İzmir’deki Suriyeliler

ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi ile birlikte Taliban ülkedeki kontrolünü artırdı ve pek çok bölgeyi Afganistan hükümetinden geri aldı. Bu süreç dikkatle izlenirken, Türkiye’nin doğusunda çekilmiş çeşitli büyüklükteki kalabalıkların Türkiye’ye giriş görüntüleri medyada paylaşılmaya başlandı. Bu durum kamuoyunda Suriye’den olduğu gibi Afganistan’dan da yoğun bir güç dalgasının Türkiye’yi baskı altına alacağı yönündeki endişeleri artırdığı gibi, halen Türkiye’de bulunan milyonlarca Suriyeli ile ilgili soruların da yeniden yoğunlaşmasına yol açtı. Bu çerçevede, yakın zamanda yayınlanan bilgilere bakarak Suriyelilerin İzmir’deki durumunu okuyucularla paylaşmak, yakın çevrede nasıl bir tablonun mevcut olduğunu incelemek faydalı olacaktır.

İzmir’de kayıtlı 148 bin Suriyeli var

Rakamlarla başlamak İzmir’deki durumu anlamayı kolaylaştırabilir. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye’de geçici koruma altındaki kayıtlı Suriyeli sayısı 23 Temmuz 2021 tarihi 3.7 milyon civarında. Bunlardan 148.785’i İzmir’de yaşıyor ve nüfusları İzmir nüfusunun yüzde 3.4’ünü oluşturuyor. Bu sayının İzmir’in 21 ilçesinin (Örneğin; Gaziemir:138 bin, Ödemiş 133 bin ) nüfusundan fazla olduğuna dikkat çeken değerlendirmeler var. Tablo 1’de yıllar itibariyle İzmir’de kayıtlı Suriyelilerin sayısı ve şehirdeki Türk vatandaşlarına oranına yer verilmiştir.  

                                 Tablo 1: İzmir’de Kayıtlı Suriyeli Nüfusu

Yıllar

Kayıtlı Suriyeli Nüfusu

Suriyeli/Türk Vatandaşı Sayısı  (%)

2017

129,644

3.07

2018

141, 577

3.31

2019

147,803

3.42

2020

147,553

3.30

          2021(*)

148,785

3.40

              (*) 23 Temmuz 2021 itibariyle, Kaynak: Göç İdaresi Genel Müdürlüğü

Tablo 1’de son yıllarda kayıtlı Suriyeli nüfusun sayısının hem mutlak olarak hem de şehirdeki Türk nüfusuna yüzdesi olarak istikrarlı hale geldiği görülüyor. Bu da son zamanlarda medyada paylaşılan ya da ileri sürülen, ülkenin farklı bölgelerinde yaşanan gerilimlerin İzmir’de nispeten düşük olmasını kısmen de olsa açıklayabiliyor. Bir toplumda farklı niteliklere sahip nüfus gruplarından birinin diğerlerinden çok hızlı bir şekilde büyümesi çeşitli gerilim potansiyelleri oluşturabilir. Bugün için İzmir’de bu konuda büyük bir sorun yaşanmadığı söylenebilir.

Suriyeli mülteciler nedeniyle demografik, sosyal, ekonomik ve kültürel durumu çok fazla etkilenen veya çok az etkilenen birkaç şehirle İzmir’i karşılaştırmakta fayda var. Tablo 2’de 23 Temmuz 2021 tarihi itibariyle bazı şehirlerdeki kayıtlı Suriyelilerin sayısı ile bunların Türk vatandaşlarının sayısına oranına yer verilmektedir;

                           Tablo 2: İzmir’de ve Bazı İllerde Kayıtlı Suriyeli Nüfusu

Şehirler

Kayıtlı Suriyeli Nüfus

Suriyeli/ Türk Vatandaşı Sayısı (%)

