TUĞKAN ÜSKÜP / İZ GAZETE- Kemalpaşa’da bulunan Gates fabrikasında DİSK/Lastik-İş Sendikası'na üye olan işçilerin ücretsiz izne çıkarıldıktan iş akitleri sonlandırıldı. Haklarını arayan işçiler ve Lastik-İş sendika üyeleri fabrika önünde bir eylem gerçekleştirdi.

Eylemde konuşan Lastik-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Yusuf Ziya Sarı, “Rapro’nun yiğit ve cefakâr emekçileri, bugün burada 4 arkadaşımıza yapılan hukuksuzluk ahlaksızlık için toplandık. Bir kez daha gördük ki bu ülkede ahlak da namus da bitmiştir. Dostlar, 2 seneden beri işçinin iradesine karşı çıkan işveren; baskılara, zülme, dayatmalara karşı üye sayısı 500’leri bulan bir iş yeri... İşçi direniyor, işveren mahkemeden medet umuyor. İşçinin iradesine saygı duymayan işverene saygı duymamızı kimse bizden beklemesin. Bu iş yerinde onlarca kadın üyemiz ve çalışanımız var. Şiddete uğruyorlar, tacize uğruyorlar, hakarete uğruyorlar. Şiddeti uygulayan hakarete uğratan ve tacizi uygulayanlar ödüllendiriliyor. Yasal hakkını alan, çalışma yükünün üzerinde rapor alan arkadaşlarımızın 25. maddeden ve 45. maddeden iş akitlerini feshediyorlar. Böyle adaletsizliği, böyle hukuksuzluğu tanımıyoruz" dedi.

'BİZ İŞVEREN DÜŞMANI DEĞİLİZ AMA...'

Sarı, "Hepinize söz veriyorum, aynı sözü sizden de istiyorum. O atılan işçiler, o emekçiler bu fabrikaya halaylarla girecek. Bu sadece benim söylemim değil, bu sizin dik duruşunuz, mücadele azminizle olacak. Hukukla olacak, adaletle olacak ama bu arkadaşları açlığa yoksulluğa mahkûm eden zihniyet hesap verecek. Hiç kimse kusura bakmasın. Bizim çocuklarımız açken başkasının çocukları tok gezemez. Açlık ve yoksulluk sınırının altında çalıştırılan işçiler bir de açlıkla tehdit edilip işlerinden oluyor. 25. maddeden, 45. maddeden işten atılan arkadaşlar ailelerine nasıl anlatacaklar? Hangi ahlaksızlığı yaptılar? Bir kadına tecavüz mü ettiler, taciz mi ettiler hakaret mi ettiler?  Peki soruyorum işverene. Bu söylediklerim- tecavüz hariç- hepsi yaşandı. O arkadaşlara ne oldu? Tazminat vererek ya da istifa ettirerek yollandılar. 25 ve 45. maddeden atılan işçilerin onuru, şerefi kimsenin iki dudağı arasında değildir. Bu arkadaşların hesabı sorulacak. O kadın işçilerimizi taciz edenlere de mutlaka hesap sorulacak. Biz bu fabrikaya gecikmeli de olsa gireceğiz. Buna hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu fabrikada hukuksuz bir şekilde işten atılan tüm işçileri de tekrar bu fabrikaya sokacağız. Korkması gereken emekçiler değil. Emekçilerin sırtından para kazananlar korksun, onları açlığa mahkûm edenler korksun. Çünkü onların huzurları kaçacak. Sendika girdiği zaman Gates de kazanacak, Rapro da kazanacak, işçi de kazanacak. Biz işveren düşmanı değiliz ama işveren bize rızık vermiyor. Biz işverene kazandırdığımız paradan pay istiyoruz. Bugün kimseye bir borcumuz yok. Alacağımız var. Açlık sınırının altında çalışıyoruz. İşverene milyon dolarlar kazandırıyoruz. Hak ettiğimiz ücreti ama bugün ama yarın alacağız. Siz dik durun, sakın eğilmeyin. Eğilmesi gereken kendini çok iyi biliyor. Tacizciler korksun, ahlaksızlar korksun, baskıcılar korksun. Dürüstler korkmasın. Namussuzların korkusu olacağız bunu buradan söylüyorum. Söylenecek çok söz var. Sizleri tarih yazacak” şeklinde konuştu ve sendika üyeleri ile birlikte ‘Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız, ya siz?’ sloganları eşliğinde fabrika yönetimine seslendi.

SENDİKALI OLMAK SUÇ

Sendika üyesi olduğu için çeşitli baskı ve yıldırma politikalarına maruz kaldığını söyleyen işçi temsilcisi Ferman Arı, “2018’de işe girdim. 2020’den beri içeride sürekli baskı ve yıldırma politikası var. İlkokul mezunu adamlara yetki verildi. Sürekli savunma isteniyor ve ihtar cezaları veriliyor. Tuvalete gitsek ihtar aldık. Primlerimiz kesildi. Hakkımız olanı, sendikamızı bize vermediler. Sürekli mobbing ve iftiralara maruz kalıyoruz. Dün itibariyle işime tazminatsız son verildi. Sadece mesaj ve çağrı yoluyla çıkışımı verdiler. Zaten 2 senedir baskı ve iftiralarla mücadele ediyorum. Atılan iftiralar, söylenen her şey asılsızdır. Böyle bir plan yaptılar, planları tutmadı. Biz inadına sendika, inadına DİSK diyoruz. Hep birlikte bu fabrikaya sendikayı sokacağız. Baskıları bizleri yıldıramaz. Çoluk çocuğumuzun geleceği için çabalıyoruz. Mahkeme yoluyla sendikasal haklarımızı savunacağız ve işe iade davası açacağız.” dedi.

'BAZI OLAYLAR YAŞANDI, VİDEOLAR BİLE VAR'

Kadın işçilere yönelik tavırları sürekli eleştirilen fabrikanın işçilerinden olan Rabia Koç ve Birgül Atalay, “Sendikalı olduğumuz için her yaptığımız suç. Yemek ve çay saatinde söylediğimiz sözleri bile delil olarak kullanabiliyorlar. Kadın olarak söyleyemediğimiz çok şey var. Bazı olaylar yaşandı, fotoğraf ve videolar bile var. Bunları kendileri örtbas etmeye çalıştı. Yönetimin söylediğine göre yasal süreç başlamış. Burada namussuzluk yapanlar ödüllendiriliyor. Umarım bir an önce dava sonuçlanır. Yıllardır bunun için savaş veriyoruz. İnanıyoruz, kazanacağız.” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi