İZ GAZETE - İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı Kader Sertpoyraz, Ulaşım Planlama Şube Müdürü Mert Yaygen, proje danışmanlarından Prof. Dr. Haluk Gerçek ile Prof Dr. Serhan Tanyel planın geldiği aşamaya dair sunum yaparken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da bir konuşma yaptı.

EN KATILIMCI PLAN

2 yıldır sürdürülen çalışmalar kapsamında 6033 sürücü, yolcu ve yaya ile anket yaptıklarını anlatan İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı Kader Sertpoyraz akademik danışmanlardan katkı aldıklarını 200 kurum ve kuruluş ile 4 paydaş toplantı gerçekleştirdiklerini söyledi. Sertpoyraz, “2030 planı, şuan Türkiye’deki en katılımcı ulaşım planıdır” dedi.

5 BİN SAYFALIK ÇALIŞMA

Sertpoyraz’dan sonra kapsamlı bir sunum yapan Ulaşım Planlama Şube Müdürü Mert Yaygen ise, “Ulaşım ana planı çalışmalarının sonuna gelmiş bulunmaktayız. Ekleriyle beraber 5 bin sayfayı aşan bir çalışma çıktı. Sonuç raporu Ulaştırma Bakanlığı’na ulaştırılacak, oradan gelecek görüş sonrasında Belediye Meclisine sunulacak. Kentimizi 2030 yılına hazır hale getirmek hedefimiz. İzmir’in karşılaşacağı sorunları belirlemek ve ona göre hazırlığımızı yapmak istiyoruz. 2030’da İzmir nüfusunun 6 milyon 200 bin kişiye ulaşacağı öngörülüyor. Nüfus 1,6 kat artarken, otomobil sahipleri 2,2 kat artıyor. Önlem alınmazsa yolculuk süreleri artacak ve ana arterlerdeki trafik yoğunluğu artacak” dedi.

Planı hazırlarken, 20 farklı toplu taşıma omurga önerisi ve 16 farklı senaryo üzerinden çalıştıklarını ve tüm süreci Sivil Toplum Kuruluşları ile paylaştıklarını anlatan Yaygen İzmir için gelecekte beklenen tehditleri şu şekilde sıraladı: “Merkez kentte çekim odaklarının değişmesi, otomobil sayısının 642.998’den 1 milyom 443 bin 172’ye yükselmesi, motorsuz ulaşım tercihinin azalması, toplu taşımadaki talebin özel ulaşıma kayması, karayolu şebekesinin yeterince gelişmemesi ve ortalama yolculuk süresinin 39 dakikadan 59 dakikaya yükselmesi”

SUNUMDAN KISA KISA NOTLAR…

Yaygen’in sunumundan satır başları şu şekilde:

-İZBAN hattı en önemli omurgamız. Bayındır, Ödemiş Tire bağlantıları ve Bergama uzatmaları geliştirilecek.

-Metro hattının sefer sıklıklarını arttırmaya yönelik sinyalizasyon çalışmaları sürüyor.

-Kısa vadede Karşıyaka tramvayını Çiğli’ye kadar uzatmayı, metronun Narlıdere ve Bornova uzatmalarını tamamlamayı planlıyoruz.

-Buca Metro projesi için bakanlıktan yeni onay aldı. 2018 de inşaat çalışmaları başlayacak. Raylı sistemde Şehir içi şebekesi 42 km’den 73 km çıkmış olacak.

-Kentin nüfusunun kuzey bölgelerde, Menemen bölgesinde artacağı öngörülüyor. Orta vadede Çiğli’den Bornova’ya raylı sistem projesi öngörüyoruz. Orta vade planlamasının hayata geçirilmesi durumunda raylı sistem  73 km daha uzayacak.

-Uzun vadede, Pınarbaşı’ndan Kemalpaşa’ya kadar raylı sistem yapılması, 2030 yılında toplamda 465 km’ye çıkarılması planlanıyor.

-Deniz ulaşımında iskele sayısının toplam 6’ya yükseltilmesi planlanıyor.

-Transfer merkezleri tüm ulaşım yöntemleri için geliştirilmeli. Aktarma merkezlerine tuvalet, büfe, kafeterya, AVM vb temel ihtiyaçları karşılayacak tesisler yapılacak. 5 ana transfer noktasına ek olarak 3 ana transfer noktası daha belirlendi. Mevcut olanlar yeniden planlanacak.

