Yıl 2007…

Gençliğimin ilk yılları..Memlekette işler yine sarpa sarmış,karşı devrimin ayak sesleri geliyor Kasımpaşa'dan...O dönem siyasalda okuyorum,biliyorum ki çözüm mekanizması siyaset kurumları. Lakin ailemin aksine biraz mesafeliyim siyasi partilere.

Sabrımızın zorlandığı günlerden bir gün yürüyorum Karşıyaka Çarşısı'nda.Evim Pastanesi'nde otururken gözüme ilişti CHP Karşıyaka İlçe Başkanlığı.Beklentilerim ve eleştirilerim vardı.Bir hışımla girdim içeri.

Dedim ki “Ben buranın ilçe başkanını görmek istiyorum hemen". Gençlik tabi;özgüven tavan,beklenti de büyük olunca mod bu.

Başkan odasına geçtim. Çay geldi ardından.

Anlattım uzun uzun.Sabırla dinledi.

Tamam dedi Küçük Hanım.”Önce gelip bu mücadeleye omuz vereceksin,birlikte yürüyeceğiz, eleştirilerin kabul,ama önce emek. Gel ki değiştirelim.Benim Gençlik Kolu Başkanım 31 yaşında.Bu da sizlerin ayıbı" dedi.

Kapıya kadar eşlik etti.Satranç denen muazzam oyun,aslında yaşamınızı yönlendiren bir öğreti, benim için yaşam biçimi.Karşımda gayet birikimli biri vardı,dedim ki içimden: 'Al sana Banu ,şah mat'

Ertesi gün ilk işim evrak hazırlamak oldu.Umutla ve kararlılıkla gittim.O'nun bana şah çeken söylemiyle başladı resmiyette CHP üyeliğim diyebilirim.Kısa süre birlikte çalıştık.21'imdeydim ana kademede ilk İl Başkan Yardımcılığı görevine seçildiğimde.Desteğini hissettiğim çok zaman olmuştur.Yaşına bakmazdı masa etrafında bulunanların.Bilgi ve birikimi ölçüt alan ender kişilerdendi.Akranlarım o vakitler gençlik kollarında.Biz de hem üretmeye çalışıyoruz,bir yandan da çoğalmaya.Kayıptır bizim kuşağımız.Şuan ki 30-45 yaş arası kuşaktan bahsediyorum.Dünya siyasetine şimdi o kuşak yön veriyor olsa da,bu coğrafyada sağdan saysan yirmi soldan saysan otuz kişiyiz en fazla.Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığı ile başlayan süreci, bu konuda da önemli bir değer taşıyor.Cinsiyet ve gençlik kotasıyla,temsiliyete resmiyet kazandırılmasının öncüsü olmuştur.Bu kazanım,teoride şuan bir tek CHP’de var.Pratikte de çok güzel örnekleri var.Ama lokomotiften ayrılan vagonlar da yok değil.Yazımın sonuna değineceğim ona.

Parti terbiyesi ve örgüt hiyerarşisi gibi çok önemli kavramları siyasal yaşantısında içselleştirmiş biriydi Ertam Bey.Tüzük ve yönetmelikleri hatim etmemin de sebebidir.Ceket cebinde her daim tüzük bulunan bir ilçe başkanınız, adı Nevzat olup lakabı mevzuat Nevzat olan da bir babanız varsa,çoğu geceyi 2820 Sayılı Kanuna iyi uykular dileyerek tamamlamanız kaçınılmaz.

Ertam Özen…En son görüştüğümüzde yanındaki bir partilimize: ”Geldiğinde 18 'indeydi,azmi ve inadı örnektir,ben noktaladım ama bayrak emin ellerde “demişti.

Bir süre kanser tedavisi gören Ertam Başkan'ı geçen yıl kaybettik.Huzur içinde uyusun. "Yemek yenilen yer ile dayak yenilen yer unutulmaz" derdi.Bu gönülden kaleme dökülen satırlarla kendisini güzelliklerle anıyorum.

Dünya’da ve Türkiye’de siyaset yeni boyuta evrilirken, CHP’nin iktidar yolculuğunda görev almak için talep açan yüzlerce emekçi,bugünlerde ilçe kongrelerinde yarışıyor.CHP öncülüğünde muhalefet tarafından başarıyla sonuçlandırılan 31 Mart ve 23 Haziran yerel seçim getirdiği sorumlulukla, Türkiye’nin birçok kentinde suluhet ve ciddiyetle yürütülüyor bu süreç.Bu kentlerden biri de İzmir.Ancak bir ilçe vardı ki çok şükür bu kez Zaytung görmedi.

CHP Torbalı İlçe Kongresi

298 Sayılı Yasa 2820 Sayılı Sayılı Partiler Kanunu kapsamında yer alan CHP Tüzüğü, 15.09.2019 tarihinde yeni değişiklikleri ile CHP Parti Meclisi’nde onaylandı. Aralık ayı içinde başlayan delege seçimleri takvimiyle birlikte CHP Genel Merkezi süreç ile ilgili örgütlere iki kez de genelge gönderdi.Deyim yerindeyse Bilal'e anlatır gibi akıcı ve net bir içerikle.Anlaşılamamasını hangi bilim dalı açıklar onu bilmiyorum.

CHP Kongreler Yönetmeliği’nde ve genelgesinde %33 Cinsiyet ve %20 Gençlik kotası uygulanması zorunluluğu var ve ayrıca aynı yönetmeliğin 27 maddesinin 3. bendinde “Blok listelerde adı bulunmayan kişiler bireysel başvuru yapabiliyor” deniyor.

Torbalı Belediye Başkanı sevgili İsmail Uygur yaz aylarında belediyeye bağlı şirkete oğlunu genel müdür yapmış, kamuoyu refleksi yükselince: “Güveneceğim kimse yoktu” diye durumu açıklayarak özür dilemişti.Güvenecekleri bir parti büyüğü bulamamışlar mı ki, tüzüğe aykırı olmasına rağmen hem delege olup hem de belediye başkanı olan İsmail Uygur oturmuşlar divan başkanlığına.

CHP Torbalı örgütüne kayıtlı 5207 üye var. Bu üyenin 1821’si kadın üye, 702’si de genç ama ilçe yönetimine ve il delegeliğine de yazacak genç ve kadın bulamamışlar.

Tüzüğün verdiği hakla divan kuruluna aday olmak için bireysel başvuru yapan kadın ve gençler olmuş, ancak onların dilekçeleri de ne hikmetse alınmamış.

Tüzük, bir siyasi partinin anayasasıdır.Oluşturulması kadar uygulanması da büyük önem taşır.Bu davranışsallık,tüzüğe,genelgeye, onun oluşturulmasında ve uygulanmasında çaba sarfedenlere bir meydan okuma mı,yoksa 5207 kayıtlı CHP üyesinin bulunduğu ilçede kadın ve gençlere karşı güvensizlik sorunu mu onu bilemem.

Bildiğim bir şey var, yakışmadı beyler,yakışmadı Sn.Uygur…