Sizin gibi benim de içim yandı, canım parçalandı! Cinayet tamamen politiktir!

Cinayetin şüphelileri, “Ölürüm Türkiye'm...” şarkısını bilmediğini söyleyen müzisyeni öldürüyorlar.

Şarkının sözleriyle yaşantıları uyumlu olsa bari!

“Baş koymuşum Türkiye'min yoluna
Düzlüğüne yokuşuna ölürüm
Asırlardır kır atımı suladım
Irmağının akışına ölürüm Türkiye'm
Ölürüm Türkiye'm
Ölürüm Türkiye'm, hey...”

Bir cola şirketi ve diğer emperyal şirketler Türkiye’ nin sularına el koyup, şişelerken, bidonlarken sanki karşı çıkmışlar, halklarla birlikte direnmişler de... Irmaklarınız emperyal şirketlerine kaynak olup akarken nerelerdeydiniz? Hangi yurtseverin izini sürüyordunuz?

Yılda bir milyon metre küp yeraltı suyunu ücretsiz şişeleyip cola üretiminde kullanan şirketten haberiniz var mıydı, karşı durmuş muydunuz? “...Irmağının akışına ölürüm...” diyorsunuz. Nah ölürsünüz! Siz ancak öldürmeğe programlanmışsınızdır.

“...

Sevdalıyım yangın yeri bu sinem
Doksan yıldır çile çekmiş hep ninem
Pınarlardan su doldurur Emine'm
Mavi boncuk takışına ölürüm Türkiye'm
Ölürüm Türkiye'm
Ölürüm Türkiye'm, hey...”

Dersiniz içki masalarında. Milliyetçi ve Müslümansınızdır. Elinizde bira bardakları... Bu ne ölçüde iki yüzlü olduklarının kanıtıdır da.

İşte o bira bardağınızla, iki çocuğunun, ailesinin ekmek parası peşinde koşuşan bir müzisyeni öldürürsünüz siz. Uğruna öleceğiniz memlekette öldüre öldüre bir tane yazar, sanatçı, hukukçu, bilim adamı bırakmadınız!

Öldürenler devletin memurları. “Şüphelilerden biri Ali Gündüz. Ankara'da Çalışma Bakanlığı'nda iş müfettişi. Diğeri Semih Soyalp, TAİ'de elektrik mühendisi, taksirli yaralama suçundan kaydı mevcut. Diğeri İlker Karakaş, İstanbul'da Çalışma Bakanlığı'nda müfettiş. İkisi görevi yaptırmamaktan 3 suç kaydı var" diye haberler yazılıyor.

Nasıl güvenlik soruşturması bu? Muhaliflerin yedi göbek bağlantısının dip bucak soruşturulduğu konuda milliyetçi muhafazakârlar, yerli ve milli bir tutumla devlet kadrolarına yerleştiriliyorlar ve devletli oluyorlar.

Şımarıklıkları had safhada. Görgüsüzlükte benzerleri yok. Şiddet, korku salma, tehdit genetiklerinde var.

Memleketin sahipleri sanıyorlar kendilerini. Bir bakın bakalım geriye, sizlerden önce ne güzelim kültürler vardı, uygarlıklar vardı bu topraklarda. Kiracısı bile olamadınız bu güzelim yaşam alanlarının. Yaktınız, yıktınız, yok ettiniz olumlu her şeyi. Utanmadan da “uğruna ölürüm” diyorsunuz.

Bir başka katil de Adalet Bakanlığı’nda Destek Hizmetler Dairesi Başkanı! Kendi gibi hâkim olan eşini öldürüyor. Alperen Ocakları Genel Başkanlığı yapmış ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun dava arkadaşı!

Referansları, nitelikleri ortada. Devlete yerleştiriliyorlar, kadrolaştırılıyorlar. Bunlar ne işe yararlar ki?

Bunlar olsa olsa ancak yaşam düşmanı katiller olur