Sinemaseverler için coşku ve heyecan dolu bir haftaya giriyoruz: Yüzlerce filmle ve birbirinden değerli isimlerle buluşacağımız İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali bugün başlıyor. Gün içinde farklı mekânlarda film gösterimleri olacak, akşam da Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde Zülfü Livaneli’nin bestelediği film müziklerinden performanslar içeren nefis bir konser…

Geçen yıl ilki düzenlenen ve şu meşum salgın sebebiyle yeterince ses getirmeyen festivalin programı bu yıl, sadece sinefiller için değil filmleri içtenlikle seven, müziğe meraklı herkes için ilgi çekici film ve etkinlikler sunuyor.

YARIŞMALARDA DURUM

Ulusal yarışmada festivalin simge ödülü Kristal Flamingo yedi farklı dalda (en iyi film, en iyi kadın ve erkek oyuncu, en iyi özgün müzik, en iyi özgün film şarkısı, en iyi ses tasarımı ve jüri özel ödülü) verilecek. Bu yıl 10 film yarışıyor: 9.75 (Uluç Bayraktar), Beni Sevenler Listesi (Emre Erdoğdu), Ela İle Hilmi ve Ali (Ziya Demirel), Gölgeler İçinde (Erdem Tepegöz), Kerr (Tayfun Pirselimoğlu), Kumbara (Ferit Karol), Sardunya (Çağıl Bocut), Zin ve Ali’nin Hikâyesi (Mehmet Ali Konar), Sen Ben Lenin (Tufan Taştan), Zuhal (Nazlı Elif Durlu). Aralarında kısa bir gösterim süreci geçirmiş olanlar var ama büyük kısmı hâlen festival gösterimlerini sürdürüyor.

Ulusal yarışma jürisine sinemamızın yaşayan ustalarından Erden Kıral başkanlık ediyor. Biket İlhan, Ebru Şeremetli, piyanist Güldiyar Tanrıdağlı, radyo-tv programcısı yapımcı İzzet Öz, oyuncu Selen Uçer, müzisyen Selva Erdener jüride yer alan isimler. Ayrıca bunun dışında TV-dizi Müzikleri için ayrı bir kategori mevcut. En iyi özgün müzik, en iyi özgün şarkı dallarında verilecek ödüller için son dönem televizyonda ve dijital platformlarda gösterilen diziler izlenecek. Bu kategorinin jürisi de çok değerli isimlerden oluşuyor: Besteci Serdar Kalafatoğlu’nun başkanlığında, yazar araştırmacı Alican Sekmeç, sinema yazarı, senarist Burak Göral, gazeteci yazar Elçin Yahşi, müzisyen söz yazarı Nezih Ünen, tv eleştirmeni Özlem Özdemir, sinema yazarı Tuğçe Madayanti ödüllere karar verecek.



SAYFANIN TAMAMINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ



SEÇKİDE NEFİS FİLMLER

Festivalde merkezine müziği almış ya da müzikle kurduğu ilişki açısından özel bir anlamı olan çok değerli filmler izleyeceğiz. Bu yıl Ustalara Saygı bölümünde iki önemli ismin imzasını taşıyan filmler var: Besteci Alexandre Desplat’ın müziklerini hazırladığı yakın tarihli üç film Eyfel (Eiffel), Subay ve Casus (An Officer and a Spy) ve Odadaki Yetişkinler (Adults in the Room) ve İspanyol sinemasının medar-ı iftiharı Carlos Saura’nın yönettiği, müziğin, şarkıların ve dansın ruhuyla sarıp sarmalanmış Arjantin (Zonda, Folclore Argentino), Fadolar (Fados) ve Flamenko Flamenko (Flamenco Flamenco).

Bunun dışında Anılarına bölümünde unutulmaz bestecilerin imzaladığı filmleri izleme imkânımız olacak. Bu isimlerin başında Türk sineması için çok değerli bestecilerden Metin Bükey geliyor. Bizde film müziğinin henüz kurumlaşmadığı bir dönemde önemli örnekler sunmuş, yerli sinemanın ruhunu oluşturmuş bu eşsiz sanatçının üç yapıtını izleme(dinleme) şansı bulacağız: Ah Güzel İstanbul (1961, Atıf Yılmaz), Sevmek Zamanı (1965, Metin Erksan) ve Vesikalı Yarim (1968, Lütfi Akad).

Bu bölümün bir diğer unutulmaz ismi komşu Yunanistan’ın dünyaya armağanı Mikis Theodorakis. Onun müziklerini icra ettiği ve pek çok kuşağın anılarında derin izler bırakan şu filmleri yeniden perdede izlemek paha biçilemez olacak: Zorba (Zorba the Greek), Ölümsüz (Z) ve Prova (Jules Dassin). Ve elbette bir müzik efsanesi Nino Rota. İtalyan Sinemasının dünyayla buluşturduğu ölümsüz sanatçı. Onu elbette en çok o muhteşem Baba (The Godfather) ile anımsıyoruz. Festivalde Baba’nın yanında, 8,5 ve Tatlı Hayat (La Dolce Vita) da izleyicilerle buluşacak.Festivalde müzikallerle ve sadece oyunculuğuyla değil müthiş yorum kalitesiyle yüzyılın en önemli kadın yıldızlarından Judy Garland da ona özel bir bölümle anılacak. 100 Yıllık Efsane: judy Garland bölümünde Oz Büyücüsü (The Wizard of Oz), Bir Yıldız Doğuyor (A Star is Born)’u ve bu müthiş oyuncunun son dönemini anlatan ve Renee Zellweger’in buradaki rolüyle en iyi kadın oyuncu oscarı kazandığı biyografik film Judy’yi izleyeceğiz.

