Deprem, biz İzmirlilere yabancı değildir. Meşhur Seferihisar fayımız ve elbette Ege denizi fayları sık sık  ‘biz buradayız, önleminizi alın’ der. Ama deprem şiddeti 4 ile 6 arasında gider gelir, bazen 6’nın üzerine de çıkar ama öyle büyük felaketlere yol açmadan, unutulur gider(di)…

Bu kez elinin tersiyle vurdu geçti… Afad ısrarla 6.6 dedi (yersen), yılların en güvenilir deprem araştırma kurumu Kandilli önce 7 dedi sonra korkarak 6.9’a indirdi, 6.8 diyenler oldu. Yurt dışı kaynaklar 7 ile 7.2 arasında gitti geldi. Depremin şiddeti noktasında bile uzlaşamayan bir ülke olarak yine tarihe geçtik! Rakamların efendisi belli ki yine iş başındaydı!

Bugün yerle yeksan oluşumuzun haftası, acımız çok büyük, unutulacak gibi de değil. Bir İzmirli olarak kentimin insanlarını biraz tanıyorsam, bu işin peşini bırakmaz, bırakmayız. Bayraklı Belediyesi’nin ‘güvenli değil’ raporu verdiği yıkılan binaları kimler görmezden geldi? Yıkılan ve oturulamaz raporlu binaların en hızlı şekilde yeniden yapılmasının takibi! Ve elbette hemen her yerinde zemin sıkıntısı olan koskoca kentte, yıkımların neden ‘gökdelen bölgesi’ denilen lokasyonda yaşandığının sorgulanması… Önümüzde takip edilecek çok konu var. Müteahhitler, 18 yılda 20 imar affı düzenlemesi çıkartan Akp’nin vatandaşın parasını alıp depremin kucağına atan anlayışı sorgulanmalı.

Depremle barış yasalarının vebali ödenmez!

Ammaa… Asıl soru şu!.. Bu sorunlar, her yerinden kibir ve ego fışkıran iktidar mensuplarıyla nasıl çözülecek? İktidar dili sanki CHP’li belediyeler ‘yokmuş gibi’ bir üslupta. Her türlü hizmeti büyük bir dayanışma ile götüren belediyeler vatandaşlara hizmet etmeye çalışırken iktidar kanadı telaffuz etmeye bile değer bulmuyor, kendi siyasetlerini dayatmaya çalışıyor.

Deprem bu ülkenin değişmeyecek bir sorunu, bu biliniyor. 1999 dan bu yana deprem için kullanılmak üzere vergi toplanıyor. Beklenir ki, 18 yıldır iktidar olan Akp, sorunu çözmüş olsun!.. Ne gezer, bırakın çözüm üretmeyi, üstüne yıkımlara davetiye çıkartan imar düzenlemelerini yapmayı görev biliyor.

Alın, adı sözde barış olan imar afları! Kaçak katlar, derme çatma yapılar, asla ruhsat alamayacak her türlü yapılaşma… Utanmadan vatandaşın cebinden parasını alıp depremle barış imzalattılar! Son imar barışında İzmir’den 2 milyar 150 milyon lira para toplanmış… Nerede bu paralar, nerede vergiler? Hiç biri deprem riskini gidermek sorunları yapıları yenilemek gibi işlerde kullanılmadı, iktidarın kara deliklerine gitti.

Siyaset şimdi yapılmayacaksa ne zaman yapılacak?

Her olayı siyasete alet edip şov yapmayı iyi bilen iktidar mensupları, CHP’li belediyeleri görmezden gelirken TMMOB’u yok sayıp, İnşaat Mühendisleri Odasını bir kalemde silerken, ‘şimdi siyaset yapma zamanı değil’ diyen CHP’li yöneticileri gördükçe çileden çıkıyorum.

CHP İl Başkanı Deniz Yücel… Tam da siyaset yapılacak, bu facianın önlemlerini almayan iktidarın çirkin yüzünü  gösterecek zaman!.. İmar aflarının, toplanan vergilerin hesabının sorulacağı gün.

Evlerine giremeyenler için acil çözüm!

Yıkılmayan ama oturulamaz durumda olan yüzlerce binada yaşayan binlerce vatandaşımız var, hepsi çok mağdur. Evlerine uzaktan bakıyor, elzem ihtiyaçları alıp çıkıyor, şanslılarsa yakınlarının yanında barınmaya çalışıyor. Bu binalar için çok acil aksiyon almak lazım, yıkılacaksa yıkılıp yenisi yapılsın, değilse güçlendirme… Ama sokakta kalanlara acil çözüm üretilsin.