PINAR TEKE / İZ GAZETE - İzmir’in Cumhuriyet ile yaşıt olan tarihi çınarı İzmirspor; her ne kadar eski günlerinden çok uzakta olsa da tarihinde barındırdığı sembol isimlerle ve İzmir’de amatör kulüplerin merkezinde yer alması ile dikkat çekmeye devam ediyor.

Kulübün Altyapı Başkanı Soner Yediveren ile İzmirspor’un genel durumunu, yaşadığı sıkıntılarını,şampiyonluklarını ve Türk Futbolu’na bakış açılarını konuştuk.

İzmirspor tarihi Türk Futbolu’na kazandırdığı isimler ile öne çıkan bir kulüp. Şu anda altyapıya bakış açınız ne yönde?

Biz sevgi ve saygı üzerine kurulu bir kulübüz. Çocuklarımıza ilk önce sevgi vermeye çalışıyoruz, onlardan da saygı bekliyoruz. Sonrası da skor ve başarı. Sevgi ve saygının birleştiği yerde de zaten saha sonuçları bize yetiyor.

İzmirspor köklü bir kulüp. İzmirspor’un şu anda ne gibi hedefleri var? Kulübün amacı nedir?

Biz çocukluğumuzdan beri İzmirspor’u tutuyoruz. Bu renklere, bu kulübe gönül vermiş insanlarız. Bunun ana sebebi kulübün diğer kulüplerde olmayan gençlere spor yaptırma ve profesyonel hayata hazırlama. İzmirpor altyapısında yüzlerce genci süper lig takımlarına, millî takım için yetiştirmeyi hedefliyoruz. Bugüne kadar bunun birçok örneği de yaşandı.

Birkaç örnek isim sayabilir misiniz?

Yekta Kurtuluş, Hamza Hamzaoğlu, Ahmet Yıldırım, Taner Savut... Daha da geriye gidersek Metin Oktay, Arif Kocabıyık, İsmail Demiriz... Daha aklımıza gelmeyen ama yolu İzmirspor’a düşmüş olan birçok isim var. Bu isimler Türk futboluna mal olmuş, 4 büyüklerde oynamış şampiyonluklar yaşamış isimler. Biz burada aynı şeyi canlandırmaya çalışıyoruz. Amatör de olsak Türk futboluna, alt yapılara hizmet etmeye çalışıyoruz.

İzmirspor altyapısına alımlar kaç yaşında başlıyor peki?

Spor okullarımızda alımlar yedi yaşında başlıyor ve on bir yaşına kadar spor okullarımız devam ediyor. On bir yaşından sonra artık yarışmacı gruplar seçilmeye başlanmıyor. Yarışmacı gruplara geçemeyen çocuklarımızdan devam etmek isteyenler spor okuluna devam ediyor. Buradaki hocalarımız izlemeye, takip etmeye devam ediyor. Eğer gelişim sağlarsa tekrar yarışmacı takımlarımıza alıyoruz. Ama gelişim sağlamazsa da artık kendileri ayrılmak istiyorlar.

Tesisle organizasyon anlamında ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?

Şu anda çalışmalarımızı yürüttüğümüz Osman Kibar sahasının yükü çok ağır. Bu bölgede yirmi sekiz tane amatör kulüp var ve haftada iki gün idman var. Hafta sonu bütün yaş gruplarının maçı oluyor. Tesisin bir yorgunluğu var. Bu yükü kaldırmakta da zorlanıyor. Bu noktada belediyenin fazla desteği yok. Bunları biz kendimiz karşılıyoruz. Mesela saha zemininin yenilenmesi lazım ve karşımıza çok ciddi rakamlar çıkıyor. Bunun dışında pek çok noktada yeniliklerin yapılması gerekiyor. Bunlar ekonomik meseleler aynı zamanda. Bizler de kulüp olarak elimizden geldiği kadar hem kendi alt yapılarımıza hem de Karabağlar takımlarına hizmet ediyoruz. Biz sahamızı da tesislerimizi hafta sonları açıyoruz ki; çocuklar futbol oynayabilsinler.

Kamuoyu açısından neredeyse magazine dönüşmüş bir altyapı konusu var. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?

Burada özellikle belediyelerin amatör kulüplere destek vermesi gerektiğini düşünüyorum. Altyapıya ilişkin en büyük sorunlardan biri de özellikle 11- 15 yaş grubu çocukların okulla sporu bir arada götürmesi noktasında yaşanan sıkıntıda baş gösteriyor. Çocuklar sabah 7’de okula gidiyor, okuldan direkt 4’te antrenmana geliyor. Antrenman ise akşam saat 8’de sona eriyor. Bu çocuk ne zaman ders çalışacak? Ne zaman dinlenecek? Ne zaman uyuyacak? Sahamız da yetmiyor. Burada belediyenin, Spor Bakanlığı’nın daha fazla tesis yapması gerektiğini, spor liselerinin arttırılması gerektiğini, çocuklara yol ve yemek verilmesi gerektiğini söylemeliyim. Çocuklar okuldan çıkıyorlar birçoğunun ekonomik durumları müsait olmadığı için aç karnına geliyorlar. Biz burada elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyoruz ama sekiz takımda toplam 160’a yakın lisanslı oyuncumuz var. Hepsine her gün yetişme şansımız yok. Biz kendi imkânlarımızla yaptırıyoruz ama buranın da yaşaması için bir miktarda ücretli satmak zorunda kalıyoruz.