Kilis

105,193

74.37

Hatay

435,891

26.34

Gaziantep

453,597

21.75

Şanlıurfa

424,072

20.12

İzmir

148,785

3.40

Bayburt

24

0.03

Artvin

38

0.02

Tunceli

44

0.05

                              Kaynak: Göç İdaresi Genel Müdürlüğü                        

Tablodan görüleceği üzere, şehirlerin Suriyeli mülteciler karşısındaki durumunda önemli farklılıklar mevcuttur. Suriye sınırındaki illerde önemli bir yoğunlaşma mevcuttur. Kilis’te 105,193’ü aşan Suriyeli mültecilerin sayısının Türk vatandaşlarının sayısına oranı yüzde 75’e ulaşırken, bu rakamlar Artvin’de 38 kişi ve binde ikiye karşılık gelmektedir. 

Suriyelilerin Çalışma ve Yerleşim Tercihleri

ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) Türkiye Ofisi’nin geçen yıl gerçekleştirdiği bir çalışmaya göre Suriyeliler ağırlıklı olarak kayıt dışı istihdamın yüksek olduğu sektörlerde çalışabilmekte ve Türk işçilerine rakip olabilmektedirler. Bu sektörler, ticaret, inşaat ve imalat sektörleridir ve çalışan Suriyelilerin yaklaşık yüzde 80’i bu sektörlerde faaliyet göstermektedir. Yine Suriyeli çalışanların neredeyse yüzde 30’u imalat sanayi altında yer alan tekstil, giyim, deri ve ayakkabı alt sektörlerinde yer almaktadır.

Anadolu Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nadir Suğur ile Balıkesir Üniversitesi Cumhuriyet Anadolu Lisesi’nden Sait Vesek’in geçtiğimiz Mart ayında İnsan ve Toplum Dergisinde yayınlanan makalelerine göre, İzmir’in tercih edilmesinde iş imkânlarının fazla olması, Avrupa’ya geçişte konumunun müsait olması, kendilerine bu konuda yardımcı olabilecek bağlantıların bulunması ve İzmir’in daha yaşanabilir bir kent olması gibi nedenler ön plana çıkıyor. Araştırmaya göre mültecilerin bir kısmı kendilerinden de kaynaklanan nedenlerle birçok alanda dışlanma ile karşılaşmakta ve bu dışlanmalara karşı birtakım stratejilere başvurmakta.

Suriyelilerin yoğunlukla tercih ettiği ilçeler Konak, Karabağlar, Bornova, Buca, Bayraklı ve Torbalı. Çankaya Üniversitesinden Feriha Nazda Güngördü ve Zerrin Ezgi Kahraman’ın Karabağlar ilçesinin Yunusemre Mahallesi’nde yaptıkları ve geçen ay başında yayınlanan araştırmaları bu tercihlerde üç faktörün rol oynadığını ortaya koyuyor; Bunlardan birincisi ekonomik (iş fırsatlarının bolluğu, kamu hizmetleri ve özel hizmetler, barınma giderlerinin ucuzluğu), ikincisi sosyo-kültürel (etnik bağlar, akrabalık bağları), üçüncüsü de sosyo- mekânsal (şehir merkezine, ulaşıma, kamu hizmetlerine ve özel hizmetlere, iş yerlerine  yakınlık).  

Suriye iç savaşından Suriye’den sonra en çok zarar gören ülke Türkiye. Türkiye’yi bu noktaya bir dizi stratejik hata getirdi. Gelinen bu noktada ise uğranan zararın azaltılması için, öncelikle konunun ulusal çıkarların korunması boyutu ile insani boyutu arasında bir denge kurulması gerekiyor. Daha sonra da kamuoyunun bu boyutlara farklı ağırlıklar veren çeşitli kesimlerini uzlaştıracak ve büyük ölçüde tatmin edecek bir politika oluşturulması şart. Son olarak da oluşturulan bu politikayı topluma yapıcı makul bir dille anlatmak çok önemli. Ama bunlar yetkin siyasi, bürokratik ve teknik kadroların gerçekleştirebileceği adımlar.