ŞPO Odası İzmir şubesi yönetim kurulu sekreteri Zafer Mutluer, kent içi ulaşımın kamusal anlayışla değil kâr maksimizasyonuyla planlanması yüzünden bu sorunların yaşandığını söyledi. Sol Haber'de yer alan habere göre, İzmir'i kuzeyde Aliağa güneyde Selçuk güzergahında birbirine bağlayan kent içi hafif raylı sistem İZBAN'da sık sık meydana gelen arızlara bu sabah bir yenisi eklendi. 

Trenlerin arıza nedeniyle yarım saat gecikmesi istasyonlarda binlerce yurttaşın birikmesine ve izdihama yol atı. İşlerine ve okullarına yetişebilmek için gelen trenlere binmek isteyen vatandaşlar vagonlara sığmadı. Gecikme sırasında elektronik tabelaların çalışmaması ve herhangi bir açıklama yapılmamasına öfkelenen yurttaşlar, tepkilerini sosyal medyada paylaştı. 

O tepkilerden bazıları şöyle: 

Tepeköy İZBAN'da yer yok, sabah sabah herkes işine yetişmeye çalışıyor, bu ne rezillik...

Aliağa Tepeköy yönüne giden tren 06.43'te Kemer'de bozuldu dendi ve saat 7.30'da diğer tren hareket etti. Böyle bir rezillik, hele ki iş saatinde, yazıklar olsun diyoruz muhteşem belediyemize.

Seferlerin gecikmesi ile ilgili bir açıklama yok, elektronik tabelalar çalışmıyor, herhangi bir anons veya bilgilendirme yapılmıyor. İstasyonda bulunduğum 35 dakikadır 2 sefer yapıldı ama birçok vatandaş vagondan içeri adımımızı dahi atamadık yoğunluktan. Yeter artık. 

Yarım saat İZBAN beklediğim bir gün daha. Ne sorun biter ne arıza... Sabah sabah 6 vagonla gelmesi de cabası! Sayenizde herkes işine, okuluna geç kaldı ayakta...

Uçağa yetişmeye çalışan insanlara ne demeli, bunun sorumlusu İZBAN!

KAOSUN NEDENİ KENT İÇİ ULAŞIMIN KAMUCU ANLAYIŞLA DEĞİL KÂR MAKSİMİZASYONUYLA PLANLANMASI

Şehir Plancıları Odası İzmir şubesi yönetim kurulu sekreteri Zafer Mutluer, konuya ilişkin sorularımızı yanıtladı. Görüşüne başvurduğumuz Mutuer şunları söyledi: "Toplu ulaşım kâr maksimizasyonu derdiyle planlanırsa, ki aktarma anlayışı budur, İZBAN 'alternatifi olmayan' bir araç haline dönüşür. Keza tramvay da öyle. Çünkü otobüs hatlarını kaldırdılar. Dolayısıyla bu araçlarda yaşanacak en ufak bir arızada, kent hayatı kitleniyor. İnsanlar işlerine saatlerce geç kalabiliyor. Ya da kalabalık, balık istifi gibi tren vagonlarında seyahat etmek zorunda kalıyor. Doğal olarak da bu durum özel araç kullaımını ve trafiğini tetkliyor. Mali olarak gücü yetenler, arabası olanlar bu saçma ulaşım sistemini kullanmak yerine, varsa kendi araçlarını tercih ediyorlar. Ulaşım anlayışının derhal kâr maksimizasyonu gözeterek planlanmasından kurtulması gerekiyor. Kent içi ulaşım temel bir haktır çünkü."

Editör: Haber Merkezi