Adliye Sarayının akustiği bozuk hilal biçimindeki holünde oldu ilk anma…

Kalabalıktı…

Dev ekranda kısa bir anma filmi, hüzünlü…

Sonra kravatlı abiler aldı sahneyi…

“Biz var ya biz…

Hep senin yayında olacağız, kahramanlar kahramanı…”

….

“Az dedin…Çocukları çocuklarımızdır…”

“Az oldu az…”

“Bu anma bile az…”

“Hemen bir park yapıyoruz… Adı Şehit Polis Fethi Sekin olacak”

Köpeğiyle röportaj yaptı saygıdeğer basınımız, adliye önünde takılan köpekle…

Adı Zeytin’miş köpekçiğin…

Verdiler damardan şırdanı ya…Dün gibi aklımda;

“Zeytin öksüz kaldı”,

“Zeytin ne olacak şimdi?”

“Kahraman polisin köpeği Zeytin sahibini çatışmada bile yalnız bırakmadı”

Haberin izini sürdü saygıdeğer basınımız.

“Zeytin’i Meslektaşı İdris Yavuz sahiplendi”

…..

O gün, kalabalık dağılırken, itiş kakışta dirsek yediğimizi bile hatırlıyorum,,,

Karanfiller ellerde, çelenkler kapıda…

Dün gibi hatırlıyorum, dışarıda kalmıştım kalabalıkta…

Adliyenin yan girişinde…

Zaten korumalardan, makam araçlarından, yürüyecek yer de yoktu…

Uzaktan bakınırken, bir bölüm vatandaşın, namlı kişileri sorduklarını duyuyordum.

“Falanca vekil burada mı lan?”

“Yav Aziz Başkan burada…Yakalayabilirsek, bizim oğlanın iş durumunu sorayım….”

“Gelmişken yani…”

Çok kalabalıktı…

Bir genç arkadaşım yanaştı yanıma, meslekten sağolsun…

“Abi gelsene içeri” dedi…

“Mahşer oğlum içerisi, kalabalık” dedim…

“Sıkışırız bir yana” dedi…

Dün gibi hatırlıyorum ağzımdan döküleni;

“Öbür sene azalırlar, 3 yıl sonra en önde otururuz”

…..

Geldik 2022’nin ocak ayına…

Şehidin, şehitlerin vedasının 5. yıl dönümüydü…

Adliye çalışanları toplandı heykelinin önünde…

En önde ev sahibi Cumhuriyet Başsavcısı…Ve adliyenin emekçileri…

Ellerinde karanfiller, onları bıraktılar….

Meslektaşları, kortej yaptılar…

Bir de beğenmediğiniz, motorlu kuryeler var ya onlar…

Elimi kolumu sallaya sallaya en öndeydim…

İttiren yok kaktıran yok…

Vali yok,

Milletvekili yok,

Belediye başkanı yok…

Kaymakam yok..

Vekilleri olsa bari, onlar da yok…

“Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” diyenler vardır ya, onlar bile yok…

Çünkü; aslında kim olduğunu bildiklerimiz yok…

….

Bu kadar kelimeyi birbirine ekleyip kafa yormak yerine,

Bir satırda anlatırım derdimi;

Hani “Topunuzun….” diye başlayıp,

“Düzeninizi…..” diye devam edip,

Kendi kendine sağlam bir kelime ile noktalanan bir cümlede de…

….

Bir saydırırım

Düzeninize de,

Kravatlarla süslediğiniz vefanıza da,

“Toplantınıza” da , önceliğinize de,

Kentinize de, meşguliyetinize de,

“Şehir dışında”nıza da,

“İhale”nize de, “Yoğunluğunuz” a da…

….

Ama yapmam…

Sor bakalım neden?

Zeytin’den utanırım Zeytin’den..

….

Ruhun şad olsun Musa Can…

Ruhun şad olsun Fethi Sekin…