Çocukluğu mahallede geçenlerin bildiği bir laf bu! Mahallenin kendine güvenen sportmen abisi mahalledeki çocukların tümünü aynı takıma koyup kendisinin tek başına maç yaptığı sevimli bir oyun olarak kalmış hafızamda. Geçen haftadan beri olagelen mevzuların tamamını alt alta koyunca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tüm dünyaya aynı anda meydan okuduğu bir mahalle maçını anımsattı bana: Siz hepiniz ben tek!

Hdp’nin kapatılması için düğmeye basılması, İstanbul Sözleşmesi’nden bir imza ile geri çekilmesi ve Merkez Bankası Başkanı’nın son 2 yılda dördüncü kez görevden alınması büyük bir meydan okuma bana göre. Hem içe hem dışa dönük bir restleşme! Nasıl mı?

Millet İttifakı’nı türlü tuzaklarla ayrıştırmaya çalıştıkça muhalefet partilerinin birbirine kenetlendiğini gördükçe hamlelerin dozunu arttırıyorlar. İstanbul ve Ankara’daki belediye seçimlerini ittifakın birleşmesiyle kaybeden iktidar Akşener’i eve dönmeye ikna edemeyince, SP’de Oğuzhan Asiltürk üzerinden istediği desteği bulamayınca, Gare operasyonlarındaki başarısızlığı Millet İttifakı bileşenleri tarafından faş edilince el yükseltmeye karar vermiş olmalılar.

HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması için başlatılan süreçte İyi Parti’den istediği tepkiyi görmeyen iktidar, kapatma davası ile İyi Parti, CHP ve HDP arasında bir ayrışma yaşanmasını hedefliyor. Olur da HDP’nin yanında durursa bu iki parti, seçim sürecinde PKK’lı olmakla suçlanacaklar. Buradaki hamle olası erken seçime dönük bir hamle yani. Avrupa’ya karşı da ‘Eyyy Avrupa’ diye başlayan cümleler kurmanın bir başka yolu bu kapatma davası. Siz hepiniz (İçerde muhalefet, dışarda AB ve ABD) ben (kendim ve Cİ) tek!

Öte yandan İstanbul Sözleşmesi’nin iptali de benzer bir kurgu. Bu kurgunun hedefi ise AKP içinden çıkan Deva ve Gelecek Partisi ile AKP’nin öncülü SP’yi birbirinden uzaklaştırmak! Ve bu 3 partinin CHP + İyi Parti denkleminden uzak tutmak. ‘’Muhafazakar aile yapısının bozulmasına’’ bu sağ partiler destek vermeyecek. Vermemeli. Bu desteği verirse, seçim meydanlarında halka şikayet edilecek AKP tarafından. SP’nin bu konudaki duruşu net zaten. Ama Davutoğlu ve Babacan bu konuda büyük bir mayın tarlasına itilmiş vaziyette AKP tarafından. AB’nin bu konudaki haklı tepkilerine ve TBMM tarafından onaylanan uluslararası bir sözleşmenin bir gece tek imza ile iptal edilmesinin hukuksuzluğuna girmiyorum bile. Sayın Erdoğan bu konuda da aynı sözü söylemiş oldu: Siz hepiniz ben tek!

***

Merkez Bankası Başkanı’nın değişmesi biraz olsun ümit vermişti. Herhalde ‘’ailece’’ her şeyi yönetme arzusundan vazgeçildiğine dair temkinli bir bekleyiş vardı. Naci Ağbal yine bir operasyonla görevden alınınca ve olası kabine değişikliğinde Damat Albayrak’ın geri gelme beklentisi sürerken tüm piyasa bu duruma refleks gösterdi ve Türk Lirası büyük değer kaybetti. Bu yazı yazıldığı esnada yüzde 12-13 civarında bir kayıp vardı ve gün içinde nasıl gelişeceği muamması sürmekteydi. Yabancı yatırımcı bu temkinli bekleyişinde haklı olduğunu görmüş olmalı ki dolar, avro, altın aynı anda yukarı doğru zıplayıverdi.  Tüm dünya piyasaları, yatırımcılar, ‘’faiz lobileri’’ hedefteydi bu kez: Siz hepiniz ben tek!

***

Bana kalırsa, erken seçim kapıda artık. Ama bu talebin muhalefetten gelmesini istiyor CB. Böylece, olası bir biçimde yapılan erken seçimi kazanırsa büyük bir başarı elde etmiş olacak. Böylelikle 5 yıllığına değil, aslında -muhalefetin beceriksizliği yüzünden- bir sonraki seçimi de garantiye alarak 5+5 yıllığına iktidarını uzatmış olacak. Olur da kaybederse de muhalefetin kucağına korkunç bir ekonomiyi bırakıp “ülkeyi 2 senede batırdılar” ile meydan meydan gezmeyi planlıyor olabilir.

İkinci senaryom ise: Muhalefeti tüm bu konularla oyalayıp halkın gerçek gündemi olan işsizlik, yoksulluk, borçlar gibi dertleri olan halktan uzaklaştırırken değiştireceği seçim kanunu ile yeniden iktidarı denemek!

Özetin özeti: MHP dışındaki her partiye aynı resti çekiyor: Siz hepiniz ben tek!

Muhalefet ne diyecek göreceğiz. Ama bana kalırsa hepsi bu tuzaklara karşı son derece hazırlıklı. Biraz daha cesur olurlarsa bu senaryoların hepsi boşa çıkacak. Ve bu oyunu tek başına oynamak isteyen ve ülke yönetimini mahalle maçına çevirenlere güzel bir cevap verecek. Tek kalan da yenilecek!