Sanat, nefes bulduğu her yaşam alanında yeşermeye, umut olmaya devam ediyor... Ama bazı topraklar vardır ki onlar bağrında taşır sanatı, yüzyıllardır onlarca kültürü yaşattıkları gibi; Mezopotamya’dan Ege’ye... Anadolu denen bu topraklarda ki, tiyatro hareketleri, bu umutlu var oluşa verilebilecek güzel örnekler... Elimden geldiğince yakından görmeye çalıştığım bu umutlu öykülerin, geçtiğimiz Kasım ayında gerçekleşen iki tanesini paylaşmak isterim sizinle; duygularımın kalem gücünde...

POLATLI BELEDİYESİ 3. KRAL MİDAS TİYATRO GÜNLERİ

Polatlı; bozkırın orta yerinde, tarihsel dokuları olan bir kent... Biraz Ankara, Afyon biraz, biraz da Eskişehir... Soğan ile kavunun bolca yetiştiği... İlk kadın kooperatifinin hayata geçtiği... Kral Midas’dan bu yana, İskender’den öteye... Kördüğümün kesildiği Gordion şehri... Sakarya Savaşı’nı bağrında yaşayarak Cumhuriyet’e giden yolda önemli bir adım olan Polatlı, bu festival ile yıllar sonra kaldığı yerden devam ediyor ülke aydınlığına katkıda bulunmaya... Tiyatro festivalleri o kentlerin sanat fuarlarıdır. Bir kente yapılan sanat göçüdür... Yerel yönetimler bu festivalleri yaparak hem kendi kentine sanat hizmeti sunmuş olurlar hem de başka kentlerin sanat bileşenlerini o kentle buluşturmuş olurlar... Polatlı Belediyesi ve sevgili Mürsel Başkan festivale öyle içten sahip çıkıyor ki, sevgili meslektaşım Mustafa Yeşilyurt’u öylesine yürekten desteklemiş ki ortaya çok anlamlı bir iş çıkmış... Mustafa’nın çabası ise, tarladan karga kovalayan “Mustafa” misali o kadar yürekli ve gerekli ki... Anadolu’nun samimiyete banmış aydınlığı böyle böyle yayılacak... Ankara’nın arka bahçesi olmaktan kurtulma çabası içerisinde Polatlı, o nedenle de kendi öz kültürünü oluşturma çabası yaşıyor. İşte festival üç yıldan beri buna çok katkı da bulunmuş. Hem kenti hem de halkını hazırlıyor, sanatın gücüyle inşa edilecek kent kültürüne... Bu sene Onur ödüllerinin de verildiği ve beş gün süren festivalde, beş yetişkin, beş çocuk olmak üzere 10 oyun sahnelendi. Festivalde ki konuk oyunlar, 13 Eylül Kültür Merkezi’nde sahneleniyor. 13’ün uğursuzluğundan öte güzel her şeyin bir başlangıcı gibi... Sinemadan devşirme, tiyatroya evirme bir salon burası ve her akşam doluyor; mavi duvarlarının umutlu bekleyişi eşliğinde...

5. ULUSLARARASI MERSİN TİYATRO FESTİVALİ

Toroslar’ın kendisini daha yakından hissettirdiği, Akdeniz renkli, limon kokulu kent; Mersin... Adana ile Antalya arasında kültürlerin buluştuğu bir nevi kültürlerin ipek yolu haline dönüşmüş bir kent... Çok sayıda tiyatronun faaliyet gösterdiği, kendine buyruk, kendine has bir tiyatro kültürünü oluşturmuş bir tiyatro kenti; Mersin... Kanımca tiyatronun burada kendi jargonunu oluşturduğunu bile söyleyebilirim... Öz güç burdan besleniyor da olabilir... Mersin tiyatro Derneği’nin bu sene beşincisini yaptığı Uluslararası Mersin Tiyatro Festivali dokuz gün sürdü. Çok zor koşullarda neredeyse sıfır bütçeyle hayata geçen festival, Ege de yapılan imece festivallerin, Akdeniz Hali.. O coğrafyadaki neredeyse tek uluslararası tiyatro festivali olan, Uluslararası Mersin Tiyatro Festivali gerek kendi bölgesine gerekse Türkiye’ye Umut olmaya devam ediyor; tüm zorluklara rağmen... Afişteki sponsor zenginliği bütçe ile eşdeğer bir sonuç yaratması da festivali yapan dostlar yinede umudunu kaybetmeden şimdiden altıncı için çalışmaya başlamışlar bile... Dernek bileşenlerinin emeği Dede’nin neşesi ile buluşunca ortaya yürekli bir ekip çıkmış... Biraz Derya, biraz Güler, biraz Ahmet, biraz Deniz, biraz Özgür, biraz Melih, Salih biraz, biraz da Dede... Ve gönüllü onlarca destekçileri; sabahın köründe otogardan seni almaya gelecek kadar yürekli ve Katibe... Kendi iç disiplini oluşturmuş festival hem belediye sahnelerinde, hem de alternatif salonlarda hayata geçiyor. Burada ki tiyatro hareketlerinin bir güzel yanı da, kurumlarda tiyatro yapan dostların kendi sahnelerini açmak için gösterdikleri çaba ve dayanışma... Beni Mutlu eden en güzel detay, ekiplerin dayanışmasının öğrencilerinin yan yanalığına yansımış olmalarıydı... Tantuni üstü, Akdeniz yanı kahve hatırında bir festival daha bitti; başka festivallere umut olarak...