AH O KLASİKLER!

Sinema klasikleri arasında müzikallerin kendine has bir yeri var kuşkusuz. Müzikaller Ölümsüzdür bölümünde bu konudaki heyecanımızı doya doya yaşayacağız. Sinema tarihine altın harflerle kazınmış müthiş filmler ve türün ustaları perdelere gelecek: Batı Yakasının Hikâyesi’nin eski ve yeni versiyonları, Bırak Güneş İçeri Girsin (Hair), Cats, New York New York, Yağmur Altında (Singing in the Rain) bu müthiş bölümde karşımıza çıkacak sinema efsaneleri.

Bunlarla bitmiyor tabii. Eski yeni, müzikle ilişkili pek çok film ve belgeseli izleme şansı bulacağız: Doğa İnsan ve Müzik bölümünde bence gelmiş geçmiş en iyi belgesellerden Baraka ve Samsara gösterilecek. Ayrıca çingene kültürünün müthiş bir coşku ve melankoliyle perdede hayat bulduğu Tony Gatlif filmleri Geronimo ve Transylvania da bu bölümde yer alıyor.

Özel Gösterimler’de, Carla Simon’un Alcarras, Cem Kaya’nın Aşk, Mark ve Ölüm, Orhan Murat Arıburnu ve Sami Ayanoğlu’nun efsanesi Beklenen Şarkı, Nisan Dağ’ın Bir Nefes Daha, Pablo Larrain’in Spencer, Derviş Zaim’in Flaşbellek, Nihat Durak’ın Kapı ve Andreas Dresen’in geçen yıl şaşırtıcı ödüllere ulaşan Rabiye Kurnaz vs. George W. Bush adlı belgeseli özel seyir deneyimleri sunacak.

VE DİĞER NEFİS BÖLÜMLER

Dansı merkeze alan filmlerin görücüye çıktığı Öyleyse Dans! bölümünde An Kalır (The Moment Remains), Beyaz Karga (The White Crow), Cumartesi Gecesi Ateşi (Saturday Night Fever), Özgürlük Dansı (Jimmy’s Hall), Üst Kattaki Dansçı (The Dancer Upstairs), Ve Sonra Dans Ettik (And Then We Danced) ve Yuli izleyeceğimiz bir kısmı yakın tarihli filmler.

Müzik tarihine geçmiş efsane isimleri anlatan biyografi filmleri de Müziğin Yıldızları bölümünde karşımıza çıkacak: Queen’i ele alan Bohemian Raphsody, John Lennon’a adanmış Imagine: John Lennon, Edith Piaf’ın hikâyesini sunan Kaldırım Serçesi (La Mome), David Bowie’ye bakan Stardust, Elton John’a özgülenmiş Rocketman ve Zappa.

Hayat Bir Şarkıdır bölümünde yer alan filmlerse şöyle: Annette, Beats, Ben Kadınım (I am Woman), Bir Şarkının Peşinde (Searching for Sugarman), Django Sürgün Melodiler, Felicite, Hayatımın Şarkısı (La Famille Belier), İdol (The Idol) ve İsimlerin Şarkısı (Song of the Names).

BİR SİNEMA EFSANESİ

Festivalde bir de çok özel bir gösterim yapılacak. F. W. Murnau’nun efsane filmi, korku filmlerinin atalarından Nosferatu’nün (1922) özel bir kopyası Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde caz müziği eşliğinde izlenebilecek. Müzik, Küspet Ensemble & Kollegen tarafından canlı olarak icra edilecek. Sessiz sinemanın zirvelerinden biri olan bu filmi, böylesine bir deneyimle izlemek gerçekten bulunmaz fırsat.

Bu arada Karaca Sineması’nda yapılacak gösterimlere ulusal yarışma filmlerinin ekipleri de katılacak ve kısa söyleşiler gerçekleştirilecek. Festivalde onur ödülü alan unutulmaz besteci Zbigniew Priesner kapanış günü Fransız Kültür Merkezinde seyircilerle buluşacak. Emek ödülü ile onurlandırılan Necip Sarıcı Metin Bükey üzerine söyleşi gerçekleştirecek, yine emek ödülü verilen ve sinema yazarlığının duayenlerinden Atilla Dorsay da söyleşi ve imza etkinliğine katılacak. Eleştirmen Burak Göral Çocuk ve Sinema konulu bir söyleşi gerçekleştirecek.

Kısaca İzmirli sinemaseverleri dopdolu bir on gün bekliyor. Festival hem müziğe hem de sinemaya daha yakından bakacağımız, sinemaya emek vermiş değerli isimlerle buluşacağımız ve Zbigniew Priesner gibi yaşayan efsaneleri görebileceğimiz özel anlar sunacak. Bu hemen her şeyin kötüye gittiği ekonomik ve sosyal darboğazda, daha umutlu yarınlara ve yeni aydınlıklara ulaşma yolunda belki de pek çoğumuz için sinema ve müzikle buluşmak ufuk açıcı, ferahlatıcı bir deneyim olacak. Sanattan alacağımız ilham verici güçle, baskıcı olan her şeye ve herkese direnmeye ve huzurlu bir dünya için çalışmaya devam edeceğiz.

Not: Gösterim programına festival sayfalarından ve Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat sayfasından ulaşabilirsiniz.