İz Gazete – Yaz saati uygulamasından bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini ifade eden Memiş Sarı, uygulamanın sadece çocukları değil çalışanları da olumsuz etkilediğini söyledi. Uygulamanın tasarruf uygulaması olarak lanse edilmesini eleştiren Sarı, “Uygulama çocuklarımızın ve çalışanlarımızın ruhsal ve bedensel yapılarını bozmuştur. Çalışanlarımız sabah 09.00 ve 09.30’ a kadar kendilerine gelememiştir. Ve performans düşüklüğü yaşamaktadır. O Yüzden yaz saati uygulamasından bir an önce vazgeçilmelidir. Zifiri karanlıktan aydınlığa dönüş bir önce olmalıdır” dedi. 

Memiş Sarı açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bilindiği üzere Bakanlar Kurulu 7 Eylül 2016 tarihinde almış olduğu kararla bu yıl kış saati uygulamasına geçmeyerek yaz saati uygulamasında kalma kararı almıştır. Gün ışığından daha fazla yararlanmak ve bu yolla tahmini 2.5 milyar TL tasarruf edileceği öngörüsüyle alınan karar sonucunda bazı yıllar kesintiye uğrasa da Türkiye 1947 yılından itibaren yapmış olduğu uygulamadan vazgeçmiş oldu. 

Alınan bu kararla birlikte kış saati uygulamasına geçilmesi gereken Eylül ayından bu güne kadar birçok sorun yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Alınan bu kararla;
1.Ülkenin batı kesiminde daha fazla olmak üzere sabahları gün doğmadan mesailer başladı, çocuklarımız zifiri karanlıkta okula gitmek zorunda bırakıldı, çocuklarımızda uyum sorunları yaşanırken bir çok aile güvenlik sebebiyle yürüme mesafesindeki okullara çocuklarını servisle göndermek zorunda kaldı.

2.Sabah erken kalkan çocuklarımızın evlerinde ısıtma ve aydınlatma masrafları arttı.

3.Güneş doğmadan başlayan gündelik yaşam nedeniyle özellikle sabah saatlerinde yaşanan trafik kazaları arttı.

4.Teknolojik olarak batıya bağımlı bütün elektronik cihazlar, bilgisayar, cep telefonları vb. saatlerinde karmaşa yaşandı,

5.Avrupa ile mesai saati çakışma süreleri azalırken Amerika ile neredeyse hiç kalmadı,

6.Buna bağlı olarak Avrupa ve Amerika’yla bağlantılı iş yapan çevrelerde işlerini kaybedenler de oldu, uyum sağlamak için çalışanlarını zorunlu mesaiye bıraktıranlar da… İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ihracattaki kayıp 13 milyar doları bulacağını iddia ediyor.

7.Ticaret, sanayi, bilim, ekonomi ve daha birçok alanda uluslar arası faaliyette bulunan Kurum ve kuruluşların (ihracat, ithalat firmaları, bankalar, üniversiteler vb.) yaşadıkları iletişim problemi ve kaos da cabası..

Peki bir faydası oldu mu diye soran olursa diye araştırdık, sonuç: Hayır!

Aksine TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası’nın yapmış olduğu açıklamaya göre geçen yıla oranla yurt genelinde % 6.5 İzmir özelinde ise % 11.4 oranında artış göstermiş. Bu artışın İzmir özelindeki maliyeti 68 milyon TL; olağanüstü bir etken olmadan, üstelik üretim geçen yıla oranla %3 daralmışken. Oluşan bu ekstra elektrik maliyeti yükünün Türkiye’deki elektrik tüketim oranlarına sektörel bazda bakıldığında; çoğunun konutlarda tüketildiği, yani vatandaşın sırtına yüklendiğini de belirtelim.
Bütün bu veriler ortadayken Yaz saati uygulamasından neden vaz geçildiği ve hala ısrar edildiğini anlamak gün geçtikçe daha zorlaşıyor. 

Alınan kararla GMT+2’den GMT+3 saat dilimine geçen Türkiye batıdan 1 saat uzaklaşarak doğuya yaklaşmış bulunuyor. GMT+3 saat dilimindeki ülkelere baktığımızda Irak, Etiyopya, Tanzanya, Kuveyt, Batı Rusya, Yemen, Somali, Sudan, Cibuti, Beyaz Rusya, Suudi Arabistan, Kenya, Uganda ve Katar’ı görmekteyiz. Bu manzaraya baktığımızda Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu güne Batıya dönük olan yönü acaba Doğuya mı yöneliyor diye sormak istiyoruz?

Tüm bu verilere baktığımızda aklımız tek bir şey geliyor: Faydası yok, zararı çok bu uygulamadaki ısrar, Ortadoğu karanlığına alışmamız için olmasın sakın…”

Editör: Haber Merkezi