Kuşlar ötüyor diye kaymakamlığa şikayet ediliyor. Kulaklarım yanlış duyamaz bu cümleyi. Bir kez daha soruyorum, yaşlı amca ses tonuna öfkeyi, kırgınlığı, üzüntüyü yükleyip çatallı ama yüksek bir tonda yineliyor. "Kuşlarım bahar geldi diye fazla ötüyor bu ara. Komşulardan biri rahatsız olmuş şikayet etmiş,"  Tabii kaymakamlıktan adamlar gelip amcanın evinin çatısına yaptığı yuvaların etrafını brandayla kapattırmış. Yani kuşlar ömür boyu hapse mahkum.... Düşündüm nasıl bir insan türü "kuş sesinden" rahatsızlık duyar? Rahatsız olunabilecek onca şey dururken.. kuş cıvıltısı yahu!!! Masumiyetin belki de en saf, en temiz hali...

Neden? diye düşünmekten alamıyorum kendimi, zihnimde deli cümleler, görüntüler....

Halkımızın değerleri incinecek diye, kapatılan dergiler, yayından kaldırılan diziler, toplatılan kitaplar. "Ucube" damgası yiyen heykeller. "Vay namus elden gidiyor" diye tekmelenen mini etekli kadınlar... Her sabah televizyon kanallarında , hak adalet, din, ahlak söylemindeki hacılar, hocalar... Halkı adam etmeye çalışan bin bir surat ( çoğu ağlak) tipler...

Zihnim durmuyor, ışık hızı çağrışımlar geçidi...

Penguen dergisinde çalışan karikatürist Bahadır Baruter’e, çizdiği bir karikatür nedeniyle bir yıl hapis istemiyle dava açılsın. Mina Urgan’ın “Bir Dinozorun Anıları” Allah inancı hakkında kuşku yarattığı için toplatın gitsin. Aslı Tohumcu’nun “Abis” adlı kitabı çok edepsiz, küfür var sakın sokmayın okullara diye okul müdürlerine çekin faksları. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi'nde "kitap takas standı" açan yedi öğrenci hakkında soruşturma başlatsın aklı evveller. “İdam Gecesi Anıları”, Georges Politzer’den “Felsefenin Temel İlkeleri” ve Oğuzhan Mütfüoğlu ile söyleşi “Bitmeyen Yolculuk”, Lenin’in "Devlet ve İhtilal" ve "Emperyalizm Kapitalizmin En Yüksek Aşaması" eserleri artık suç delili sayılacak, aman dikkat kitaplıklarınızı gözden geçirin. Zülfü Livaneli’nin “Engereğin Gözündeki Kamaşma”sının çizgi roman uyarlaması “Harem”in tanıtım afişleri, kitabın kapağı “müstehcen” bulunduğu için İstanbul metrosunda sansürlenerek sergilensin bir zahmet. Tabi Öğrencilerine "Şeker Portakalı" kitabını okuttuğu için öğretmene açılan davadan söz etmiyorum... Bu liste böyle uzar gider. "Yazmak, ateş etmektir," diyor Sartre. Demek artık kuş sesleri de ateş ediyor...

Bu ülkede, bu dünyada, bu evrende daha söylenecek çok çarpıklık vardır mutlaka. Bu çarpıklıkların insan psikolojisine ettikleri ortada. Sosyal medyada paylaşılan o kan revan savaş fotoğraflarından, tacize uğrayan çocukların çığlıklarından rahatsızlık duymayan kuş sesinden rahatsız oluyor, sonra gidip Alaçatı ot festivalinde mutluluk fotoğrafları paylaşıyor. Bu ne yaman çelişki diye avaz avaz bir şarkı tutturası geliyor insanın ama kalemine iki sözcük sürüp ateşlemekten başka da bir şey gelmiyor elden.

- - - - - - -