Batuhan KAYA/İz Gazete- DİSK Genel-İş İzmir 1, 2, 3 ve 9 Nolu Şubelerde örgütlü 23 bin İZENERJİ, İZELMAN ve EGEŞEHİR A.Ş işçisi, grevlerine dördüncü günde de devam ediyor. Bugün; işçiler önce Kültürpark 9 Eylül Kapısı önündeki grev çadırında bir araya geldi. Belediye işçileri oradan yine Kültürpark’ta yer alan belediye hizmet binasına yürüdü. Grev halayının ardından şube başkanları açıklama yaptı. Belediye tarafından halkla karşı karşıya getirildiklerini söyleyen DİSK Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül, “Yarınlarda can güvenliğimiz kalmayacak. Herkes bizim maaşımızı tartışıyor” dedi.
DİSK/Genel-İş İzmir 9 No’lu Şube Başkanı Sedat Kenar ise, “Sayın Başkan, kendini bu kadar da haklı görme! Sorumluluk… Bu masa pazarlık masası değil hak masasıdır. Masayı dağıtmak isteyen biz değiliz. Bizi masaya davet ettiklerinde bilin ki biz daha masadan kalkmadan yapılacak sosyal medya paylaşımları hazır” diye konuştu.
“Greve çıkmamak için direndik”
DİSK/Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül, sendikanın ‘sorumlu’ davranarak greve çıkmamak için direndiğini ifade ettiği konuşmasında, “Her dakika başka bir linç girişimi ile karşı karşıya kalıyoruz. Biz masayı dağıtmayalım derken bizi masadan uzaklaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bizi İzmir halkı ile karşı karşıya bırakıyorlar. Yarınlarda can güvenliğimiz kalmayacak. Herkes bizim maaşımızı tartışıyor. Kamuoyunda yoklama yapacakmış, vatandaşın vicdanına bırakacakmış. Biz varız! Bürokratların maaşını da koy. Biz rakamlarımızı açıklarken ne bankamatik açıklıyoruz, onlar brüt açıklıyor. Bizim maaşlarımızı bizim gibi açıklayın halka öyle sorun. Biz greve çıkmamak için çok direndik. Hakkım varsa greve çıkmayın diye siyaset yapanlar oldu. Görüşme sonrası peş peşe açıklama yapılıyor. İstanbul’daki duruma işaret ediliyor. Biz, herkesten önce il binasına çağrı yapan örgütüz. Biz demokrasi mücadelesini vermeye devam edeceğiz ama kimse de bizden şu anda taleplerimizde geri adım armamızı beklemesinler. Çünkü geri adım atmayacağız. Sabah saat dokuzsa günaydın mesajı gibi sosyal medya paylaşımı yapılıyor, bazı kalemden vazgeçilmemiz isteniyor. Bilmiyorlar, biz bu maddeleri kazanırken verdiğimiz mücadeleyi bilmiyorlar. Yorulmak, yılmak yok. Bu sokaklar bizim. Sonuç çıkmazsa haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz. Ya onlar pes edecek ya biz ama biz pes etmeyeceğiz” dedi.
“Maaşlarımız tartışma konusu haline geldi”
İzBB yönetiminin açıklamalarıyla işçilerin maaşlarının tartışma konusu haline geldiğini aktaran DİSK Genel-İş İzmir 9 No’lu Şube Başkanı Sedat Kenar, “Bize ‘Çalışmıyorlar, fazlalar’ deniyor. Gerçek ise sabahın ilk ışıklarında başlayıp gecenin geç saatlerine kadar halkına hizmet eden ESHOT şoförlerinde, yolları süpüren işçide, yaşlılara bakan sağlık emekçisinde, çocuklara Sarılan öğretmendedir. Bizler, pandemide, depremlerde, yangınlarda bir an bile tereddüt etmeden halkın yanında olan, İzmir’in emekçileriyiz. İzmir ancak bugün emeğimiz değersizleştiriliyor. İzmir Büyükşehir belediye başkanı Cemil Tugay ve yönetimi, maaşlarımızı tartışma konusu haline getiriyor. Bizi hedef gösteriyor, emekçiyi halkla karşı karşıya getirmeye çalışıyor” diye konuştu.
“Bizi halkın önüne atmaktan vazgeçin”
Kenar, İzBB yönetiminin işçileri halkın önüne attığını ifade ederek, “bizi halkın önüne atmaktan vazgeçin” ifadelerini kullandı. Kenar, “2019’da 761 dolar maaş alan işçi geçinebiliyordu.2025’te bin 406 dolar kazanan işçi, ev kirasını bile ödeyemiyor. Çünkü gıda, kira, ulaşım ve temel ihtiyaçlar dolar bazında da katlandı! Kâğıt üstündeki artışlar soframıza yansımadı. Rakam oyunlarıyla değil, halkın gerçeğiyle konuşun! Biz bu grevi sadece daha fazla ücret almak için değil, biz adalet istiyoruz, biz eşitlik istiyoruz, biz bu haksızlığın artık son bulmasını istiyoruz. Bu bir ücret meselesi değil; bu, emeğin onur mücadelesidir. Çağrımızdır: Bizi almadığımız para ile İzmir halkının önüne atmaktan vazgeçin. Biz emekçiler 80 bin TL veya 100 bin TL istemiyoruz. Aynı işyerinde çalıştığımız ve aynı işi yaptığımız mesai arkadaşlarımız ile aynı ücreti almak istiyoruz. Ayrıca biz toplu sözleşmedeki haklarımızı yıllardır vermiş olduğumuz mücadele sonucunda kazandık. Bu hakları kimse bize lütuf olarak sunmadı kimsede bir söylemle geri alacağını düşünmesin. Biz hem haklarımızı korumak hem de insanca yaşanacak için bir ücret talep ediyoruz. Çünkü biz emekçiler kiramızı, faturalarımızı ve kredilerimizi ödemekte zorlanırken, çocuklarımıza harçlık veremiyor olmamız bizleri fazlasıyla derinden yaralıyor” diye konuştu.
“Olumlu adımlar atmanızı istiyoruz”
İzBB yönetimine “olumlu adımlar atmanızı istiyoruz” diye seslenen Kenar, “Bu grevin ne belediyemize ne bizlere ne de İzmir halkına faydası yok. Bu grev belediye bürokratlarının ve bizlerin atacağı adımlar ile sonlanacakken biz adımlarımızı fazlasıyla attığımıza inanıyoruz sizlerin de olumlu adımlar atmasını istiyoruz. Biz buradayız, geri adım atmıyoruz. Çünkü biz susarsak, İzmir susar. Biz yoksullaşırsak, bu kent çöker” şeklinde konuştu.

“Burası Bolu değil”
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın İzmir’de devam eden grevle ilgili söylemlerine tepki gösteren DİSK Genel-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal, “Burası Bolu değil, sen selam söyleyecek adam bile değilsin” dedi. Topal, “Anlaşmaya değil kavga etmeye çalışıyorlar. TİS yapılan tek yer İzmir değil. Halka soracağım. Biraz daha sürerse sandık kuracak. Biz buralara seçilirken belediye başkanımızın seçildiği amaç neyse bizim amacımız da oydu. Biz üyelerimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek için elimizden geleni yapmalıyız. Biz de oy aldık. Bu toplu sözleşmeyi greve biz çıkarmadık. Bu sözleşmesi greve çıkaran belediyedir” açıklamasını yaptı. Topal, “Yarın nereye gideceğimizi sadece dört kişi bilecek. Siz de buraya geldiğinizde öğreneceksiniz. Artık İzmir’in hangi sokağı kapanacak…” dedi.