-Yaya ulaşımının desteklenmesi gerekiyor. Yaya alanlarının arttırılarak, tüm yatırımlarda yayanın en önemli unsur olduğuna dikkat ederek çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Özellikle ticaret bölgelerinde yaya ağırlıklı merkezler planlandı. Tüm tasarım ve uygulama süreçlerinde engelli ve dezavantajlı guruplar önceliğimiz olacak.

- Bisiklet kullanımını artırmak en önemli hedeflerimizden... Bisiklet, diğer ulaşım araçlarıyla entegre olmalıdır. Bisiklet yaya ulaşım birimi ilk defa İzmir’de kurulmuştur. ECC’de İzmir Avrupa birincisi olmuştur. Farkındalığı arttırmayı planlıyoruz. Tabi ki kentin tüm sokaklarının bisiklet kullanımına uygun hala getirilmesi hedefimiz.  BİSİM’in yaygınlaştırılması önemli. Kiralama nokta ve bisiklet sayısını artırmayı hedefliyoruz. Toplamda 71 adet BİSİM kiralama noktası planlıyoruz.

-Park et devam et projesini güçlendireceğiz. Merkezde özel araçların kullanımını azaltmak üzere merkezde daha pahalı, çevrede daha ucuz otopark uygulamasını yaygınlaştıracağız. 52 adet park et devam et uygulaması ana plan kapsamında planlandı.

-Plan kapsamında, özel araç kullanımı belli seviyede kalacak, zirve saatte 60 bin aracın yollara çıkmasını engelleyeceğiz, toplu taşımayı arttıracağız, özel araç ile kent merkezine ulaşımı yüzde 29’dan yüzde 20’lere çekip toplu taşımanın kullanımını yüzde 39’dan yüzde 53’lere çıkaracağız.

-Motorsuz ulaşım 10 binden 32 bine çıkacak. 350 km bisiklet yolu yapılacak.

NE KADAR KAVŞAK, YOL, KÖPRÜ YAPARSANIZ YAPIN…

Yaygen’den sonra söz alan proje danışmanlarından Prof. Dr. Haluk Gerçek, kentlerin büyümesinin akıllı bir eksene oturtulmasının önemli olduğunu vurguladı. Gerçek,  “Sağlıklı gelişim için geleceğin planlanması gerekiyor. Ulaşım ve trafiğin stratejik bir planlanması gerekiyordu. 2 yıldır sürdürülen çalışma ile böyle bir plan ortaya çıktı. Artık büyüyen kentlerin ulaşım problemlerinde yapılması gerekenler belli. Yaya ve bisiklet ulaşımının, toplu taşımanın geliştirilmesi... Şuanda 650 bin olan otomobil sayısının 1 milyon 400 bine çıkması gerekiyor. Ne kadar kavşak, yol, köprü yaparsanız yapın, buna çözüm bulmanız mümkün değildir. Mümkün olduğunca yaya ve bisiklet kullanımını yaygınlaştırmayı sağlamak gerekmektedir. İzmir gelecekte birçok çağdaş kentin yaşamakta olduğu ulaşım sorunlarını yaşamadan belirlediği hedeflere ulaşmış olacaktır”dedi.

“PROJELER TAKİP EDİLMELİ”

Proje danışmanlarından Prof Dr. Serhan Tanyel ise “İzmir ulaşımında ciddi bir talep artışı var. Göçlerin artması ile sadece zirve saatlerde değil, tüm güne yayılan bir trafik sıkışıklığı yaşıyoruz. İzmirliler olarak bundan sonra yapacağımız şeylerin başında bu projelerin desteklenmesi ve tamamlandığından emin olmasını sağlamalıyız. Takip etmeliyiz. Bu çalışma çok önemli bir atölye görevi görmüştür. Belediyenin genç kadrolarına da tecrübe katkısı sunmuştur” şeklinde konuştu.

“HEDEFLERİN YARISINDAN FAZLASI…”

Sunumlar sonrasında söz alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin aklı ve bilimi rehber alarak kenti yönetme iradesini geliştirdiğini vurguladı. İzmir Ulaşım Ana Planı’nı ‘mükemmel’ olarak niteleyen Kocaoğlu, “2009 strateji planında ön görüldüğü gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi 11 km olan raylı sistem ağını 165 km olarak çalıştırmaktadır, bir ay sonra Konak Tramvayının da devreye girmesiyle bu uzunluk 180 km olacaktır. Yeni planımızın hedeflerinin şuanda 5’te 3’ü rahatlıkla geçilmiştir. Belediyemiz 2030 hedeflerinin yarısından fazlasını kat etmiştir”dedi.

