FETÖ'nün ne istese verilmeye başlandığı yıllardı.
Liseden mezun oldum ÖSS ile birlikte KPSS'ye de girdim...
Hallice de bir puan aldım.
TEDAŞ (o zamanlar TEDAŞ vardı) personel almak için sınav açtı.
Aldığım puan hayli hayli yetiyordu müracaat etmeye.
Müracaat ettim, çağırıldım, mülakatlara girdim, kazandığımdan adım gibi emindim. 
Sonuçlar bir açıklandı ben hariç herkes kazanmış! Benim sınava girdiğim bile belli değil kayıtlarda adeta.
Sözlü mülakatta mı elendik, yazılı mülakatta mı elendik diye kime sorsak; Ozan Yeşiltepe mi? Girmiş miydi sınava? Bi saniye biz size döneceğiz!!!
Bir tuhaflık vardı ama çözemiyorduk.
Ki sonrasında tuhaflığı çözdük ama kimseye inandıramadık...
Tuhaflığın adı cemaatti, biz o zamanlar Feto diyorduk, şimdi FETÖ diyorlar...
İki nokta için şimdi birbirimizi kırmayalım, bizim dediğimiz yere geldiniz...
Hoşgeldiniz diyelim.
Ama biz bu süre içerisinde pek hoşca vakit geçirmedik...
Ben TEDAŞ'a giremeyince babamın çalıştığı Elektrik Üretim A.Ş.'ye şirket personeli olarak girdim.
Tam bu esnada annem kanser hastası oldu.
Babam kadrolu işçi olarak Elektrik Üretim A.Ş.'de çalışıyordu, yirmi beş senedir aynı lojmanda sevdiğimiz insanlarla birlikte oturuyorduk...
Hepsine de kefilim, kimseye zararı olmamış insanlardı komşularımız.
Bir gün, bir sabah uyandık ki hepsinin tayini çıkmış, durduk yerde!
Bir an da, senelerdir birlikte yaşadığımız komşularımızın evleri boşalmıştı...
FETÖ'nün askerleri çok acımasızdı, ki; 15 Temmuz'da gördünüz hepiniz...
Tabii ki de sürülenlerin içinde babam da vardı ve annemin tedavisi en ağır kemoterapi seviyesindeydi...
Her gün kapımızı çalan komşularımız gitmiş yerlerine perşembe günleri yüksek sesle okuma günleri yapan komşular gelmişti...
Mekke müşriklerden temizlenmişti artık, 'oh mis'ti ortalık...
Sanki biz daha evvel başı kapalıya, ibadetini yerine getirene ateş ediyormuşuz gibi...
Kendi kendilerine herkesin huzurunu kaçırdılar.
Karıları okuma günlerine davet ediyordu, kocaları gelmeyenlerin kocasının tayinini çıkarıyordu...
Annemin tedavi sürecinin ağır olmasından dolayı babamın tayini durduruldu...
Buna öyle öfkelendiler, öyle hırslandılar ki iman olmayan sıfatlarında şeytan hepten belirginleşti...
Adeta ezazil oldular...
Hırslarından kendilerini yediler.
Fabrikada babamla ayrı benimle ayrı uğraşıyorlardı...
Hep onların istediği şirket alıyordu bizim ihaleyi, canlarının istediklerini işten çıakrıyorlardı, istediklerini alıyorlardı...
Ben hiç tazminat alamadım mesela, hep punduna getirdiler...
Evladına söz verip, karne hediyesi bisikleti alamayan babaların hikayelerine yakından tanık oldum...
Çok acımasızdır bunlar, sütteki bebeğin lokmasını elinden alırlar...
Sarışın bir mühendis vardı evlat olsa eldivenle bile sevilmez, gözlük taktığı halde kısık gözlerle bakardı adama, ben kör sanıyordum, meğer adamın insana bakışı kısıkmış.
Cumhuriyet okuyorum diye bana nasıl gıcık oluyordu, sarışın sıfatı salhaneden çıkmış köpek gibi kıpkırmızı, kan gibi oluyordu elimde Cumhuriyet gördüğünde...
Hele birtane manav vardı sonra müdür mü yaptılar, müdür yardımcısı mı yaptılar bilmiyorum orada değildim... Tezek sıfatlı birşeydi o da, yemekhanenin öte berisini alıyordu birden bire makam sahibi oldu...
Öyle baygın bakardı ki adamın yüzüne, annesinin yüzüne baka baka altına dolduran çocuğun gözlerindeki o ıkınımsı baygın bakış vardı sıfatında daima...
Bakkalın olsa kasasına oturtmazsın, manavın olsa çırak yapmazsın, öyle biriydi...
Esas en tehlikelileri de sınıfdaşımız bir işçiydi, kendini Şahin zanneden küfür suratlı birisiydi...
'Zaman gazetesi okumayanların hepsi kafir' dediğini duymuştum...
Zaten ben duyayım diye söylemişti, çünkü elimde Cumhuriyet gazetesi vardı...
N'olmuş biliyor musun bu heriflere şimdi?
Hepsini almışlar, çocuklarının okulları kapatılmış, işten ihraç edilmişler...
Hem de herkesin ekmeğiyle oynadıkları o fabrikadan kapı dışarı kovulmuşlar...
Fişlenmişler...
Babamın evladını işsiz bırakayım derken kendi evlatları hem mektepsiz hep ileride işsiz kaldı...
Babamı süreyim derken kendilerini işten attılar...
İlahi adalet yine şaşmamış...
Biz böyle şeylere sevinen adamlar değiliz lakin gazetede haberlerini ve isimlerini görünce adaletin tecelli etmesine sevindim, ne yalan söyleyeyim.
Umarım bundan sonra adam olurlar...

Bu operasyonları destekliyorum kardeşim, şu ana kadar birkaç hata haricinde alınan adamların çoğu FETÖ'cü...