RÖPORTAJ: MEHMET KUZU-

Bergama doğumlu Zehra Doğan’ın eğitim hayatı İzmir’de geçer ve evlilik dolayısıyla Tekirdağ’a taşınır. Erkek egemen berberlik mesleğine sıkı bir giriş yapar ve yine erkeklerin desteğiyle berberlikte ustalaşır. Çorlu’nun tanınmış berberlerinden Doğan, şimdi İzmir’de, Bostanlı’daki nezih bir salonda, toplumsal cinsiyete duyarlı, eşitliğe inanan müşterilerini traş ediyor. Berber Zehra ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Berber Zehra kimdir, sizi tanıyabilir miyiz?

Bergama doğumluyum, aslen İzmirliyim. Eğitim hayatım Bergama’da geçti. 11 yaşında kadınlara hizmet veren kuaförlerde sektöre giriş yaptım. Kadınların olmadığı saatlerde uzun saçlı erkekleri traş ediyordum. Küçüklüğümden beri hem kadınlara hem erkeklere hizmet vermek aklımda vardı. 18 yaşında evlilik sebebiyle Bergama’dan ayrıldım ve Tekirdağ Çorlu’ya taşındım. Çorlu’da İzmir’e dönmeyi hep hayal ederdim; 18 yıl Çorlu’da yaşadım ve iki çocuğum oldu, sonra 2020’de, pandemi başlangıcından iki ay önce çocuklarımla birlikte İzmir’e taşındık. Çorlu’dayken berberlik yapmaya başladım. Trakya’da beni çok tanırlar, İzmir’in de beni tanımasını istedim. Berberlikte kadınların olduğunu insanlar bilsin istiyorum.

Çorlu’da berber olarak mı çalışmaya başladınız?

Çorlu’da ilk kadın kuaföründe çalışmaya başladım. Sonra çocuklarım oldu ve beş yıl kadar mesleğe ara vermek zorunda kaldım. Çocuklarım büyüdüğünde yeniden iş arayışına başlarken kadınlar için çalışmayı düşündüm. Tam o sırada, tanıştığım ustam çok ileri görüşlü ve ufku açık bir insandır. Mesleki açıdan Tekirdağ’da ilklerin öncüsü olmuş bir kişi olan Murat Karabağ sayesinde berberliğimi geliştirmeye karar verdim. Murat Usta’ya berberlik yapmak istediği söylediğimde beni çok teşvik etti, yurtdışında kadınların mesleği çok iyi icra ettiklerinden bahsetti. Onun da cesaret vermesiyle, ustamın desteğiyle berberliğe keskin bir adım atmış oldum. Gerçekten ustamın üzerimde emeği pek çoktur. Türkiye’de böyle bir şeyi insanlara ilk olarak anlatmak çok zor. Takdir eden kadar, yeren de çok oluyor. Murat Usta, sektöre beni kazandırmak için çok uğraştı. Sayesinde, çok iyi bir çevre edindim. Yıllar içerisinde iyi dostluklarımız oldu. Trakya’da berberliği daha iyi bir şekilde öğrenme fırsatım oldu. Çorlu’da başarılı geçen bu dönem sonrasında İzmir’e yerleşmeye karar verdim. Amacım, İzmir’de de güzel bir çevre edinmek…

‘REKLAMA GEREK DUYMADIM’

Çorlu’daki iş hayatınıza baktığınızda zorluk yaşadığınız oldu mu?

Çorlu, İzmir’e göre küçük ama evrensel bir yer. Dört tarafı fabrikalarla çevrili ve sanayinin yoğun olduğu bir yerleşim Çorlu. ‘Kadından berber mi olur?’, ‘Beni traş etmesin’, ‘Aabdestim kaçar’ diyenler oldu. Bir şeyi ilk olarak yaşama geçirmek çok zor. Her şeye rağmen Türkiye’de kadın berberle karşılaştıklarından çok memnun olanlar da oldu. Olumlu görüşler her zaman daha fazlaydı. Çorlu’da genel olarak müşterilerim yurtdışında deneyim kazanmış insanlardı. Çok büyük bir zorlukla karşılaşmadım, oturup ağladığım hiçbir zaman olmadı, işimden dolayı pişmanlık duymadım. Biri canımı sıksa, arkasından mutlaka olumlu dönüşler yapan müşterilerim olurdu. Özellikle, müşterilerimin eşlerinden çok takdir gördüm. Eşini, bana zorla traşa gönderen kadınlar oldu. Trakya’da benim tanımadığım pek çok insan bile beni tanıyor artık. İşimi iyi yaptığım konusunda güzel dönüşler aldım. Genel olarak müşterilerim bana yeni müşteriler getiriyor. Özel olarak reklam yapmaya hiç ihtiyaç duymadım.

İzmir’e geldiğinizde, zor bir dönem olmasına rağmen nasıl ilerlediniz mesleğinizde, ne gibi dönüşler aldınız?