“ELEŞTİRİLER İŞİN DOĞASINDA VAR”

Başkan Kocaoğlu, tramvay konusunda çeşitli eleştireler aldıklarını ancak Karşıyaka Tramvayı’nın çalışmaya başlamasından sonra eleştirilerin azaldığını hatırlatarak,  “Konak kullanılmaya başlayınca bunun da biteceğine inanıyoruz. Eleştiriler işin doğasında var. Bütün projelerimizle olduğumuz gibi katılımcı süreçlerle yaptığımız çalışmalar, kentlimiz tarafından proje aşamasından itibaren kabulleniliyor ve kullanım aşamasında da sahipleniliyor”dedi.

KÖRFEZ GEÇİS PROJESİ: “BİLİM KOYMA DERSE KOYMAYIZ”

Körfez Geçişi Projesini, Ulaşım Master Planı’na almamalarının eleştirildiğini vurgulayan Kocaoğlu, “Merkezi hükümetin yapmak istediği, yapacağım dediği hiçbir konuya engel olmadık. Sorduklarında önerilimizi yazılı olarak bildiriyoruz ama hükümet buna ısrar ederse İzmir’e yapılan yatırımda biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak çok hayati bir zarar yoksa karşı çıkmıyoruz. Bu karşı çıkmamak, projenin önünü açmaya çalışmak ayrı şeydir, bu siyasettir, uzlaşı ile iş yapma yoludur. Bu ayrı bir şeydir. Bilim insanları 2030 öngörüsünde Körfez geçişini fizibilite bakımından uygun bulmuyorsa, biz onu birilerinin gönlü olsun diye Ulaşım Master Planı’na koyamayız. Bilim dese ki koy koyar ve savunuruz ama bilim koyma derse biz orada aklı ve bilimi savunuruz. Ulaşım Master Planı’na konulmaması bu planın bilimsel bir vesika olmasını güçlendirir. Bizim duruşumuz Merkezi Hükümetin Yapacağı bir yatırımın desteklenmesi duruşudur. İkisini birbirine karıştırmak doğru değildir” şeklinde konuştu.

BUCA METROSU GECİKECEK, ÇÜNKÜ…

Dış politikadaki gelişmelerin İzmir Ulaşım Ana Planı’nı dahi etkilediğini anlatan Aziz Kocaoğlu,  “Hepimizin malum olduğu üzere, ülkemiz dış politikada ekonomide belli sıkıntılar yaşıyor. Dış politikadaki ve ekonomideki göstergeler bizim Metrolarımıza uluslararası piyasalardan kredibilitemiz sayesinde bulduğumuz kredilerin maliyetlerini arttırıyor. Bize dokunan kısmı bu. Maliyetlerimiz arttığı için dar boğazda olduğumuzu söylemek istiyorum. Dar boğazda derken,  İzmir Büyükşehir Belediyesi şuanda dünya finans çevresinin borçlanabilir dediği rakamın 5’te birindedir. Yani 100 lira borçlanabilecekken 20 lira borcu vardır. Ama İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni sürdürülebilir bir finansla yönetmek için kredinin normalleşmesini ve kredi faiz oranlarının düşmesini beklemek gibi bir derdimiz var. Eğer popülist davranacak olsam, 14 yıldır davranmadım, alırım yaparım yürürüm. Ama bu kredi faizlerini İzmir’e ödetmek istemiyorum. Bu yüzden Buca metrosu belirli bir müddet yavaş gidecektir. Aynı risk Narlıdere Metrosu için de söz konusudur. Otobüste maliyet her yolcuda 3 lira raylı sistemde ise 1 liradır. Eğer raylı sisteme çekersek 2 lira tasarruf yapıyoruz. O 2 lira borcumuzun anaparasını, faizini ödüyor ve sorunu çözüyor. Bundan dolayı da bizim finans sistemimiz bozulmuyor” dedi.

“İMZA DESTEĞİ BİLE ESİRGENİYOR”

 Başkan Kocaoğlu Ramazan’ın son günlerinden bu yana Başbakan Binali Yıldırım’dan randevu beklediklerini vurgulayarak şunları söyledi: “İzmir Büyükşehir Belediyesi merkezi hükümetten yasanın ön gördükleri dışında hiçbir projesine 1 Türk kuruşu destek almamıştır. Kendi yağımızla kavrularak yaptığımız işlerde yetki imza desteğinin bile esirgendiğini bilmenizi isterim.”

Editör: Haber Merkezi