Üşümezsoy İzmir’i de yakından ilgilendiren Karaburun Midilli Foça üçgenindeki hareketlilik hakkında da yorumlarda bulundu.

Bodrum'daki depremden üç gün sonra artçıların konumu göz önüne alındığında aynı Midilli depremi gibi düşük açılı normal bir fay düzleminin yırtılması ile gerçekleşmiş ve fayın uzunluğunun Çökertme’nin batısından Akyarlar’a kadar 35 km civarında olduğunu belirten Üşümezsoy bütün artçı depremlerin bu fay düzlemi üzerindeki kayma ile gerçekleştiğini söyledi.

Üşümezsoy Bodrum bölgesi için; “ Bu fay düzlemi Gökova Körfezi'nin altına doğru düşük eğimle dalmaktadır ve fayı doğudan Çökertme ile Datça istikametinde uzanan yanal atımlı fayla sınırlamaktadır. Fayın yırtılma düzlemi 700-800 km karedir. Bu da 6.7 lik depremi göstermektedir. Fayın atımı ise yani kayma, bir bir buçuk metre kadardır. Datça yarımadası ve onun Gökova'daki devamı bu fay düzlemi üzerinde saatin tersi yönünde güneye doğru dönerek kaymaktadır. Bu nedenle artçı depremler, bu fay düzlemi üzerinde gerçekleşmektedir. Doğuya doğru Çökertme ve Ören'e doğru bir yırtılma söz konusu değildir.

Dün sabah olan 5.0 büyüklüğündeki deprem ayrı bir fay sisteminde olup, Kos Adası'nın güneyinde uzanan Ege kökenli derin bir depremdir. Bunun Bodrum depremi ile direkt bağlantısı yoktur. Bu fay’da çok derinde oluşan 5 lik depremler Gökova körfezindeki açılmayı, batıdan sınırlamaktadır”derken; Ege Denizi Karaburun Midilli Foça yöresindeki hareketliliği ise ;” Yırtılan Midilli fay düzlemini doğudan sınırlayan Karaburun, Midilli doğu ucuna ulaşan yanal atımlı fay sisteminde olan artçılardır. Bu artçılar Foça ve Karaburun'da hissedilmektedir. Çünkü 6.3 lük depremle yırtılan düşük eğimli fay düzlemindeki depremlerden farklı olarak kuzey güney yönlü yanal atımla oluşan bu son depremlerdeki hareket yönü Foça ve Karaburun'a doğru olduğu içindir. Fakat bu Midilli fay düzleminin yırtılmasının implikasyonu olduğu için,yeni bir fay, yeni bir deprem değildir. Ege'de endişe edilecek bir durum yoktur” sözleriyle değerlendirdi.

Editör: Haber Merkezi