Çocuklarımla İzmir’e geldiğimizden iki ay sonra pandemi patladı. Çevrem yoktu, yapayalnız kaldım. Çalışamadığım uzun bir dönem oldu. Şimdi, pandemi süreci artık bitti. Hızlı bir şekilde güzel dönüşler almaya başladım. İzmir’de biraz daha yavaş ilerliyor açıkçası. İzmir’de daha fazla takdir görürüm diye düşünmüştüm. İzmir’de, Trakya’ya göre kadın olmam daha fazla yadırganıyor. Bazı arayan müşteriler, farklı bir fiyat tarifesi sunulduğunu düşünüyor. Kadın emeğinin daha ucuz ya da bazen daha pahalı olabileceği konusunda önyargılar var.

‘GÜN GEÇTİKÇE SAYI ARTIYOR’

Türkiye’de erkeklerin yoğun olarak yer aldığı bir meslek içerisindesiniz, mesleğe bir kadın olarak katkılarınız var mı?

Yıllardır çok iyi bildiğimiz bir söz var. ‘Kadın eli değmiş gibi’ tabiri, bizim meslekte de çok etkili. Traş sonrası, inanılmaz iyi yorumlar alıyorum. Kadın gözüyle erkek traşı yapmak farklı bir etki yaratıyor. Pek çok müşterim, sakal traşı sırasında usturayı hiç hissetmediğini söylüyor. Hassaslığın yanı sıra, saç ve sakaldaki katlarda, yanaklardaki tüylerde detaylara kadın eli değmesi çok daha fazla fark ediliyor. Erkeklere göre kadınların berberliğe nitelikli bir etkisi olduğunu söyleyebilirim.

Kendi iş hayatınızı ve kariyerinizi düşündüğünüzde mesajınız ne olur?

Bir anımı paylaşmak isterim. Bir beyefendiyi traş ediyordum. Birkaç traş sonrasında, müşterim oğlunu da getirmek istedi. Oğlu 10 yaşındaymış. Beyefendi oğlunu getirmeden önce bana ‘Oğlumu bir erkek mi traş etse?’ dedi. ‘Niye?’ diye sorduğumda, oğlunun daha küçük olduğunu ve kadınların erkek saçı kesebildiğini görmemesinin daha iyi olacağını söyledi. Bu soru beni çok üzdü. Şöyle yanıtladım: ‘Kadınlar artık her yerde, lastik değiştirirken, kaporta işlerinde, tır şoförlüğünde her yerde kadınlar var. Oğlunuzun bizim meslekte kadın berber görmesinde bir sakınca göremiyorum’ Maalesef beyefendi oğlunu traşa getirmedi. Bu algıyı değiştirmek zorundayız. Öncelikle kadınlara çok görev düşüyor. Kadınlar, her mesleği yapabileceğini bilmeli. Herkes, her işi yapabilir. Kadınların cesaretli olması ve girişimci olarak her sektöre adım atması gerekir. Ben bunu yapabiliyorsam herkes yapabilir. Sekiz yıldır mesleğimi en iyi şekilde yapıyorum. Her işte kadınlar olmalı; erkekler yer açmalı ve kadınları cesaretlendirmeli. İzmir’de bana bu konuda destek olan ve salonda çalışmamı sağlayan Mevlüt Ziya Akkuzu’ya çok teşekkür ederim, kendisi sayesinde İzmir’de nitelikli bir çevre edinmeye başladım. Salonumuza çok kıymetli müşteriler geliyor ve sürekli müşterilerimin sayısı gün geçtikçe artıyor İzmir’de.

‘HERKES MEMNUN KALIYORDU’

İlk erkek müşteriniz kim oldu, hatırlıyor musunuz?

Bir kadın müşterimin oğlu vardı. Berberlere gittiğinde uzun olan saçını çok kısaltıyorlarmış, saçını fazla kısalttıkları için serzenişte bulunuyordu. İlk onu traş ettim ve istediği gibi saçını kısalttım. Daha sonra düzenli gelen bir müşterim oldu. Buna benzer başka erkekler de saçlarını bana kestirmeye başladı. Erkekleri traş edebildiğimi görünce daha da heveslendim. Verdiğim hizmetten de herkes memnun kalıyordu.

‘MODERN BİR ORTAM OLUŞUYOR’

Erkeklerin yoğun olduğu bu ortamda çalışırken kadın olarak bulunmak nasıl oluyor? Erkeklerin kendi aralarındaki ötekileştirici diline şahit oluyor musunuz?

Erkekler, ben salonda çalışmaya başladıktan sonra ortama medeniyet geldiğini söylüyor. Daha seviyeli ve modern bir ortamın oluştuğu konusunda herkes hemfikir. Müşteriler bu konuda özel olarak işyeri sahibine yorumda bulunuyor.

Editör: Haber Merkezi