UYDU: ‘İZVAK’IN KURUCUSU OLMAMIZA RAĞMEN DESTEK GÖRMÜYORUZ’

Hazır maddiyata değinmişken İzmispor maddi manevi beklediği desteği göremiyor mu?

Uzun senelerden beri asla göremiyor. Bu bizim içimizde bir yara. Karabağlar bölgesinde olmamıza rağmen Karabağlar Belediyesi’nden, Büyükşehir Belediyesi’nden beklediğimiz desteği göremiyoruz. Mesela İZVAK’ın (İzmir Spor Vakfı) kurucularındanız. O zamanlar profesyonel liglerde mücadele ediyorduk. Mesela bu sene İZVAK diğer takımlara ciddi miktarda maddi anlamda yardımda bulunurken, İzmirspor’a amatör olduğu için yardımda bulunmadı. Ama biz amatör liglerde profesyonelce idare edilen, profesyonelce hareket etmeye çalışan; hocalarıyla, yöneticileriyle, sporcularıyla bunu götürmeye çalışan bir kulübüz.

İZVAK kurucusu olmamıza rağmen hiçbir şekilde destek alamıyoruz. Bununla ilgili görüşmelerde yaptık ve bize söylenen “ Bölgesel amatör kulüp 8 tane var. Size yardımda bulunursak diğerlerine de bulunmamız gerekiyor” diyorlar. Ama burada şöyle bir özellik var. Biz kurucu üyeyiz. Sadece sezon başı on tane top, on tane ip gibi şeyler sağlanıyor.

Bu sıkıntılara rağmen U- 16 ve U-19 takımlarının şampiyonlukları var...

Türkiye’de U- 19 kategorisinde iki tane şampiyonluğumuz var. Onlarca finallerimiz var, yarı finaller, çeyrek finaller ama İzmirspor’a herhangi bir destek yine yok. Cumhuriyet ile yaşıt bir kulüp olarak hizmet vermeye devam ediyoruz.

Hem bölgesel hem de alt yapıda amatörde yetişen oyuncuların, profesyonel anlamda kulüplerle adaptasyonları nasıl olması gerekiyor?

Örneğin bu sezon profesyonel takımlara yedi tane oyuncu verdik. Profesyonel takımlar genelde amatör takımlarla ilgilenmiyorlar, bakmıyorlar, takip etmiyorlar. İçyapısındaki oyunculara şans tanıyorlar. Arama izleme ekipleri asla amatör kulüpleri izlemiyorlar. İzmirspor olarak altyapıdaki oyuncularımızı Alanyaspor, Göztepe ve Bucaspor gibi takımlara verdik ama yine de ilgi alaka yok.

Bu bölgedeki aileler bir umut olarak görüyor İzmirspor’u aslında. Buraya çocuklarını getirirken hep futbolcu olacak hayaliyle geliyorlar ve birçoğu da bu hayaline kavuşuyor. 19 yaşından sonra alt yapı eğitimi bittiği için ayrılan birçok sporcularımız kendilerine farklı liglerde takım bulabiliyorlar. Bunun birçok örneği var. Uzun süre BAL’da oynayıp profesyonel olan oyuncularımız var. İbrahim Tokay var mesela, Malatya Yeşilyurt’ta oynuyor. Muhammed Ali Aydın, Trabzon Pazarspor ’da oynuyor. Bunlar hep 3.Lig takımları. İzmirspor alt yapısında yetişen oyuncu eğer spor hayatına devam ediyorsa bir şekilde profesyonel takımda kendine yer buluyor.

‘AYNI KARŞILIĞI GÖREMİYORUZ’

İzmispor olarak siz sahanızı her takıma açıyorsunuz ama A Takım olarak kendi maçlarını saha olmadığı için oynayamıyorsunuz. İç saha maçlarınızı Tire, Ödemiş, Seferihisar, Urla gibi yerlerde oynamak zorunda kalıyorsunuz.Bu konuda ne söylemek istersiniz?

İç saha maçlarımızda kendi sahamız olmadığı için ilçe ilçe geziyoruz. Biz bu konuda da bir destek görmüyoruz ama elimizden geldiği kadar İzmirspor olarak ki birçok amatör kulüplere de destek oluyoruz. İzmir’de faaliyet gösteren birçok amatör kulüp İzmirspor’dan doğma. Biz onlara sahalarımızı açmaya mecburuz. Ama aynı karşılığı ne yazık ki biz göremiyoruz.

Eklemek istediğiniz bir şey var m?

Konu İzmirspor olduğu için bizim bir sloganımız var: “Yeryüzünün en güzel takımı İzmirspor”. Bu slogan yaklaşık 2 sene önce Gökhan hocamız tarafından A Takımda konulmuştu. Çünkü burada saflık, aile, temizlik, dayanışma içerisinde. Burada maddiyat asla konuşulmaz. Zaten sporcularımızdan da spor okullarından da aidat almıyoruz. Burayı gönüllü yöneticilerle ve bağışlarla ayakta tutuyoruz. Mesela Kaya Mobilya sporcularımıza eşofman yaptırdılar. Ben katkılarından ve emeklerinden dolayı buradan tüm tesis hocalarımız, Gökhan Derince, Oktay Balcı, Hasan Gostak, Osman Peynircioğlu, Koray İçten, Orkun Fidan, kaleci antrenörümüz Rıza Yurtseven, tesis müdürümüz Metin Erdinç ve tesis görevlimiz Turan beye çok teşekkür ediyorum.

Editör: Haber Merkezi