YAĞIZ BARUT/ İZ GAZETE- İz Gazete’nin 7’nci yılına özel hazırladığımız bu sayıda, ofis personelimiz Zeynep Akyurt’a da söz vermek istedik… Kendisine dünü ve bugünüyle iş yaşamını sorduk… Sorularımızı cevaplarken duyduğu heyecanı ve gözlerindeki parlamayı herkesin görmesini isterdik ama eminim satırları okurken de o samimiyeti hissedeceksiniz…

GAZETECİLİK İSTİYORDUM

Zeynep ablacım biraz kendini ve aileni tanıtır mısın bize?

Urfa Siverek’te 1972 yılında doğdum. 1980 Darbesi öncesindeki siyasi çatışmalar nedeniyle ailemiz 1979 yılında İzmir Buca’ya göç etmek zorunda kaldı. Çocukluğum ve gençliğim Buca’da geçtiği için Bucalıyım da diyebilirim. Lise mezunuyum. Size ilginç gelecektir ama küçüklüğümden beri istediğim tek meslek gazetecilikti. Biraz geç olsa da İz Gazete’de en azından o havayı teneffüs ediyorum, o heyecanı hissediyorum. Evliyim ve iki tane pırlanta gibi kızım var. Kızlarımdan biri Endüstri Mühendisliği okuyor; diğeri ise bankacı, evli ve 2 çocuk annesi. Torunlarıma aşığım, benim psikoloğum onlar, hayata tutunma amacım. Eşim ise emekli ama şu an servis şoförlüğü yapıyor.

719c627c-4f7d-48ff-b9ea-d4c0a2d5fdfb

AŞÇILIK BENİ YORDU!

Bugüne kadar hangi işlerde çalıştın ve genel olarak çalışma ortamların nasıldı? 

İş hayatıma çok geç başladım. İlk iş deneyimim aşçılık oldu; 9 yıl yaptım. İki yıl ise temizlik personeli olarak çalıştım. Aşçılığı çok seviyorum ama meslek çok yorucu ve yıpratıcı. Çalışma şartları gerçekten çok ağır. Stres ve huzursuzluk da işin cabası. Patron ve çalışma arkadaşlarım olarak en çok yorulduğum iş aşçılıktır. Evet, bir mesleği çok sevebilirsin ama çalıştığın kişiler de seni uzaklaştırabiliyor.

7 YILIN İZİ'NE ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ

TANSİYON HASTASI OLDUM

Ne gibi sıkıntılar yaşadın?

Hiç unutmam; çaycıdaki su taştığı için çocuğum yaşındaki çalışandan azar işittim. Ufak tefek pek çok konuda psikolojik baskı da gördüm. Yaptığın işin asla karşılığını da alamıyorsun. Patronların tutumu yüzünden tansiyon hastası bile oldum. Patron olmak insanları ezmek değil, hepsinin adaletli olması gerekiyor.

BURADA ÇOK İYİYİM

İZ Gazete’deki çalışma şartlarını nasıl değerlendiriyorsun peki?

Tüm samimiyetimle söylüyorum ki İz Gazete’deki işim, eşimin benim için dilediği iştir. Çünkü İz Gazete’de çalışma şartları çok güzel. Zihin ve beden olarak çok iyi hissediyorum kendimi. Diğer çalışma hayatımla kıyaslanamaz bile. Eskiden iş yerinde yaşadığım olumsuzluklar evime de yansıyordu ve mutsuzdum. Ama şu an tam tersi durumdayım.

YİNE GÜLÜMSÜYORUM

Neler kazandırdı burada çalışmak sana?

Burada tertemiz giyiniyorum. Kendime güvenim geldi. İş hayatımda unuttuğum gülümseme, yüzüme geri döndü. Yaklaşık bir yıldır İz Gazete’de çalışıyorum ve hayatımın en güzel anlarını burada geçiriyorum. Kendime olan saygım ve özgüvenim arttı. Ayrıca İz Gazete, ilklerimin de yeridir. İlk defa burada sendikalı oldum. Daha önce 1 Mayıs’a hiç katılmamıştım, geçen yıl ilk defa burada arkadaşlarımla beraber 1 Mayıs’a katıldım. Ümit Kartal’ı da iyi ki tanımışım, iyi ki var. Patron yaklaşımı olmayan bir insan… Çalışanlar, İz Gazete’ye gelen konuklar, hepsi benim için bir motivasyon kaynağı. Burada çok mutluyum.

SENDİKAMIZ İYİ Kİ VAR

Sendikalı olmak sana neler kazandırdı?

Sendikanın, işçinin yanında olduğunu yaşayarak gördüm. Sendikamız iyi ki var. Yol parası alabiliyorsun, resmi günlerde çalıştığında mesai ücreti alabiliyorsun. 9 Eylül ve 1 Mayıs’ta ayrıca ikramiye alabiliyorsun. Bunu özel sektörde almak çok zor, hatta talep bile edemezsin. Sendikalı olmadığında maaş konusunda da patron ne derse o oluyor; ‘İster çalış ister çalışma, işine gelirse’ gibi muameleye maruz kalıyorsun. Ama burada sendika sayesinde haklarımı daha iyi öğrendim ve bu hakların talep edilip alınabilir olduğunu anladım.

1 MAYIS’TA ALANDAYIM

1 Mayıs’a katılmak sana neler hissettirdi peki?

1 Mayısları eskiden korku ile izlerdim. Çünkü televizyonlarda kavga gürültü ile anılırdı. Bunun kötü bir şey olduğunu zannederdim. Ancak yaşayarak gördüm ki hiç de öyle değil. İşçinin hakkını istemesi kadar güzel bir şey yok. Bundan sonra her 1 Mayıs’ta alandayım.

SEVİYORUM SEVİLİYORUM

Son olarak; çalışma arkadaşlarını nasıl görüyorsun?

İz Gazete çalışanlarının çoğu benim büyük kızımla yaşıt. Hiçbirini diğerinden ayırt edemem. Ben onları çocuklarım gibi, onlar da beni ablaları veya anneleri gibi görüyorlar. Hepsini seviyorum ve hepsi tarafından sevildiğimi biliyorum. İyi ki varsın İZ Gazete, nice 7 yıllara hep birlikte.

Editör: Duygu Kaya