Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6'lık depremler 11 ilde büyük hasara yol açtı. Binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti, binlercesi evsiz kaldı. 

Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi afet bölgesinde yaşayan sanat emekçilerinin akıbetini hükümete sordu, " Sektörümüze özel “A-tipik” çalışma biçimimin algılanmasını, dünyada çok fazla iyi örnekleri olan modelleri incelemenizi, liyakatli, adaletli ve hukukun üstünlüğüne inanan ve sanatın önemini kavrayabilecek entelektüel bir alt yapı ile tüm sistemin yeniden yapılanmasını ivedilikle teklif ve talep ediyoruz" dedi.

Bir sonucu olmadı

Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi yaptığı açıklamada, "Pandeminin ilk zamanlarında Kültür ve Turizm Bakanı ile yaptığımız ilk toplantıda sorduğumuz bir soruyu hatırladık bu süreçte; “bir dahaki afet veya salgın hastalık durumunda sanatçılar, tiyatrolar ve onların çalışanları ne olacak?”. Kimi çaba ve ilgiye rağmen ülkenin hiçbir şartının iyileşmediği gibi bu sorunun da bir sonucu olmadı. Seçim zamanlarında yapılan tırnak içinde “iyileştirmeleri” saymazsak" ifadelerini kullandı.

Normal şartlarda bile...

Yapılan açıklamada sorular şöyle sıralandı:

Afet bölgesinde yaşayan, hayatlarını sanattan kazanan profesyonel, amatör, mahalli sanatçılar ve tiyatrolar için bir çözümünüz var mı? 

Bölgede yaşamayan fakat afet dolayısıyla turneleri, oyunları iptal olan, nisan ayı itibariyle de seçim yüzünden sezonu erken kapatmak zorunda kalacak ve tek geçim kaynağı sanat olan sanat çalışanlarının geçimlerini nasıl sağlayacakları konusunda bir fikriniz var mı?

Normal şartlarda bile imkânsız SGK ödemeleri ve Türk Lirası’nın günden güne değer kaybetmesi yüzünden sektörümüzde “sağlık” ve “emeklilik” hakkı yaratılamıyorken, Afet dolayısıyla işsiz kalan ve belki de uzun süre çalışamayacak emekçilerimiz için SGK, bir yöntem önerecek mi? Tiyatrolar ne zaman, oyuncularını ve tüm çalışanlarını sigortalı yapabilecek?

Afet bölgesi dışında olan yerleşik tiyatrolar, şubat ayı boyunca iptal edilen temsiller ve tahsislerle karşı karşıya. Ancak, kira, faturalar, SGK ödemeleri ve vergiler durmuyor. Bu afette de yine tiyatroların kapanmasına göz mü yumacaksınız? 

Türkiye’deki tüm Kültür Merkezleri ve özel tiyatro binalarının depreme dayanıklılık kontrolü ve gerekiyorsa güçlendirme çalışmaları konusunda bir adım atacak mısınız?

Kısacası; Devlet, ne zaman sanat üreticilerinin gerçek anlamda destekçisi olacak?

Daha fazla dayanacak gücümüz kalmadı

Yapılan açıklamada, "Altını çizerek söylemek isteriz ki, biz, sizden yardım, koruma, kontrol istemiyoruz. Anayasada açıkça belirtilen “Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır.”  Maddesinin uygulanmasını, “Sosyal Devlet” kavramının gereklerini yerine getirilmesini ve yasaların bizi, “tacir” olarak görmekten vazgeçmesini istiyoruz. Sektörümüze özel “A-tipik” çalışma biçimimin algılanmasını, dünyada çok fazla iyi örnekleri olan modelleri incelemenizi, liyakatli, adaletli ve hukukun üstünlüğüne inanan ve sanatın önemini kavrayabilecek entelektüel bir alt yapı ile tüm sistemin yeniden yapılanmasını ivedilikle teklif ve talep ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları olarak hiçbir konuda kalmadığı gibi, bu ülkenin sanat üreticileri olarak bu konuda da daha fazla dayanacak gücümüz kalmadı!" ifadeleri kullanıldı.

Editör: Duygu Kaya