basın açıklamasını İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Yüce Ayhan okurken ‘Şiddet varsa hizmet yok’ sloganları atıldı. Açıklamada, hükümetin sağlık politikası eleştiri yağmuruna tutuldu. 

Görmezden geliniyor

Son 20 senedir sağlık kurumlarındaki şiddetin kritik boyutlara ulaşarak sağlık emekçilerinin en önemli sorunu haline geldiğini belirten İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Yüce Ayhan, “2023 yılında kamuoyuna yansıyan Beyaz Kod verilerinden günde ortalama 50’den fazla sağlıkta şiddet başvurusu yapıldığını biliyoruz. Üstelik yaptığımız çalışmalarımızda da gördüğümüz, sağlıkta şiddet olaylarının yarıdan fazlasında Beyaz Kod bildirimi yapılmadığıdır. Sağlık çalışanları olarak bizler neredeyse her gün sözel şiddete maruz kalıyoruz ve bu kayıtlara girmemektedir. Sağlıkta şiddetle baş etmekte zorluk yaşadığımız,  hatta nefes bile alamaz hale geldiğimiz herkes tarafından bilinip, kabul edilmesine rağmen; halen gerçek nedenler görmezden geliniyor ve bu nedenlere yönelik çözümlere yaklaşılmıyor” diye konuştu.  

Sağlık Bakanlığı'na tepki

Sağlık Bakanlığı’nın uyarı ve çağrılara rağmen sağlıkta şiddetle alakalı halen ciddi bir adım atmadığını vurgulayan Dr. Ayhan, iktidarın sağlık politikasını da eleştirdi. Dr. Ayhan, şunları söyledi: “Yeterli olmayan yasal düzenlemelerle yetinilmesinin nedeninin sağlıkta şiddetin sona erdirilmesine yönelik bir adım olmadığını, sistemi korumaya yönelik olduğunu biliyoruz. Sağlıkta Dönüşüm Programı’yla birlikte hasta ve yakınlarının müşteri olarak görüldüğü ve sınırsızlık tanındığı, biz sağlık çalışanlarının ise gittikçe değersizleştirildiğimiz bir sistemde çalışmaktayız. Sağlıkta şiddet bizi tüketen bu sistemin, hastalarla ve kendi aramızda oluşan sağlıksız iletişimin bir parçası haline gelmiştir. Ancak bireyci, sermaye odaklı ve ölümcül bir rekabeti önümüze koyan sağlık sistemi sadece şiddet üretmiyor. Bu sistemde sağlık hizmetleri de niteliksizleşiyor ve sonucunda toplumun sağlığının daha da geriye gittiğini istatistikler bize gösteriyor.”

Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz

Sağlık sisteminin daha eşitlikçi, toplumun sağlığını önceleyecek şekilde yeniden inşa edilmesinin zorunlu olduğunun altını çizen Dr. Ayhan,  “Bunun dışında sağlıkta şiddet yasa teklifimiz kabul edilmeli, idarecilerin sorumluluğu göz ardı edilmemeli, çalışma ortamımızın düzenlenmesi için önerdiğimiz çözümler dikkate alınmalıdır. Sağlıkta şiddete karşı mücadele gününde sözümüzü yineliyoruz!  Sağlıkta şiddet sona erene kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz!” ifadelerini kullandı. 

İktidarın sağlıkta dönüşüm programının sağlık emekçilerini itibarsızlaştırmaya yönelik bir sistem olduğunu kaydeden İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Süleyman Kaynak, “İster kamu kurumu ister özel kurum olsun tüm kurumlar ticari işletmeye dönüştürülmüştür. Sağlıkta dönüşüm programının tıkandığını görüyoruz. Sağlıkta şiddet bu tıkanıklığın en büyük belirtilerinden biridir. Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere kamu otoriteleri bu konuda hiçbir önlem almamaktadır. Önerdiğimiz çözümlerin bir an evvel hayata geçirilmesini talep ediyoruz” dedi. 

Sorumlusu yöneticilerdir

Sağlıkta şiddetin politik olduğunu söyleyen SES İzmir 1 No’lu Şube Eş Başkanı Hava Akcan da şöyle konuştu: “Sağlıkta dönüşüm politikası şiddeti durduramadığı gibi hasta ve sağlık çalışanını karşı karşıya getiren bir sistemdir. Sağlıkta şiddetin sorumlusu bunu bu duruma getiren yöneticilerdir. Sağlık hizmeti ulaşılabilir, ücretsiz ve nitelikli olana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Etkin, şiddeti önleyici yasalar çıkıncaya kadar bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.” 

Sağlık sistemine eleştiri

TÜMRAD-DER İzmir Temsilcisi Ertuğrul Özarslan ise, “Avrupa Birliği ülkelerinde bir röntgen teknisyenine düşen günlük hasta sayısı 15 ile 25 arasındadır, bizde bu sayı 120’yi buluyor. Bu şartlarda cihazların yetersizliği, hasta yoğunluğu nedeniyle en çok şiddete maruz kalan birimlerden biri de ne yazık ki radyoloji birimleridir. Ulaşılabilir, nitelikli, eşit ve ücretsiz sağlık hizmeti oluşturulana kadar sağlıkta şiddet bitmez” açıklamalarında bulundu.

Editör: Tuğkan Üsküp