Yerel seçimler sonrası muhalif partilerin belediyelerine ve başkanlarına yönelik baskılar ve operasyonlar devam ediyor. Seçilmiş HDP’li belediye başkanları görevden alınıp yerlerine kayyum atanıyor, hatta kayyumlar yetersiz kalıyor olsa gerek büyük bir oy farkı ile seçilmiş Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı tutuklanıyor.

Operasyonlar tabi ki de sadece HDP’li belediyelerle sınırlı değil. Meşrebine göre her muhalif belediye baskılardan nasibini alıyor.

Örneğin aynı seçimde iki kere seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun belediye şirketleri ile ihaleye girmesi komik bahanelerle engelliyor, hatta gizli kapaklı ihale süreci yönetiliyor.

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ise geçtiğimiz gün bambaşka bir kabalıkla karşılaştı. Aydın’ın ‘Topuklu Efe’sinin son yerel seçimlerdeki mağlup ettiği rakibi tarafından iteklendiği an kameralara yansıdı. Her yerde kamera ve fotoğraf makinaları olmasına rağmen, şu anda da Aydın Milletvekilliği yapan AKP’li Mustafa Savaş hiç çekinmiyor, utanmıyor bu kabalığı yaparken.

İZMİR’DE İSE HEP AYNI TERANE

İzmir için ise farklı bir durum söz konusu.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e 2016 yılında yaptığı bir röportaj nedeniyle sosyal medyada ve yandaş medyada ‘yine’ linç girişimi yapıldı. 2016 yılındaki röportajdan ziyade, dikkatimi çeken başka bir detay var. Aynı detay daha önceki tartışmalarda da gizli… O yüzden ‘yine’ diyorum.

Tunç Soyer’e yapılan kumpasların, operasyonların algoritmasına, yani ‘sonlu işlemler kümesi’ne dikkat çekmek istiyorum.

Tunç Başkan’a da aday adaylığı sürecinden bu yana sistematik bir şekilde, ortalama haftada bir, aynı dizgi ile ‘operasyon haberler’ yapılıyor. Bu operasyonların işlem sırası ise aynen şu şekilde:

1- Önce yandaş basın kuruluşlarından birisi yalan, yanlış ya da bayatlamış bir haber yapar. Sonra hepsi bir ağızdan, avazı çıktığı kadar, çığırtkanlık yaparlar.

2- Haberin ikinci günü AKP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, operasyon olduğu her halinden belli olan haberlerle ilgili bir açıklama yapar. Kendince Tunç Başkan’ı kınar.

3- Üçüncü gün AKP İl Başkanlığından bir açıklama gelir. İzmirlilere Tunç Başkan’ı şikâyet eder.

4- Bütün bu olanlardan sonra dördüncü gün ya Tunç Başkan ya da partisinden bir yetkili açıklama yapmak zorunda kalır.

Dikkat edin, Tunç Başkan’a yapılan saldırıların ‘algoritması’ aynen böyledir. İşte bu döngü sonrası yandaş medya, ‘operasyon haberleri’ sayesinde en az dört gün Tunç Başkan’la ilgili haberler yapar ve manşetten verir. Troller de boş durmaz bu arada, sosyal medyada ‘linç’ de tüm bu süreçte yürütülür.

Yaşanan son olaydan sonra ufak bir ayrıntı daha dikkatimi çekti. CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan’dan ‘operasyon haberlere’ tepki, Tunç Başkan’a destek açıklaması geldi. ‘Tunç Soyer bu kent ve bu ülke için bir şanstır’ dedi CHP’li Bakan, biz de bu sözleri manşete taşıdık. Kani Beko da Tunç Başkan’a ‘Asla yalnız yürümeyeceksin, attığın her adımda İzmirliler senin yanında’ diyerek destek çıktı. Murat Bakan’dan iki gün sonra ise CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’den olanlara ‘algı operasyonu’ yakıştırması geldi.

Yani olana bitene sadece üç kişiden tepki geldi. Yanlışım var ise, gözümden kaçtı ise özür dilerim ama denk gelmedim. Bu durum, haliyle çok garip…

Umarım bu sessizliğin yaklaşan kongre süreci ile ilgisi yoktur.

*Algoritma, matematik ve bilgisayar biliminde bir başlangıç durumundan başladığında, açıkça belirlenmiş bir son durumunda sonlanan, sonlu işlemler kümesidir.